#smrgKİTABEVİ Cizre Bohtan Beyi Bedirhan - Sürgün Yılları - 2024
Kapak Tasarım:
Aslı Sezer
Kondisyon:
Yeni
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
Araştırma-İnceleme Dizisi
ISBN-10:
6054412808
Kargoya Teslim Süresi:
4&6
Hazırlayan:
Joost Jongerden, Ahmet Hamdi Akkaya, Bahar Şimşek, Gülistan Yarkın, Ahmet Yusuf, Kevin Smets
Cilt:
Amerikan Cilt
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
300
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
2
Basım Tarihi:
2024
Çeviren:
Muhsin Kızılkaya
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
205,90
Havale/EFT ile:
199,72
Siparişiniz 4&6 iş günü arasında kargoda
1199043942
429963
https://www.simurgkitabevi.com/cizre-bohtan-beyi-bedirhan-surgun-yillari-2024
Cizre Bohtan Beyi Bedirhan - Sürgün Yılları - 2024 #smrgKİTABEVİ
205.90
Kürd bölgelerindeki özerk yapıyı bozup dağıtmak, bölgeyi tamamen merkeze bağlamak, Osmanlı Yöneti-mi'nin çok önemli bir çabası olmuştur. Sadrazam Mustafa Reşit Paşa'nın merkezi devlet bilinci bu konuda çok belirleyicidir. 19. Yüzyılın ilk yarısında ve ortalarında Osmanlı'nın beka sorunu, merkezi devlet anlayışı-nın yaşama geçmesini gerekli kılmaktadır.
Kürd bölgelerindeki özerk, otonom yapının korunmasını ve güçlendirilmesini amaçlayan her düşünceyi ve eylemi, Osmanlı yönetimi kendisi için tehdit saymaktadır. Bu çaba içindeki Kürd beylerinin etkisiz hale geti-rilip sürgüne gönderilmesi çok önemli bir operasyondur. Sürgünlerle birlikte Kürd beylerinin mallarına el konulması, sürgünlerden dönüşün söz konusu bile edilmemesi, Osmanlı'daki beka bilincinin önemli unsurları olmaktadır. Bu çerçevede, mallarına mülklerine tamamen el konan, mülksüzleştirilen Kürd beylerine çok küçük bir maaş bağlanması, onların bu yolla devlete muhtaç kılınması, beka bilincinin yine önemli bir unsu-ru olmaktadır.
Cizre-Bohtan Beyi Bedirhan kitabının birinci cildinde, Mir Bedirhan'ın Hiristiyan Nasturilere karşı düzenle-diği katliam anlatılıyordu. Girit'teki sürgün yıllarında, 1858'de, gerçekleşen bir Hiristiyan direnişinde, Mir Bedirhan'ın, Hıristiyanları korumaya çalıştığını, Müslümanlar tarafından linç edilmek istenen bir Hiristiyan gencini kurtarma yönünde girişimlerde bulunduğunu görüyoruz. Bunu, Mir Bedirhan'ın zihninde gelişen bir aydınlanma olarak değerlendirmek mümkündür. Ahmet Kardam'ın, Mir Bedirhan'la ilgili iki ciltlik bu çalışması, 19. Yüzyılda Kürd-Osmanlı ilişkilerini kavra-mak bakımından değerli bir kaynak niteliğindedir. - İsmail Beşikçi
Kürd bölgelerindeki özerk, otonom yapının korunmasını ve güçlendirilmesini amaçlayan her düşünceyi ve eylemi, Osmanlı yönetimi kendisi için tehdit saymaktadır. Bu çaba içindeki Kürd beylerinin etkisiz hale geti-rilip sürgüne gönderilmesi çok önemli bir operasyondur. Sürgünlerle birlikte Kürd beylerinin mallarına el konulması, sürgünlerden dönüşün söz konusu bile edilmemesi, Osmanlı'daki beka bilincinin önemli unsurları olmaktadır. Bu çerçevede, mallarına mülklerine tamamen el konan, mülksüzleştirilen Kürd beylerine çok küçük bir maaş bağlanması, onların bu yolla devlete muhtaç kılınması, beka bilincinin yine önemli bir unsu-ru olmaktadır.
Cizre-Bohtan Beyi Bedirhan kitabının birinci cildinde, Mir Bedirhan'ın Hiristiyan Nasturilere karşı düzenle-diği katliam anlatılıyordu. Girit'teki sürgün yıllarında, 1858'de, gerçekleşen bir Hiristiyan direnişinde, Mir Bedirhan'ın, Hıristiyanları korumaya çalıştığını, Müslümanlar tarafından linç edilmek istenen bir Hiristiyan gencini kurtarma yönünde girişimlerde bulunduğunu görüyoruz. Bunu, Mir Bedirhan'ın zihninde gelişen bir aydınlanma olarak değerlendirmek mümkündür. Ahmet Kardam'ın, Mir Bedirhan'la ilgili iki ciltlik bu çalışması, 19. Yüzyılda Kürd-Osmanlı ilişkilerini kavra-mak bakımından değerli bir kaynak niteliğindedir. - İsmail Beşikçi
Kürd bölgelerindeki özerk yapıyı bozup dağıtmak, bölgeyi tamamen merkeze bağlamak, Osmanlı Yöneti-mi'nin çok önemli bir çabası olmuştur. Sadrazam Mustafa Reşit Paşa'nın merkezi devlet bilinci bu konuda çok belirleyicidir. 19. Yüzyılın ilk yarısında ve ortalarında Osmanlı'nın beka sorunu, merkezi devlet anlayışı-nın yaşama geçmesini gerekli kılmaktadır.
Kürd bölgelerindeki özerk, otonom yapının korunmasını ve güçlendirilmesini amaçlayan her düşünceyi ve eylemi, Osmanlı yönetimi kendisi için tehdit saymaktadır. Bu çaba içindeki Kürd beylerinin etkisiz hale geti-rilip sürgüne gönderilmesi çok önemli bir operasyondur. Sürgünlerle birlikte Kürd beylerinin mallarına el konulması, sürgünlerden dönüşün söz konusu bile edilmemesi, Osmanlı'daki beka bilincinin önemli unsurları olmaktadır. Bu çerçevede, mallarına mülklerine tamamen el konan, mülksüzleştirilen Kürd beylerine çok küçük bir maaş bağlanması, onların bu yolla devlete muhtaç kılınması, beka bilincinin yine önemli bir unsu-ru olmaktadır.
Cizre-Bohtan Beyi Bedirhan kitabının birinci cildinde, Mir Bedirhan'ın Hiristiyan Nasturilere karşı düzenle-diği katliam anlatılıyordu. Girit'teki sürgün yıllarında, 1858'de, gerçekleşen bir Hiristiyan direnişinde, Mir Bedirhan'ın, Hıristiyanları korumaya çalıştığını, Müslümanlar tarafından linç edilmek istenen bir Hiristiyan gencini kurtarma yönünde girişimlerde bulunduğunu görüyoruz. Bunu, Mir Bedirhan'ın zihninde gelişen bir aydınlanma olarak değerlendirmek mümkündür. Ahmet Kardam'ın, Mir Bedirhan'la ilgili iki ciltlik bu çalışması, 19. Yüzyılda Kürd-Osmanlı ilişkilerini kavra-mak bakımından değerli bir kaynak niteliğindedir. - İsmail Beşikçi
Kürd bölgelerindeki özerk, otonom yapının korunmasını ve güçlendirilmesini amaçlayan her düşünceyi ve eylemi, Osmanlı yönetimi kendisi için tehdit saymaktadır. Bu çaba içindeki Kürd beylerinin etkisiz hale geti-rilip sürgüne gönderilmesi çok önemli bir operasyondur. Sürgünlerle birlikte Kürd beylerinin mallarına el konulması, sürgünlerden dönüşün söz konusu bile edilmemesi, Osmanlı'daki beka bilincinin önemli unsurları olmaktadır. Bu çerçevede, mallarına mülklerine tamamen el konan, mülksüzleştirilen Kürd beylerine çok küçük bir maaş bağlanması, onların bu yolla devlete muhtaç kılınması, beka bilincinin yine önemli bir unsu-ru olmaktadır.
Cizre-Bohtan Beyi Bedirhan kitabının birinci cildinde, Mir Bedirhan'ın Hiristiyan Nasturilere karşı düzenle-diği katliam anlatılıyordu. Girit'teki sürgün yıllarında, 1858'de, gerçekleşen bir Hiristiyan direnişinde, Mir Bedirhan'ın, Hıristiyanları korumaya çalıştığını, Müslümanlar tarafından linç edilmek istenen bir Hiristiyan gencini kurtarma yönünde girişimlerde bulunduğunu görüyoruz. Bunu, Mir Bedirhan'ın zihninde gelişen bir aydınlanma olarak değerlendirmek mümkündür. Ahmet Kardam'ın, Mir Bedirhan'la ilgili iki ciltlik bu çalışması, 19. Yüzyılda Kürd-Osmanlı ilişkilerini kavra-mak bakımından değerli bir kaynak niteliğindedir. - İsmail Beşikçi
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.