"Bir ölüm öyle yakın, ne vakit algılanır
Bir cenaze töreni usul, nasıl başlar:
Hangi tonlar uyur da ağaçların üzerinde
Kalb hangisiyle titrer, belirdiğinde
Bellekte tüyden hafif, ipek fotoğraflar?
Ebedi sükût içinde tek teselli, sevmiş olmak
ışıldar, dokuna dokuna sedef taşlara;
Oynatır, sıkışmış kütükleri yer yer
İnsan, bir nehir gibi kımıldar kendi içinde
Öyle sahi, öyle acı kalmak ister."
Çevre Çitin Üzerinde Yağmur, Mehmet Taner'in 1995-2005 yıllan arasındaki çalışmalarının bir bölümünü içeriyor. Mehmet Taner, imgeye ağırlık veren bir şiir anlayışını sürdürmüş, M. H. Doğan'ın deyimiyle "coşkunun büyük ölçüde bastırıldığı, düşüncenin, uzak çağrışımlı bir imge ağının ağır bastığı bir şiir arayışı içinde" olmuştur. Taner'in şiirinin "söz ve imge dizgesinin devingenliğine, bu sözcük ve imgelerle kurulan bileşimlere dayandığı" (O. Demiralp) ve "ileri geri şaşırtıcı sıçramalarla kendini gösteren, taklidi pek kolay olmayan, kompleks bir yapı dinamizmi yaratabildiği" (N. Zekâ) kabul edilmiştir. (Arka kapaktan)
"Bir ölüm öyle yakın, ne vakit algılanır
Bir cenaze töreni usul, nasıl başlar:
Hangi tonlar uyur da ağaçların üzerinde
Kalb hangisiyle titrer, belirdiğinde
Bellekte tüyden hafif, ipek fotoğraflar?
Ebedi sükût içinde tek teselli, sevmiş olmak
ışıldar, dokuna dokuna sedef taşlara;
Oynatır, sıkışmış kütükleri yer yer
İnsan, bir nehir gibi kımıldar kendi içinde
Öyle sahi, öyle acı kalmak ister."
Çevre Çitin Üzerinde Yağmur, Mehmet Taner'in 1995-2005 yıllan arasındaki çalışmalarının bir bölümünü içeriyor. Mehmet Taner, imgeye ağırlık veren bir şiir anlayışını sürdürmüş, M. H. Doğan'ın deyimiyle "coşkunun büyük ölçüde bastırıldığı, düşüncenin, uzak çağrışımlı bir imge ağının ağır bastığı bir şiir arayışı içinde" olmuştur. Taner'in şiirinin "söz ve imge dizgesinin devingenliğine, bu sözcük ve imgelerle kurulan bileşimlere dayandığı" (O. Demiralp) ve "ileri geri şaşırtıcı sıçramalarla kendini gösteren, taklidi pek kolay olmayan, kompleks bir yapı dinamizmi yaratabildiği" (N. Zekâ) kabul edilmiştir. (Arka kapaktan)