Cumhuriyet'in ilanıyla, Türkiye'de devrim niteliğinde yeniliklerin hayata geçirildiği 1923- 1926 yılları, Eyüp Durukan'ın yaşamında da önemli değişikliklerin gerçekleştiği bir dönem olur. Durukan, Kurtuluş Savaşı'ndaki cansiperane çalışmalarından dolayı fevkaladeden aldığı terfi ile miralaylığa yükseltilir ve cephede çarpışanlara mahsus kırmızı şeritli İstiklal Madalyası'yla taltif edilir. Tecrübe ve Muayene Heyeti'nin başkanlığını asaleten ve Müdafaa-i Milliye Vekâleti'ne bağlı Harbiye Dairesi'nin başkanlığını vekâleten yürütür. Bu dönemde, Eyüp Bey açısından en önemli olaylardan biri de Türk ordusunun ihtiyacı olan silah ve mühimmatın temini için Sovyetler Birliği'ne tetkik seyahatine gönderilmesidir. Bu seyahat sonucu hazırladığı ayrıntılı rapor, yetkililerce çok olumlu karşılanır ve Eyüp Bey'in seçtiği silah ve mühimmatın hemen memlekete getirilmesine karar verilir.
Günlüklerde Bir Ömür dizisinin bundan sonraki VII. kitabında görüleceği gibi, Eyüp Bey'in başkanlığında beş kişilik bir heyet Sovyetler Birliği'ne gönderilecek (23 Haziran 1927) ve satın alınan sekiz milyon küsur lira tutarındaki silah ve mühimmat beş vapurla Türkiye'ye getirilecektir (15 Haziran 1928). Eyüp Durukan'ın 50 yılda yazdığı 86 defterin 34'ünün yayına hazırlanmış olduğu bu kitapla, Cumhuriyet'in ilk yıllarının detaylı bir panoraması çiziliyor.