Tahta, “istemem” itirazları arasında neredeyse zorla oturtulmuş ve yıllarca “kafes” denilen saray hapishanesinde kaldığı için delirmiş bir padişah: Deli İbrahim... ve onun kadın tutkunluğu (24 saatte 24 kere gerdeğe girmek istekleri dahil) başta olmak üzere bütün normaldışı isteklerine uygun cevaplar verdiği için devletin en yüksek makamlarına kadar yükselen ve her yükseldiği makamda da, altındaki bütün makamları parayla satarak koca Osmanlı İmparatorluğu'nu bir soygun yerine çeviren cahil bir üfürükçü; Cinci Hoca. Tarihlerin gördüğü en çahil ama en hırslı hırsızlardan birinin, bir kez daha usta işi yazılmış romanı.
“Deli İbrahim, zayıf gözlerini Molla'nın kıvılcımlı gözlerine dikti, orada mutlak bir kadın yüzü göreceğine inanarak uzun uzun baktı ve birden haykırdı.
‘Gördüm Hoca Efendi gördüm.'
‘Kimi?'
‘Kör Süleyman Paşa'nın yolladığı mavi gözlü kızı!'
‘Adı ne bu kızın?'
‘Turhan.'
‘Öyleyse bu gece onu hizmetine çağır. Mehlikayı Efsunî'den söz aldım. Sana yetmiş yedi erkek kuvveti verecek. Artık merak etme...' ”
Yıllarca “kafes” denilen saray hapishanesinde kaldığı için delirmiş bir padişah: Deli İbrahim... Ve onun kadın tutkunluğu başta olmak üzere bütün normal dışı isteklerini karşılayarak koca Osmanlı İmparatorluğu'nu soygun yerine çeviren bir üfürükçü: Cinci Hoca...
Usta yazar M. Turhan Tan'ın akıcı kalemiyle...