#smrgKİTABEVİ Cumhuriyet Kurulurken Devletçiliğin Ayak İzleri: Cumhuriyetin İktisadi Temelleri -

Kondisyon:
Yeni
Basıldığı Matbaa:
Bizim Büro Matbaa
Dizi Adı:
Araştırma
ISBN-10:
6056713255
Kargoya Teslim Süresi:
3&6
Stok Kodu:
1199196904
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
424 s.
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2017
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
240,00
Havale/EFT ile: 232,80
Siparişiniz 3&6 iş günü arasında kargoda
1199196904
582904
Cumhuriyet Kurulurken Devletçiliğin Ayak İzleri: Cumhuriyetin İktisadi Temelleri -
Cumhuriyet Kurulurken Devletçiliğin Ayak İzleri: Cumhuriyetin İktisadi Temelleri - #smrgKİTABEVİ
240.00
İlter, kitabını üç yıl kadar önce tamamlamıştı. Kitabı basıma girerken, İlter aramızdan ayrılıyordu. Şunu bilmeliyiz: Yazdığı eseri kendi de beğenmişti. Kitabı okurken, niçin beğendiğini daha iyi anlayacağız.

İlter'in çalışması şunu gösteriyor: Cumhuriyet, 20. yüzyılda var olabilmek için bir yeni başlangıçtır. ‘Büyük Savaş'ın yaşattığı ‘kıyamet' ile dünyada eski zamanların, köhnemiş yapılarıyla son bulduğunu ve tarihin getirdiği o noktada yeni bir bilinçlenme ile yeni bir dönem açabilmenin o anda müstesna bir önem kazandığını milli mücadeleyi yürüten kadrolar saptamışlardı. Bu mücadele, kapitülasyonsuz bir ülke kurma aşamasına (Lozan'a) ve oradan Cumhuriyete erişen bir bütünlük taşıyacaktı. Ekonomi, bu bütünlüğü güvenceye alacak temel kolonların başında geliyordu ve bizim köylüler ülkemizde geri kalmışlığın kalın kabuğunu kırarak 20. yüzyılın dünyasında var olabilmemiz ancak ‘devletçi bir akılla' mümkündü. Buna, başından itibaren böyle bakılmıştır.

Kısacası, İlter'in meseleye bir bütünlük içinde yaklaşımı, Cumhuriyetçilerin bütünlüğe sahip bakışının da hakkını vererek, onların tasarımını doğru kavramasıyla zenginleşti. Bu, kendisine, devletçiliği, dünya kapitalizminin iniş çıkışlarına ayarlanmaktan ibaret bir konjonktürel iktisat politikasının dar sınırları içine hapsedilemeyecek nitelikte değerlendirmeyi yapma olanağı kazandırdı. Böylece, Cumhuriyetin bu topluma ciddi bir kalite atılımı getirecek devrimci boyutunu, devletçilik tartışmasının merkezine yerleştirdi. Bizler, İlter'in bu yaklaşımıyla, devletçiliği iktisat politikası boyutuyla ele aldığımız zaman, tarihin önemini ve ağırlığını doğru tartarak analizimize yeni kapılar açma şansına kavuşuyoruz. - Bilsay Kuruç

İlter, kitabını üç yıl kadar önce tamamlamıştı. Kitabı basıma girerken, İlter aramızdan ayrılıyordu. Şunu bilmeliyiz: Yazdığı eseri kendi de beğenmişti. Kitabı okurken, niçin beğendiğini daha iyi anlayacağız.

İlter'in çalışması şunu gösteriyor: Cumhuriyet, 20. yüzyılda var olabilmek için bir yeni başlangıçtır. ‘Büyük Savaş'ın yaşattığı ‘kıyamet' ile dünyada eski zamanların, köhnemiş yapılarıyla son bulduğunu ve tarihin getirdiği o noktada yeni bir bilinçlenme ile yeni bir dönem açabilmenin o anda müstesna bir önem kazandığını milli mücadeleyi yürüten kadrolar saptamışlardı. Bu mücadele, kapitülasyonsuz bir ülke kurma aşamasına (Lozan'a) ve oradan Cumhuriyete erişen bir bütünlük taşıyacaktı. Ekonomi, bu bütünlüğü güvenceye alacak temel kolonların başında geliyordu ve bizim köylüler ülkemizde geri kalmışlığın kalın kabuğunu kırarak 20. yüzyılın dünyasında var olabilmemiz ancak ‘devletçi bir akılla' mümkündü. Buna, başından itibaren böyle bakılmıştır.

Kısacası, İlter'in meseleye bir bütünlük içinde yaklaşımı, Cumhuriyetçilerin bütünlüğe sahip bakışının da hakkını vererek, onların tasarımını doğru kavramasıyla zenginleşti. Bu, kendisine, devletçiliği, dünya kapitalizminin iniş çıkışlarına ayarlanmaktan ibaret bir konjonktürel iktisat politikasının dar sınırları içine hapsedilemeyecek nitelikte değerlendirmeyi yapma olanağı kazandırdı. Böylece, Cumhuriyetin bu topluma ciddi bir kalite atılımı getirecek devrimci boyutunu, devletçilik tartışmasının merkezine yerleştirdi. Bizler, İlter'in bu yaklaşımıyla, devletçiliği iktisat politikası boyutuyla ele aldığımız zaman, tarihin önemini ve ağırlığını doğru tartarak analizimize yeni kapılar açma şansına kavuşuyoruz. - Bilsay Kuruç

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat