Âşıkların askerlere benzediğini söyleyen kişi kesinlikle doğruyu söylüyor. Komutan askerlerinin genç olmasını, kadınlar ise sevgililerinin yaşlı olmamasını ister. Yaşlı bir adamı asker üniformasında görmek çirkindir, onu âşık olarak görmek daha da çirkindir. Askerler komutanın azarından korkarlar, sevgililerin ise eşlerinden bundan daha da az korktukları söylenemez. Askerler dışarıda, yerlerde yatarlar, âşıklar ise bahçe duvarlarında. Askerler düşmanlarını ölümüne takip ederler, âşıklar ise rakiplerini. Hem askerlikte hem de aşkta cesaret, inanç ve gizlilik eşit derecede gereklidir. Tehlikeler aynıdır, sonları da çoğu zaman aynıdır: Asker hendekte ölür, âşık çaresizlik içinde…
Politik düşüncenin tartışılmaz titanlarından Machiavelli, tarihsel bilgiyi, eski pratikleri, konuşmaları ve jestleri yorumlama yetisine dayanan politika teorisi kavramını belirginleştirmekle birlikte bunu edebiyata da taşımıştır. Erken Rönesans'ta avant la lettre (daha adı konulmamış) ulus-devletlerin birliği ve bekasının öncelikli konular olduğunu yazarak önemli bir açığı kapatan Machiavelli, klasik dönemden ve Hristiyan geleneğinden gelen anlayışı açıkça eleştirerek, modern devletlerin varoluş ve hayatta kalma mücadelelerinde biçimlenen politik anlayışta yeni ilke ve yöntemlere işaret etmiştir. Machiavelli politik ve toplumsal kaygıları sebebiyle Clizia'da, bir yandan bedensel rejimlerin siyasi yaşamla ilintisini gösteriyor, diğer yandan yöneticilerin siyasi bünyeyi nasıl düzenlediklerini ispatlıyor. Clizia oyununun ne şekilde toplumsal düzen aygıtına dönüştürüldüğünün yöntemlerinin izini sürmek o kadar da zor değil. Nitekim Mandragola'da (Kankurutan) olduğu gibi Clizia'da da vatandaşların özel hayatlarına yapılan biyopolitik bir yatırım, başka bir deyişle, vatandaşların özel hayatların kamu yararına göre şekillendirme güdüsü var. Aslında bu oyun, ihtirasların bir toplumun düzenini nasıl tehlikeye atabileceğini vurguluyor. Ne var ki Clizia'nın olay akışı Mandragola'dan biraz farklı. Başkarakterin aşkı, daha doğrusu ihtirası, düzeni ters yüz etmek istiyor. Onun girişiminin nasıl sonuçlandığını ve piyes boyunca başından geçenleri Hakan Sönmez'in keyifli çevirisinden okuyarak öğrenebilirsiniz.