"Çocukluk hem geçmişimiz hem de geleceğimizdir… O, kısa pantolonlu altın çağ'dır. Artık var olmayan bir yeryüzü cenneti özlemi yaratmakla kalmaz, kendisinin oluşturduğu tek örnekle yitip gitmiş o görkemi yeniden bulmaya davet eder bizi. Mademki büyümek değer yitirmek ve gençlik yıllarının beklentilerine ihanet etmektir, içinde uyuyan ve yeniden doğmaktan başka bir şey istemeyen o ilksiz ve sonsuz çocuğu ululamak gerekir öyleyse. Birey, sorumluluklarının ve üzerine düşen yükümlülüklerin bilincine ne denli varırsa, yitirdiği kaygısızlığını da bir zamanlar yaşadığı çocukluğun üstüne o oranda yansıtır. Bu büyülü durum, onun içinden çıkarılıp atıldığı bir mutlaktır: Olgunlaşmak ölmektir biraz; kökenlerinden öksüz kalmaktır."
-Pascal Bruckner-
(Tanıtım Bülteninden)
"Çocukluk hem geçmişimiz hem de geleceğimizdir… O, kısa pantolonlu altın çağ'dır. Artık var olmayan bir yeryüzü cenneti özlemi yaratmakla kalmaz, kendisinin oluşturduğu tek örnekle yitip gitmiş o görkemi yeniden bulmaya davet eder bizi. Mademki büyümek değer yitirmek ve gençlik yıllarının beklentilerine ihanet etmektir, içinde uyuyan ve yeniden doğmaktan başka bir şey istemeyen o ilksiz ve sonsuz çocuğu ululamak gerekir öyleyse. Birey, sorumluluklarının ve üzerine düşen yükümlülüklerin bilincine ne denli varırsa, yitirdiği kaygısızlığını da bir zamanlar yaşadığı çocukluğun üstüne o oranda yansıtır. Bu büyülü durum, onun içinden çıkarılıp atıldığı bir mutlaktır: Olgunlaşmak ölmektir biraz; kökenlerinden öksüz kalmaktır."
-Pascal Bruckner-
(Tanıtım Bülteninden)