#smrgKİTABEVİ Cengiz ve Yasası : Timur ve Tüzükâtı -

Kondisyon:
Yeni
ISBN-10:
9789754379129
Stok Kodu:
1199144365
Boyut:
16x24
Sayfa Sayısı:
312 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2012
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199144365
530535
Cengiz ve Yasası : Timur ve Tüzükâtı -
Cengiz ve Yasası : Timur ve Tüzükâtı - #smrgKİTABEVİ
0.00
Cengiz Han ve Emîr Timur, iki asra yakın ara ile tarihe hükmetmiş iki büyük cihângirdir. Tabiî ki bir görüşe göre de iki büyük barbar. 18. asırda başlayıp 19. yüzyıl içinde muazzam bir tırmanma gösteren Şarkiyatçılık (Oryantalizm), yahut da “Doğu Bilimciliği” nazarında özellllikle Cengiz Han dünyâ tarihinin en gaddar barbarıdır. Osmanlı'nın öyle uzun boylu bir “Şark Siyaseti” olmadığı, batılıların da tıpkı müsbet ilimler sahasındaki çalışmaları gibi bizi sollaması veyâ bu zamanın bizim devletimizin çöküş yıllarına denk gelmesi sebebiyle, bizim olan “Türkoloji” Gazi'nin yüksek himâyeleri ve engin Türkçülüğü ile Cumhuriyetten sonra başlamıştır. Bu sebeple biz özellikle Cengiz Han ve onun tamamen Türk'e dayalı dahalı devletini ancak Cumhuriyet'ten sonra tanıyabilmişizdir. Anadolu Türklüğü için Timur'un ayrı bir husûsiyeti vardır ki, devletimizi yıkmış olduğundan onu Osmanlı tarihçilerinin yoğun küfürleri ile tanımaktayız. Emîr Timur'un Sultan Bâyezid'e muamelelerini ise çocukluğumuzdan beri dinleriz. Bu sebeple bizdeki Timur düşmanlığı fazladır. Esasında gerek Cengiz Han gerekse Emîr Timur hakkındaki görüşler tartışılmadığı gibi, hâdiselerin tahlilleri de doğru dürüst yapılabilmiş değildir. Nedendir bilinmez ama Moskova'ya bile girmemiş olan Emîr Timur'dan Ruslar şiddetle nefret ettikleri halde, birkaç sefer aynı ülkeleri talan ettiği halde Cengiz Han'ı daha şirin görürler. Rus bilim adamlarının da “Türkoloji” ile ilgili çalışmaları aynı zamanda başlamış olduğundan bu kanaat aynen batılılara da geçmiştir.

Batı'nın Cengiz Han ve Emîr Timur'a karşı açtığı bu kabil kampanyaların, Türklüğün tam bir çöküş devri olan 18. ve 19. yüzyıl boyunca alabildiğince bir sür'atle devam etmesi, aynı zamanda peşinden bir “Türk düşmanlığı”nı da getirmiştir. Bu sebeple mezkûr yüzyıllarda Avrupa ve Orta Doğu' da, hatta Rusya'da, tarihin en büyük Türk organizasyonu olan Osmanlı'ya karşı haksız ve hukuksuz bir kampanya başlatılmış, Orta Asya'da Çarlık Rusya'sı tarafından bir milletin yok edilişi işte bu yanlı ve yanlış Avrupalı görüşten de cesaret almıştır.

Cengiz Han ve Emîr Timur, iki asra yakın ara ile tarihe hükmetmiş iki büyük cihângirdir. Tabiî ki bir görüşe göre de iki büyük barbar. 18. asırda başlayıp 19. yüzyıl içinde muazzam bir tırmanma gösteren Şarkiyatçılık (Oryantalizm), yahut da “Doğu Bilimciliği” nazarında özellllikle Cengiz Han dünyâ tarihinin en gaddar barbarıdır. Osmanlı'nın öyle uzun boylu bir “Şark Siyaseti” olmadığı, batılıların da tıpkı müsbet ilimler sahasındaki çalışmaları gibi bizi sollaması veyâ bu zamanın bizim devletimizin çöküş yıllarına denk gelmesi sebebiyle, bizim olan “Türkoloji” Gazi'nin yüksek himâyeleri ve engin Türkçülüğü ile Cumhuriyetten sonra başlamıştır. Bu sebeple biz özellikle Cengiz Han ve onun tamamen Türk'e dayalı dahalı devletini ancak Cumhuriyet'ten sonra tanıyabilmişizdir. Anadolu Türklüğü için Timur'un ayrı bir husûsiyeti vardır ki, devletimizi yıkmış olduğundan onu Osmanlı tarihçilerinin yoğun küfürleri ile tanımaktayız. Emîr Timur'un Sultan Bâyezid'e muamelelerini ise çocukluğumuzdan beri dinleriz. Bu sebeple bizdeki Timur düşmanlığı fazladır. Esasında gerek Cengiz Han gerekse Emîr Timur hakkındaki görüşler tartışılmadığı gibi, hâdiselerin tahlilleri de doğru dürüst yapılabilmiş değildir. Nedendir bilinmez ama Moskova'ya bile girmemiş olan Emîr Timur'dan Ruslar şiddetle nefret ettikleri halde, birkaç sefer aynı ülkeleri talan ettiği halde Cengiz Han'ı daha şirin görürler. Rus bilim adamlarının da “Türkoloji” ile ilgili çalışmaları aynı zamanda başlamış olduğundan bu kanaat aynen batılılara da geçmiştir.

Batı'nın Cengiz Han ve Emîr Timur'a karşı açtığı bu kabil kampanyaların, Türklüğün tam bir çöküş devri olan 18. ve 19. yüzyıl boyunca alabildiğince bir sür'atle devam etmesi, aynı zamanda peşinden bir “Türk düşmanlığı”nı da getirmiştir. Bu sebeple mezkûr yüzyıllarda Avrupa ve Orta Doğu' da, hatta Rusya'da, tarihin en büyük Türk organizasyonu olan Osmanlı'ya karşı haksız ve hukuksuz bir kampanya başlatılmış, Orta Asya'da Çarlık Rusya'sı tarafından bir milletin yok edilişi işte bu yanlı ve yanlış Avrupalı görüşten de cesaret almıştır.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat