#smrgKİTABEVİ Cumhuriyet Dönemi Roman Okumaları 3 (1950-1980) - 2024
Bu çalışma kapsamında seçilerek tahlil edilen Fındık Sekiz, Kabuk Adam, Dersaadet'te Sabah Ezanları, Füreya, Yukarışehir, İçimden Kuşlar Göçüyor, Herkes Herkesle Dostmuş Gibi, Bay Lear, Hilâl Görününce, Yaseminler Tüter Mi, Hâlâ, Kara Kitap, Parbat Dağı'nın Esrarı, Gölgesizler, Sevgili Arsız Ölüm, Kitab-ül Hiyel, Ayışığı Sofrası, Cumhuriyet Türküsü, Kinyas ve Kayra, Ben Zaman Tanrısı, İki Yeşil Susamuru, Anneleri, Babaları, Sevgilileri Ve Diğerleri, Kılavuz, Şehrin Aynaları, Yûsuf ile Züleyha başlıklı 1980-2000 yılları arasındaki romanlarda hem modernizmin izleri devam eder, hem de postmodernizm görünüm kazanır.
1980 ve 2000 yılları arasında yazılan romanlarda Türkiye'nin yakın tarihi ve bu tarihe şahit olan sıradan bireylerin değişimi, gelişimi, bunalımı, direnişi, değerlerine bağlılığı/değerlerinden kopuşu gerçekten kurguya taşınır. Kurgunun gelenekle modernizm çatışmasından postmoderne evrilmeye başladığı bu dönemde siyasi ve sosyolojik arka plan dâhilinde toplumun sıkışmışlığı, tükenişi, eşikteki konumu dramatik aksiyonun çerçevesini oluşturur. Dönem yazarları, yeni yüzyılın bireylerinin yaşantıları, varoluşsal kaygıları, geçmişi algılayışları, geleceği kurmaları, dünyalarını anlamlandırmaları çerçevesinde çok boyutlu perspektif ve öncü seziyle kurmaca evrenlerini yaratarak yazınsal yolculuklarına devam ederler.
Bu çalışma kapsamında seçilerek tahlil edilen Fındık Sekiz, Kabuk Adam, Dersaadet'te Sabah Ezanları, Füreya, Yukarışehir, İçimden Kuşlar Göçüyor, Herkes Herkesle Dostmuş Gibi, Bay Lear, Hilâl Görününce, Yaseminler Tüter Mi, Hâlâ, Kara Kitap, Parbat Dağı'nın Esrarı, Gölgesizler, Sevgili Arsız Ölüm, Kitab-ül Hiyel, Ayışığı Sofrası, Cumhuriyet Türküsü, Kinyas ve Kayra, Ben Zaman Tanrısı, İki Yeşil Susamuru, Anneleri, Babaları, Sevgilileri Ve Diğerleri, Kılavuz, Şehrin Aynaları, Yûsuf ile Züleyha başlıklı 1980-2000 yılları arasındaki romanlarda hem modernizmin izleri devam eder, hem de postmodernizm görünüm kazanır.
1980 ve 2000 yılları arasında yazılan romanlarda Türkiye'nin yakın tarihi ve bu tarihe şahit olan sıradan bireylerin değişimi, gelişimi, bunalımı, direnişi, değerlerine bağlılığı/değerlerinden kopuşu gerçekten kurguya taşınır. Kurgunun gelenekle modernizm çatışmasından postmoderne evrilmeye başladığı bu dönemde siyasi ve sosyolojik arka plan dâhilinde toplumun sıkışmışlığı, tükenişi, eşikteki konumu dramatik aksiyonun çerçevesini oluşturur. Dönem yazarları, yeni yüzyılın bireylerinin yaşantıları, varoluşsal kaygıları, geçmişi algılayışları, geleceği kurmaları, dünyalarını anlamlandırmaları çerçevesinde çok boyutlu perspektif ve öncü seziyle kurmaca evrenlerini yaratarak yazınsal yolculuklarına devam ederler.