Önce kadınlar uyanır.
Sonra Güneş doğardı...
Güneşi kadınlarımız doğurdu... (Ezidi analarının sözü)
Dünya coğrafyasının en kadim halklarından ve 3500 yıllık bilinen geçmiş tarihleriyle zulme, kıyıma uğrayan, diğer inanç ve uluslar taarfından horlanan Ezidilerin atrihi hep gözyaşları ile yoğrulmuştur. Ezidiler yaşadıkları Ortadoğu, Kürdistan, Mezopotamya coğrafyasında yaşayan çok sayıdaki uygarlıklardan; Sümerler, Akadlar, Babiller, Medler ve bu uygarlıklardan sonra nice kıyım ve zorunlu göçlerden sonra günümüze değin gelebilen, kökenleri tarihin derinliklerine değin uzanan ve günümüzde de yok olmayla karşı karşıya olan, "Güneş'e dönerek varlığını sürdürmeye çalışan endemik bir çiçek" gibi yaşama tutunmaya çalışan özgün bir halktır. Bu nedenle sahip oldukları inanç, gelenekler, kültürel değerler, etno-dinsel özellikleriyle onlar hakkında uydurulan yanlış yargıları bertaraf etmek adına, araştırılması ve bilinmesi gereken bir toplumdur.
"En ince nakışları ben aksederim.
Derin deryaların dalgıcıyım.
Kuran, Tevrat ve Zebur'dan önceyim.
Yakınlara uzakta bulunuyorum.
Uzak olanlara da yakınım.
Ayarı en ağır ve en saf olanım." (Ezidi qewli)
"Çemberin Dışındaki Kürtler - Ezidiler" Mezopotamya'nın ve Ortadoğu'nun en eski ve gizli inançlarından Ezidiliğe ilişkin olup, günümüzde bu konuda çok sayıda yapıt yayınlanmasına karşın bu dinin mensuplarının halen anlaşılmadığı, tanınmadığı, tanınmak istenmediği, farklı bir egzegenin insanlarıymış gibi bu güne değin tanıtılan ya da bir sır gibi bakılan özellikleriyle ilgili yanlarını anlatmaya çalışan bir yapıt olmasıdır. Ezidilerle ilgili yayınlanan diğer kitaplardan farklılığı Kafkasya coğrafyasında, Çarlık Rusya'sı, Sovyetler dönemini yaşayan ve geçmişe ilişkin değerlerini ve geleneklerini aynı bölgede (özellikle Ermenistan) ortaya koyan topluluğun yansımasıdır.
Ezidililerin ortaya çıkış noktaları Güney Kürdistan olmasına karşın yüzlerce kıyım, zülüm ve baskılar sonucu göçe zorlanan birkaç asırdır Kafkasya coğrafyasında yaşayan Ezidililerin dinsel gelenekleri, kültürleri, yaşamları ve yaşam alanları hakkında bilinmeyenleri alan çalışmalarıyla, yerinde saptamalarla okuyuculara sunmak amacıyla hazırlanmıştır. Öyle ki; okunan her bölüm bugüne değin bilinenlerden farklı bilgi ve bakış açılarının yanı sıra, inancın farklı algılanan ve yorumlanan geniş kültür gelenekleri içindeki yerini araştırarak, sorun olarak görülen ya da yanlış anlatılan birçok konuya açıklık getirmektedir.
Bu anlamda yaşanan coğrafyada Ezidilerin akrşılaştığı sorunlar ve kültürel olarak Kürdistan'ın değişik alanlarında yaşan diğer Ezidilerden kültürel anlamda farklılıkları, koruyamadıkları bazı değer ve figürleri, geniş bir açıdan bakıldığında, özellikle de Kafkasya Ezidilerinin dinsel gelenekleri ve çok kültürlülük yapıları görülecektir.
Önce kadınlar uyanır.
Sonra Güneş doğardı...
Güneşi kadınlarımız doğurdu... (Ezidi analarının sözü)
Dünya coğrafyasının en kadim halklarından ve 3500 yıllık bilinen geçmiş tarihleriyle zulme, kıyıma uğrayan, diğer inanç ve uluslar taarfından horlanan Ezidilerin atrihi hep gözyaşları ile yoğrulmuştur. Ezidiler yaşadıkları Ortadoğu, Kürdistan, Mezopotamya coğrafyasında yaşayan çok sayıdaki uygarlıklardan; Sümerler, Akadlar, Babiller, Medler ve bu uygarlıklardan sonra nice kıyım ve zorunlu göçlerden sonra günümüze değin gelebilen, kökenleri tarihin derinliklerine değin uzanan ve günümüzde de yok olmayla karşı karşıya olan, "Güneş'e dönerek varlığını sürdürmeye çalışan endemik bir çiçek" gibi yaşama tutunmaya çalışan özgün bir halktır. Bu nedenle sahip oldukları inanç, gelenekler, kültürel değerler, etno-dinsel özellikleriyle onlar hakkında uydurulan yanlış yargıları bertaraf etmek adına, araştırılması ve bilinmesi gereken bir toplumdur.
"En ince nakışları ben aksederim.
Derin deryaların dalgıcıyım.
Kuran, Tevrat ve Zebur'dan önceyim.
Yakınlara uzakta bulunuyorum.
Uzak olanlara da yakınım.
Ayarı en ağır ve en saf olanım." (Ezidi qewli)
"Çemberin Dışındaki Kürtler - Ezidiler" Mezopotamya'nın ve Ortadoğu'nun en eski ve gizli inançlarından Ezidiliğe ilişkin olup, günümüzde bu konuda çok sayıda yapıt yayınlanmasına karşın bu dinin mensuplarının halen anlaşılmadığı, tanınmadığı, tanınmak istenmediği, farklı bir egzegenin insanlarıymış gibi bu güne değin tanıtılan ya da bir sır gibi bakılan özellikleriyle ilgili yanlarını anlatmaya çalışan bir yapıt olmasıdır. Ezidilerle ilgili yayınlanan diğer kitaplardan farklılığı Kafkasya coğrafyasında, Çarlık Rusya'sı, Sovyetler dönemini yaşayan ve geçmişe ilişkin değerlerini ve geleneklerini aynı bölgede (özellikle Ermenistan) ortaya koyan topluluğun yansımasıdır.
Ezidililerin ortaya çıkış noktaları Güney Kürdistan olmasına karşın yüzlerce kıyım, zülüm ve baskılar sonucu göçe zorlanan birkaç asırdır Kafkasya coğrafyasında yaşayan Ezidililerin dinsel gelenekleri, kültürleri, yaşamları ve yaşam alanları hakkında bilinmeyenleri alan çalışmalarıyla, yerinde saptamalarla okuyuculara sunmak amacıyla hazırlanmıştır. Öyle ki; okunan her bölüm bugüne değin bilinenlerden farklı bilgi ve bakış açılarının yanı sıra, inancın farklı algılanan ve yorumlanan geniş kültür gelenekleri içindeki yerini araştırarak, sorun olarak görülen ya da yanlış anlatılan birçok konuya açıklık getirmektedir.
Bu anlamda yaşanan coğrafyada Ezidilerin akrşılaştığı sorunlar ve kültürel olarak Kürdistan'ın değişik alanlarında yaşan diğer Ezidilerden kültürel anlamda farklılıkları, koruyamadıkları bazı değer ve figürleri, geniş bir açıdan bakıldığında, özellikle de Kafkasya Ezidilerinin dinsel gelenekleri ve çok kültürlülük yapıları görülecektir.