#smrgKİTABEVİ Cezaların Etkinliği Bağlamında Türk Suç Siyaseti - 2024
Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Dizi Adı:
ISBN-10:
6052649084
Kargoya Teslim Süresi:
3&6
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Boyut:
16x24
Sayfa Sayısı:
554
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2024
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
665,00
Havale/EFT ile:
645,05
Siparişiniz 3&6 iş günü arasında kargoda
1199227777
614517
https://www.simurgkitabevi.com/cezalarin-etkinligi-baglaminda-turk-suc-siyaseti-2024
Cezaların Etkinliği Bağlamında Türk Suç Siyaseti - 2024 #smrgKİTABEVİ
665.00
Bu çalışmada pek çok söz söylenmiştir, tıpkı ondan önceki eserlerde olduğu gibi. Ne var ki bütün bu söylenenlerin, yüzleştiğimiz sorunlar karşısında, noktayı parantezin içine mi yoksa dışına mı koyacağımıza dair bir tartışmadan daha önemli ya da yararlı olduğunu iddia etmek güçtür. Eğer öyle olsaydı, bu ve buna benzer kitapların muhtevası zihinlerine yıllar boyunca zerk edilen genç dimağlar, üniversite biter bitmez hâkim ya da akademisyen olmak için kendilerine “referans” mı ararlardı? Hazin ve çarpıcıdır, adalet dağıtmaya talip olanların, daha ilk adımda adaletsizliği benimsemeye mecbur bırakılması. Böyle bir toplumda artık “adaletsizlik” merhalesi aşılmıştır: Bizatihi “adalet”, adaletsizlik anlamına gelmeye başlamıştır. Çiftdüşündür bu, kavramların tersine dönmesidir. Nietzsche'nin deyimiyle ahlakın baş aşağı durmasıdır. Çözümü hukukun içinde değil, dışında aranmalıdır. Olmayanı yaratamayacağını savunarak kendisini avutan akademi ise olanı öldürmekle suçlanmalıdır. Bu çalışmayı bana bildiğim bütün kitaplardan fazlasını öğreten ahlak üstatlarıma; sonunda zarar göreceğini de bilse cüret etmenin değerini, menfaat için karanlık yollara sapmamanın, kendisinin olmayana göz dikmemenin üstünlüğünü gösteren sevgili anneme ve babama ithaf ediyorum. Onlara layık bir iş çıkarabilmiş olmayı dilerim.
Bu çalışmada pek çok söz söylenmiştir, tıpkı ondan önceki eserlerde olduğu gibi. Ne var ki bütün bu söylenenlerin, yüzleştiğimiz sorunlar karşısında, noktayı parantezin içine mi yoksa dışına mı koyacağımıza dair bir tartışmadan daha önemli ya da yararlı olduğunu iddia etmek güçtür. Eğer öyle olsaydı, bu ve buna benzer kitapların muhtevası zihinlerine yıllar boyunca zerk edilen genç dimağlar, üniversite biter bitmez hâkim ya da akademisyen olmak için kendilerine “referans” mı ararlardı? Hazin ve çarpıcıdır, adalet dağıtmaya talip olanların, daha ilk adımda adaletsizliği benimsemeye mecbur bırakılması. Böyle bir toplumda artık “adaletsizlik” merhalesi aşılmıştır: Bizatihi “adalet”, adaletsizlik anlamına gelmeye başlamıştır. Çiftdüşündür bu, kavramların tersine dönmesidir. Nietzsche'nin deyimiyle ahlakın baş aşağı durmasıdır. Çözümü hukukun içinde değil, dışında aranmalıdır. Olmayanı yaratamayacağını savunarak kendisini avutan akademi ise olanı öldürmekle suçlanmalıdır. Bu çalışmayı bana bildiğim bütün kitaplardan fazlasını öğreten ahlak üstatlarıma; sonunda zarar göreceğini de bilse cüret etmenin değerini, menfaat için karanlık yollara sapmamanın, kendisinin olmayana göz dikmemenin üstünlüğünü gösteren sevgili anneme ve babama ithaf ediyorum. Onlara layık bir iş çıkarabilmiş olmayı dilerim.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.