#smrgSAHAF Cumhuriyetçi Paradigma, Paradigmatik Cumhuriyet -

Stok Kodu:
1199070915
Boyut:
16x24
Sayfa Sayısı:
299 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2006
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
1. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199070915
456817
Cumhuriyetçi Paradigma, Paradigmatik Cumhuriyet -
Cumhuriyetçi Paradigma, Paradigmatik Cumhuriyet - #smrgSAHAF
0.00
Sadece insanların ve toplumların değil, kavramların da tarihi vardır. Bu anlamda, insanlıkla yaşıt "nasıl yönetmeli veya yönetilmeli" sorusuna yönelik cevaplardan biri olan Cumhuriyet kavramının da bu soruya verilmiş başka cevaplarla, başta Demokrasi ve muhtelif ideolojilerle ilişkili bir tarihi vardır.

Cumhuriyet'in ne olduğu ve Türkiye'de nasıl bir cumhuriyetçi siyasal yapının kurulmuş olduğunu belirlemeye yönelen bu çalışmada, öncelikle cevap aranan soru, cumhuriyet olgusunun bir devlet biçimine mi, yoksa bir yönetim biçimine mi karşılık geldiğidir.

Cumhuriyet, bir yönetim biçimidir. Bu anlamda, toplumsal hayatı en az sorunla sürdürebilmenin yolunu da bulmuştur: Bireyler, kişisel çıkarlarını bir kenara bırakacak ve toplum için yararlı olduğu düşünülen değerlerle ve siyasal otoritelerce oluşturulan "ortak yarar" doğrultusunda davranmaya yöneleceklerdir. Bireyi toplum karşısında ikincil konuma iten bu özelliğiyle cumhuriyet, demokrasiye bir karşıtlık oluşturmaktadır. Bu çalışmada ele alındığı biçimiyle, bir cumhuriyet'i demokratikleştirmeye çalışmak, aslında onu öldürmeye çalışmak demektir. Çünkü cumhuriyet ve demokrasi, farklı insan tipolojileri üzerinde kurulabilen, farklı toplum ve birey algıları olan, bu nedenle de birarada yaşamak adına farklı toplumsal birliktelik modelleri geliştiren yönetim anlayışlarıdır. Kısacası, cumhuriyet ve demokrasi uzlaşabilen değil, aslında birbirine rakip olan iki politik ve sosyal düzen modelidir.

Elinizdeki kitap, çalışmanın teorik boyutunu karşılayan "Cumhuriyetçi Paradigma" ve Türkiye modeline karşılık gelen "Paradigmatik Cumhuriyet" adıyla, okuru bu konu hakkında derinlemesine düşünmeye davet ediyor. (Arka kapaktan)

Sadece insanların ve toplumların değil, kavramların da tarihi vardır. Bu anlamda, insanlıkla yaşıt "nasıl yönetmeli veya yönetilmeli" sorusuna yönelik cevaplardan biri olan Cumhuriyet kavramının da bu soruya verilmiş başka cevaplarla, başta Demokrasi ve muhtelif ideolojilerle ilişkili bir tarihi vardır.

Cumhuriyet'in ne olduğu ve Türkiye'de nasıl bir cumhuriyetçi siyasal yapının kurulmuş olduğunu belirlemeye yönelen bu çalışmada, öncelikle cevap aranan soru, cumhuriyet olgusunun bir devlet biçimine mi, yoksa bir yönetim biçimine mi karşılık geldiğidir.

Cumhuriyet, bir yönetim biçimidir. Bu anlamda, toplumsal hayatı en az sorunla sürdürebilmenin yolunu da bulmuştur: Bireyler, kişisel çıkarlarını bir kenara bırakacak ve toplum için yararlı olduğu düşünülen değerlerle ve siyasal otoritelerce oluşturulan "ortak yarar" doğrultusunda davranmaya yöneleceklerdir. Bireyi toplum karşısında ikincil konuma iten bu özelliğiyle cumhuriyet, demokrasiye bir karşıtlık oluşturmaktadır. Bu çalışmada ele alındığı biçimiyle, bir cumhuriyet'i demokratikleştirmeye çalışmak, aslında onu öldürmeye çalışmak demektir. Çünkü cumhuriyet ve demokrasi, farklı insan tipolojileri üzerinde kurulabilen, farklı toplum ve birey algıları olan, bu nedenle de birarada yaşamak adına farklı toplumsal birliktelik modelleri geliştiren yönetim anlayışlarıdır. Kısacası, cumhuriyet ve demokrasi uzlaşabilen değil, aslında birbirine rakip olan iki politik ve sosyal düzen modelidir.

Elinizdeki kitap, çalışmanın teorik boyutunu karşılayan "Cumhuriyetçi Paradigma" ve Türkiye modeline karşılık gelen "Paradigmatik Cumhuriyet" adıyla, okuru bu konu hakkında derinlemesine düşünmeye davet ediyor. (Arka kapaktan)

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat