''Benimle için.'' diye seslendim, sesimi ona yakıştırıp abartmadan.
Karşıma oturdu, söyleştik. At resimleri yaparmış, koşan atlar, uçan atlar...
''Ben sur dışında büyüdüm de,'' dedi, burnunu bardağına gömüp, ''Babam at arabacısıydı. Bir sabah kalktık baktık ki, atlarımız yok.''
Çok kalmadı, işi varmış.
''Resimlerinizi görmek isterdim,'' dedim ona, ayrılırken, ''Atları sahibiyle mi çiziyorsunuz?''
''Hayır,'' dedi, gülümseyerek, bir yandan da kendi hesabını ödüyordu.
''Kayboldukları yerde başıboş dolaşıyorlar.''
''Benimle için.'' diye seslendim, sesimi ona yakıştırıp abartmadan.
Karşıma oturdu, söyleştik. At resimleri yaparmış, koşan atlar, uçan atlar...
''Ben sur dışında büyüdüm de,'' dedi, burnunu bardağına gömüp, ''Babam at arabacısıydı. Bir sabah kalktık baktık ki, atlarımız yok.''
Çok kalmadı, işi varmış.
''Resimlerinizi görmek isterdim,'' dedim ona, ayrılırken, ''Atları sahibiyle mi çiziyorsunuz?''
''Hayır,'' dedi, gülümseyerek, bir yandan da kendi hesabını ödüyordu.
''Kayboldukları yerde başıboş dolaşıyorlar.''