#smrgKİTABEVİ Çoklu Krizler Gölgesinde Sosyal Hizmet : Dünyaya ve Topluma İhtimam Göstermek - 2025
Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
ISBN-10:
6256520462
Kargoya Teslim Süresi:
4&6
Hazırlayan:
Derleyenler : Uğur Tekin, Poyraz Kolluoğlu, Suzan Oktay Erol, Neşe Şahin Taşğın
Cilt:
Amerikan Cilt
Boyut:
16x24
Sayfa Sayısı:
219
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
284,00
Havale/EFT ile:
272,67
Siparişiniz 4&6 iş günü arasında kargoda
1199236761
623772
https://www.simurgkitabevi.com/coklu-krizler-golgesinde-sosyal-hizmet-dunyaya-ve-topluma-ihtimam-gostermek-2025
Çoklu Krizler Gölgesinde Sosyal Hizmet : Dünyaya ve Topluma İhtimam Göstermek - 2025 #smrgKİTABEVİ
284.00
Sosyal Hizmetleri Yeniden Düşünmek Konferansları
Sosyal hizmet şu temel soruyla yüzleşmelidir: Krizden krize koşan bir dünyada bizim rolümüz nedir? Bu soruya cevap verebilmek için söz konusu krizlerin, doğrudan ve bariz etkilerinin ötesinde, temelde yatan nedenlerini incelemeliyiz. Neoliberal politikaların fiyaskoyla sonuçlanması, küresel şirketlerin kontrolsüz gücü ve eşitsizlik ile dışlanma, bu krizlerin sadece arka planı değil bizatihi serpilip büyüdüğü topraklardır. Sosyal hizmetin sosyal adalet ve sistemik değişim yönünde bir kuvvete dönüşmesi bir paradigma değişimi gerektirir.
Dar bir perspektiften tek tek vakalara ve müdahalelere odaklanmayı bırakıp hizmet verdiğimiz kişilerin hayatlarını şekillendiren yapısal kuvvetlerle daha geniş çapta etkileşime girmemizi gerektirir. Bu da sosyal hizmetin siyasal boyutlarını tanımak ve statükoyu sorgulamaktan korkmayan daha radikal bir tavır benimsemek anlamına gelir.
Sosyal hizmet şu temel soruyla yüzleşmelidir: Krizden krize koşan bir dünyada bizim rolümüz nedir? Bu soruya cevap verebilmek için söz konusu krizlerin, doğrudan ve bariz etkilerinin ötesinde, temelde yatan nedenlerini incelemeliyiz. Neoliberal politikaların fiyaskoyla sonuçlanması, küresel şirketlerin kontrolsüz gücü ve eşitsizlik ile dışlanma, bu krizlerin sadece arka planı değil bizatihi serpilip büyüdüğü topraklardır. Sosyal hizmetin sosyal adalet ve sistemik değişim yönünde bir kuvvete dönüşmesi bir paradigma değişimi gerektirir.
Dar bir perspektiften tek tek vakalara ve müdahalelere odaklanmayı bırakıp hizmet verdiğimiz kişilerin hayatlarını şekillendiren yapısal kuvvetlerle daha geniş çapta etkileşime girmemizi gerektirir. Bu da sosyal hizmetin siyasal boyutlarını tanımak ve statükoyu sorgulamaktan korkmayan daha radikal bir tavır benimsemek anlamına gelir.
Sosyal Hizmetleri Yeniden Düşünmek Konferansları
Sosyal hizmet şu temel soruyla yüzleşmelidir: Krizden krize koşan bir dünyada bizim rolümüz nedir? Bu soruya cevap verebilmek için söz konusu krizlerin, doğrudan ve bariz etkilerinin ötesinde, temelde yatan nedenlerini incelemeliyiz. Neoliberal politikaların fiyaskoyla sonuçlanması, küresel şirketlerin kontrolsüz gücü ve eşitsizlik ile dışlanma, bu krizlerin sadece arka planı değil bizatihi serpilip büyüdüğü topraklardır. Sosyal hizmetin sosyal adalet ve sistemik değişim yönünde bir kuvvete dönüşmesi bir paradigma değişimi gerektirir.
Dar bir perspektiften tek tek vakalara ve müdahalelere odaklanmayı bırakıp hizmet verdiğimiz kişilerin hayatlarını şekillendiren yapısal kuvvetlerle daha geniş çapta etkileşime girmemizi gerektirir. Bu da sosyal hizmetin siyasal boyutlarını tanımak ve statükoyu sorgulamaktan korkmayan daha radikal bir tavır benimsemek anlamına gelir.
Sosyal hizmet şu temel soruyla yüzleşmelidir: Krizden krize koşan bir dünyada bizim rolümüz nedir? Bu soruya cevap verebilmek için söz konusu krizlerin, doğrudan ve bariz etkilerinin ötesinde, temelde yatan nedenlerini incelemeliyiz. Neoliberal politikaların fiyaskoyla sonuçlanması, küresel şirketlerin kontrolsüz gücü ve eşitsizlik ile dışlanma, bu krizlerin sadece arka planı değil bizatihi serpilip büyüdüğü topraklardır. Sosyal hizmetin sosyal adalet ve sistemik değişim yönünde bir kuvvete dönüşmesi bir paradigma değişimi gerektirir.
Dar bir perspektiften tek tek vakalara ve müdahalelere odaklanmayı bırakıp hizmet verdiğimiz kişilerin hayatlarını şekillendiren yapısal kuvvetlerle daha geniş çapta etkileşime girmemizi gerektirir. Bu da sosyal hizmetin siyasal boyutlarını tanımak ve statükoyu sorgulamaktan korkmayan daha radikal bir tavır benimsemek anlamına gelir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
