İçinde bulunduğu gemiyi iyi tanıyordu. Şubat 1915'te Çanakkale'ye gönderilip 18 Mart'ta birinci hatta Boğaz'a giren ve Türk tabyalarını döverken karşı topçu ateşi ve mayınlar nedeniyle ağır yaralanan ünlü İngiliz zıhrlısıydı bu... İngilizlerin Akdeniz Donanma Filosu'nun sancak gemisiydi. Şimdi mağrur bir komutanın karargahı olarak ünlü "Hamidiye Kahramanı'nı avucuna almış, sıktıkça sıkıyordu. 3 gündür acıların en büyüğünü çekmişti Rauf Bey... 4 yıllık korkunç bir savaşın ardından işte burada, Midilli Adası'nın Mondros Limanı'ndaki deniz üssünde Amiral Galithrope'un koşulları karşısında direnmeye çalışıyordu. "Mütareke" diye dayatılan şey, tam bir teslimiyet belgesiydi.
Ama neyle? Saatler geçiyor, kapı çalınmıyordu. 3 gündür süren müzakerelerin sonuna gelinmiş. Rauf Bey, işgale kapı aralayan 7. maddeyi İstanbul'a sorması gerektiğini söylemişti. Galthrope ise sinirlenerek. "Akşam 21.00'e kadar vaktiniz var. Hükümetinize danışın. Saat 21.00'de mütarekeyi ya ret ya kabul etmenizi talep edeceğim" demişti. Tam bir dönüm noktasıydı. Anlaşma taslağını hemen İstanbul'a yollamak istemiş, lakin İngiliz muhabere memurları şiddetli fırtına yüzünden irtibat imkanının kalmadığını söylemişti. Tahkike vakit yoktu. Ölümlerden ölüm beğenme kararı kendisine kalmıştı. Ya bu teslimiyet anlaşmasını imzalayarak esareti kabul edecek ya da imzalamayıp ülkesini yeniden savaşa sokacaktı. Kendi kendini yiyerek geçti saatler... Kablo gemisinden haber gelmedi. Ve Rauf Bey, "içi yanarak" imzaladı Mondros Mütarekesi'ni... Gemi, ismini ünlü Akha kralından alıyordu..." ...."Truva" filminde, Anadolu'yu işgal için Truva'ya saldırırken izlediğimiz Kral Agamemnon'dan... - Can Dündar- Milliyet, 13 Haziran 2004
İçinde bulunduğu gemiyi iyi tanıyordu. Şubat 1915'te Çanakkale'ye gönderilip 18 Mart'ta birinci hatta Boğaz'a giren ve Türk tabyalarını döverken karşı topçu ateşi ve mayınlar nedeniyle ağır yaralanan ünlü İngiliz zıhrlısıydı bu... İngilizlerin Akdeniz Donanma Filosu'nun sancak gemisiydi. Şimdi mağrur bir komutanın karargahı olarak ünlü "Hamidiye Kahramanı'nı avucuna almış, sıktıkça sıkıyordu. 3 gündür acıların en büyüğünü çekmişti Rauf Bey... 4 yıllık korkunç bir savaşın ardından işte burada, Midilli Adası'nın Mondros Limanı'ndaki deniz üssünde Amiral Galithrope'un koşulları karşısında direnmeye çalışıyordu. "Mütareke" diye dayatılan şey, tam bir teslimiyet belgesiydi.
Ama neyle? Saatler geçiyor, kapı çalınmıyordu. 3 gündür süren müzakerelerin sonuna gelinmiş. Rauf Bey, işgale kapı aralayan 7. maddeyi İstanbul'a sorması gerektiğini söylemişti. Galthrope ise sinirlenerek. "Akşam 21.00'e kadar vaktiniz var. Hükümetinize danışın. Saat 21.00'de mütarekeyi ya ret ya kabul etmenizi talep edeceğim" demişti. Tam bir dönüm noktasıydı. Anlaşma taslağını hemen İstanbul'a yollamak istemiş, lakin İngiliz muhabere memurları şiddetli fırtına yüzünden irtibat imkanının kalmadığını söylemişti. Tahkike vakit yoktu. Ölümlerden ölüm beğenme kararı kendisine kalmıştı. Ya bu teslimiyet anlaşmasını imzalayarak esareti kabul edecek ya da imzalamayıp ülkesini yeniden savaşa sokacaktı. Kendi kendini yiyerek geçti saatler... Kablo gemisinden haber gelmedi. Ve Rauf Bey, "içi yanarak" imzaladı Mondros Mütarekesi'ni... Gemi, ismini ünlü Akha kralından alıyordu..." ...."Truva" filminde, Anadolu'yu işgal için Truva'ya saldırırken izlediğimiz Kral Agamemnon'dan... - Can Dündar- Milliyet, 13 Haziran 2004