#smrgKİTABEVİ Çernobil'de Gece Yarısı: Dünyanın En Büyük Nükleer Faciasının Anlatılmayan Hikayesi - 2024
Editör:
Merve Çay
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
Dörtel Matbaacılık
ISBN-10:
6254144240
Kargoya Teslim Süresi:
4&6
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
600
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2024
Çeviren:
Selim Sezer
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
197,65
Havale/EFT ile:
191,72
Siparişiniz 4&6 iş günü arasında kargoda
1199225119
611188
https://www.simurgkitabevi.com/cernobilde-gece-yarisi-dunyanin-en-buyuk-nukleer-faciasinin-anlatilmayan-hikayesi-2024
Çernobil'de Gece Yarısı: Dünyanın En Büyük Nükleer Faciasının Anlatılmayan Hikayesi - 2024 #smrgKİTABEVİ
197.65
Bilim kültünün dinin yerini aldığı bir toplumda nükleer şefleri, en kutsal ikonlar –Sovyet devletinin temelleri– arasındaydı. Gururlarının kırılmasına izin verilmesi, SSCB'nin üzerine inşa edildiği tüm sistemin bütünlüğünü zayıflatırdı. Onlar suçlu görülemezdi.
1986 yılının Nisan ayında, Ukrayna'nın kuzeyinde bulunan Pripyat kasabası, insanlığın görüp görebileceği en korkunç gecelerden birine tanıklık etti. Sovyetler Birliği'nin en büyük nükleer santrali Çernobil'de meydana gelen patlama, dünyanın kaderini sonsuza dek değiştirecek bir felaketti. Ancak bu trajedinin ardında yatan gerçek, daha önce hiç bu kadar çarpıcı ve insani bir şekilde anlatılmamıştı... Ta ki şimdiye kadar.
Çernobil sadece bir nükleer kaza değil; aynı zamanda insanlığın doğa üzerindeki egemenlik arayışının acı bir hatırası. Bu felaket, radyasyonun korkunç etkilerinin yanı sıra insanın kendi yarattığı teknolojik canavarla baş etme çabasının hikâyesidir.
Bu trajik olay gizlilik politikalarıyla, propagandalarla ve yanlış bilgilerle dolu bir perdenin ardında uzun süre kapalı bir kutu olarak kaldı.
Ancak şimdi, Higginbotham'ın kalemiyle gerçeğe bir adım daha yaklaşıyoruz.
İnsanlık tarihinin yüzleştiği en büyük felaketlerden biri olan Çernobil'in ardındaki sır perdesi aralanıyor…
1986 yılının Nisan ayında, Ukrayna'nın kuzeyinde bulunan Pripyat kasabası, insanlığın görüp görebileceği en korkunç gecelerden birine tanıklık etti. Sovyetler Birliği'nin en büyük nükleer santrali Çernobil'de meydana gelen patlama, dünyanın kaderini sonsuza dek değiştirecek bir felaketti. Ancak bu trajedinin ardında yatan gerçek, daha önce hiç bu kadar çarpıcı ve insani bir şekilde anlatılmamıştı... Ta ki şimdiye kadar.
Çernobil sadece bir nükleer kaza değil; aynı zamanda insanlığın doğa üzerindeki egemenlik arayışının acı bir hatırası. Bu felaket, radyasyonun korkunç etkilerinin yanı sıra insanın kendi yarattığı teknolojik canavarla baş etme çabasının hikâyesidir.
Bu trajik olay gizlilik politikalarıyla, propagandalarla ve yanlış bilgilerle dolu bir perdenin ardında uzun süre kapalı bir kutu olarak kaldı.
Ancak şimdi, Higginbotham'ın kalemiyle gerçeğe bir adım daha yaklaşıyoruz.
İnsanlık tarihinin yüzleştiği en büyük felaketlerden biri olan Çernobil'in ardındaki sır perdesi aralanıyor…
Bilim kültünün dinin yerini aldığı bir toplumda nükleer şefleri, en kutsal ikonlar –Sovyet devletinin temelleri– arasındaydı. Gururlarının kırılmasına izin verilmesi, SSCB'nin üzerine inşa edildiği tüm sistemin bütünlüğünü zayıflatırdı. Onlar suçlu görülemezdi.
1986 yılının Nisan ayında, Ukrayna'nın kuzeyinde bulunan Pripyat kasabası, insanlığın görüp görebileceği en korkunç gecelerden birine tanıklık etti. Sovyetler Birliği'nin en büyük nükleer santrali Çernobil'de meydana gelen patlama, dünyanın kaderini sonsuza dek değiştirecek bir felaketti. Ancak bu trajedinin ardında yatan gerçek, daha önce hiç bu kadar çarpıcı ve insani bir şekilde anlatılmamıştı... Ta ki şimdiye kadar.
Çernobil sadece bir nükleer kaza değil; aynı zamanda insanlığın doğa üzerindeki egemenlik arayışının acı bir hatırası. Bu felaket, radyasyonun korkunç etkilerinin yanı sıra insanın kendi yarattığı teknolojik canavarla baş etme çabasının hikâyesidir.
Bu trajik olay gizlilik politikalarıyla, propagandalarla ve yanlış bilgilerle dolu bir perdenin ardında uzun süre kapalı bir kutu olarak kaldı.
Ancak şimdi, Higginbotham'ın kalemiyle gerçeğe bir adım daha yaklaşıyoruz.
İnsanlık tarihinin yüzleştiği en büyük felaketlerden biri olan Çernobil'in ardındaki sır perdesi aralanıyor…
1986 yılının Nisan ayında, Ukrayna'nın kuzeyinde bulunan Pripyat kasabası, insanlığın görüp görebileceği en korkunç gecelerden birine tanıklık etti. Sovyetler Birliği'nin en büyük nükleer santrali Çernobil'de meydana gelen patlama, dünyanın kaderini sonsuza dek değiştirecek bir felaketti. Ancak bu trajedinin ardında yatan gerçek, daha önce hiç bu kadar çarpıcı ve insani bir şekilde anlatılmamıştı... Ta ki şimdiye kadar.
Çernobil sadece bir nükleer kaza değil; aynı zamanda insanlığın doğa üzerindeki egemenlik arayışının acı bir hatırası. Bu felaket, radyasyonun korkunç etkilerinin yanı sıra insanın kendi yarattığı teknolojik canavarla baş etme çabasının hikâyesidir.
Bu trajik olay gizlilik politikalarıyla, propagandalarla ve yanlış bilgilerle dolu bir perdenin ardında uzun süre kapalı bir kutu olarak kaldı.
Ancak şimdi, Higginbotham'ın kalemiyle gerçeğe bir adım daha yaklaşıyoruz.
İnsanlık tarihinin yüzleştiği en büyük felaketlerden biri olan Çernobil'in ardındaki sır perdesi aralanıyor…
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.