#smrgKİTABEVİ Cehaletin Kültürel Üretimi ve Hayvanlar : Cehalet ve Tahakküm Süreçlerini Nasıl Geri Çevirebiliriz? - 2022

Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Nami Başer
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
Ekoloji Kitaplığı
ISBN-10:
6258309263
Kargoya Teslim Süresi:
3&6
Stok Kodu:
1199207390
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
176 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2022
Çeviren:
Gülin Akyüz
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
indirimli
122,50
Havale/EFT ile: 118,83
Siparişiniz 3&6 iş günü arasında kargoda
1199207390
593818
Cehaletin Kültürel Üretimi ve Hayvanlar : Cehalet ve Tahakküm Süreçlerini Nasıl Geri Çevirebiliriz? -        2022
Cehaletin Kültürel Üretimi ve Hayvanlar : Cehalet ve Tahakküm Süreçlerini Nasıl Geri Çevirebiliriz? - 2022 #smrgKİTABEVİ
122.50
Günümüzde insanlığın belki de en büyük sorunu, hayatı yorumlama sürecini kendine mal etmesi. İnsanların pek çoğuna göre her şey insan için. Bu sebeple de tüm anlama, anlamlandırma, yaratma eylemleri insan merkezli. Hayata bu bakış açısıyla bakan insan ne yazık ki büyük bir yıkımın eşiğinde olduğunun bilincine varamıyor ve buna devam ettiği takdirde sadece gezegeni paylaştığımız diğer canlıları değil, kendini de yok oluşa sürüklediğini fark edemiyor.

Peki nasıl oluyor da bunca ilerlemeye, teknolojik üstünlüğe sahip insan bu basit gerçekliği göremiyor? İşte bu noktada cehalet kavramı çıkıyor karşımıza. Sahip olduğumuz kültür, bulunduğumuz coğrafya, ekonomik şartlar ve fiziksel sınırlar nedeniyle birçok konuda cahiliz. Ancak burada korkutucu olan bilinçli seçilmiş cehalettir. ABD'li fütürist Alvin Toffler, “21. yüzyılın cahilleri okuma yazma bilmeyenler değil, öğrenmeyen, öğrendiği yanlışlardan vazgeçmeyen ve yeniden öğrenmeyenler olacak.” derken işte böyle bir cehaleti anlatır. Böylece cehaletin kültürel inşası; mahremiyet, aptallık, kayıtsızlık, sansür, bilgi kirliliği, inanç, sindirme, bastırma gibi stratejilerle tekrar tekrar üretilmiş olur.

Cehaletin kültürel olarak üretiminden en çok etkilenen canlıların başında ise hayvanlar geliyor. Bu inşanın en etkili silahı da dil. Dilin türcü ve yönlendirici kullanımı hayvanlar hakkındaki cehaletimizin en önemli gerekçelerinden biri.

Fulya Marmara, bu kitabında okuru zihinsel bir yolculuğa çıkarıyor. Cehaletin yani bilmediklerimizle bildiğimizi sandıklarımızın ve tahakkümü ortaya çıkaran mekanizmaların peşine düşüyor ve diyor ki “İnsanın kurtuluşu; hayatın çoklu yorumuna ve yaratımına saygılı bir bakışın içselleştirilmesiyle mümkündür.”

Günümüzde insanlığın belki de en büyük sorunu, hayatı yorumlama sürecini kendine mal etmesi. İnsanların pek çoğuna göre her şey insan için. Bu sebeple de tüm anlama, anlamlandırma, yaratma eylemleri insan merkezli. Hayata bu bakış açısıyla bakan insan ne yazık ki büyük bir yıkımın eşiğinde olduğunun bilincine varamıyor ve buna devam ettiği takdirde sadece gezegeni paylaştığımız diğer canlıları değil, kendini de yok oluşa sürüklediğini fark edemiyor.

Peki nasıl oluyor da bunca ilerlemeye, teknolojik üstünlüğe sahip insan bu basit gerçekliği göremiyor? İşte bu noktada cehalet kavramı çıkıyor karşımıza. Sahip olduğumuz kültür, bulunduğumuz coğrafya, ekonomik şartlar ve fiziksel sınırlar nedeniyle birçok konuda cahiliz. Ancak burada korkutucu olan bilinçli seçilmiş cehalettir. ABD'li fütürist Alvin Toffler, “21. yüzyılın cahilleri okuma yazma bilmeyenler değil, öğrenmeyen, öğrendiği yanlışlardan vazgeçmeyen ve yeniden öğrenmeyenler olacak.” derken işte böyle bir cehaleti anlatır. Böylece cehaletin kültürel inşası; mahremiyet, aptallık, kayıtsızlık, sansür, bilgi kirliliği, inanç, sindirme, bastırma gibi stratejilerle tekrar tekrar üretilmiş olur.

Cehaletin kültürel olarak üretiminden en çok etkilenen canlıların başında ise hayvanlar geliyor. Bu inşanın en etkili silahı da dil. Dilin türcü ve yönlendirici kullanımı hayvanlar hakkındaki cehaletimizin en önemli gerekçelerinden biri.

Fulya Marmara, bu kitabında okuru zihinsel bir yolculuğa çıkarıyor. Cehaletin yani bilmediklerimizle bildiğimizi sandıklarımızın ve tahakkümü ortaya çıkaran mekanizmaların peşine düşüyor ve diyor ki “İnsanın kurtuluşu; hayatın çoklu yorumuna ve yaratımına saygılı bir bakışın içselleştirilmesiyle mümkündür.”

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat