#smrgKİTABEVİ Cumhuriyet'in Hikayesi - 2024

Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
ISBN-10:
6052654750
Kargoya Teslim Süresi:
4&6
Hazırlayan:
Serdar Soydan
Cilt:
Amerikan Cilt
Stok Kodu:
1199231496
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
200
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2024
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
122,40
Havale/EFT ile: 118,73
Siparişiniz 4&6 iş günü arasında kargoda
1199231496
618421
Cumhuriyet'in Hikayesi -        2024
Cumhuriyet'in Hikayesi - 2024 #smrgKİTABEVİ
122.40
Bu hikâyeler Cumhuriyet'in, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin hikâyesidir.

1934 yılında, o güne kadar çekilen Türk filmlerinin senaryolarını yetersiz bulan dönemin önde gelen gazetelerinden biri ve ülkenin tek film yapım şirketi bir senaryo yarışması düzenler. Yarışmaya katılacaklara, kaleme alacakları eserlerin “milli hayatımızdan alınmış olması ve büyük inkılabımızdan ilham alması” şartını koyarlar. Kısa sürede üç yüzü aşkın film hikâyesi, gazete idarehanesine gönderilir. Bir önjüri içlerinden otuz tanesini seçer ve bu hikâyeler gazetede yayımlanır.

Cumhuriyet'in onuncu yılı kutlandıktan kısa bir süre sonra Türkün, Birinci Dünya Savaşı'ndan o güne kadar yazdığı, neredeyse yirmi yıllık bir destanın parçalarıdır bu hikâyeler.

Bugünden bakıldığındaysa Cumhuriyet'in nasıl kurulduğunu anlatması, neredeyse yirmi yıla yayılan askeri ve beşeri savaşların fertler üzerinde yarattığı etkiyi ortaya koymasıyla mükemmel bir hatırlatmadır her biri.

Bu hikâyeler, Cumhuriyet'i kuran neslin psikolojik ve sosyolojik röntgenidir.

Birazdan siz de okuyup göreceksiniz; o günlere gidiveriyor, otuzların Türkiye'sinde buluyor kendini okudukça insan. Bu öyküleri yazanların neler hissettiğini, neyi, neden yazdığını idrak etmeye çalışıyor. Edebiyatın böyle bir büyüsü var – ne mutlu ki. Gününü satırlara döküyor, gerçeği, kendi gerçeğini ilelebet muhafaza ediyor.

Bu hikâyeler Cumhuriyet'in, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin hikâyesidir.

1934 yılında, o güne kadar çekilen Türk filmlerinin senaryolarını yetersiz bulan dönemin önde gelen gazetelerinden biri ve ülkenin tek film yapım şirketi bir senaryo yarışması düzenler. Yarışmaya katılacaklara, kaleme alacakları eserlerin “milli hayatımızdan alınmış olması ve büyük inkılabımızdan ilham alması” şartını koyarlar. Kısa sürede üç yüzü aşkın film hikâyesi, gazete idarehanesine gönderilir. Bir önjüri içlerinden otuz tanesini seçer ve bu hikâyeler gazetede yayımlanır.

Cumhuriyet'in onuncu yılı kutlandıktan kısa bir süre sonra Türkün, Birinci Dünya Savaşı'ndan o güne kadar yazdığı, neredeyse yirmi yıllık bir destanın parçalarıdır bu hikâyeler.

Bugünden bakıldığındaysa Cumhuriyet'in nasıl kurulduğunu anlatması, neredeyse yirmi yıla yayılan askeri ve beşeri savaşların fertler üzerinde yarattığı etkiyi ortaya koymasıyla mükemmel bir hatırlatmadır her biri.

Bu hikâyeler, Cumhuriyet'i kuran neslin psikolojik ve sosyolojik röntgenidir.

Birazdan siz de okuyup göreceksiniz; o günlere gidiveriyor, otuzların Türkiye'sinde buluyor kendini okudukça insan. Bu öyküleri yazanların neler hissettiğini, neyi, neden yazdığını idrak etmeye çalışıyor. Edebiyatın böyle bir büyüsü var – ne mutlu ki. Gününü satırlara döküyor, gerçeği, kendi gerçeğini ilelebet muhafaza ediyor.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat