#smrgKİTABEVİ Cüppeli Adalet, Hükümet - Cemaat Kuşatması - 2010

Kondisyon:
Yeni
Basıldığı Matbaa:
Yazın Basın Yayın Matbaacılık
ISBN-10:
9786054183968
Stok Kodu:
1199021932
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
192 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2010
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199021932
408028
Cüppeli Adalet, Hükümet - Cemaat Kuşatması -        2010
Cüppeli Adalet, Hükümet - Cemaat Kuşatması - 2010 #smrgKİTABEVİ
0.00
İsmailağa Cemaati, müftü cinayetinden camide bıçaklı saldırı ve yaralamalara, yolsuzluk iddialı dava dosyalarından taciz ve tecavüz iddialı soruşturmalara kadar, tartışmalı pek çok olayın odağında yer aldı. Cemaat, seçimlerde destekleme kararı aldığı AKP hükümetinden başı sıkıştığı ilk anda bile başbakan yardımcısı düzeyinde “ilgi ve alaka” gördü. Onun içindir ki, İsmailağa ve Fethullah Gülen cemaatlerinin hesaplarının mercek altına alınmak istenmesi ortalığı ayağa kaldırdı; ardından Cumhuriyetin “ilk”ler tarihi yazılmaya başlandı: Adalet bakanının “emriyle” bir savcı, ilk kez bir Cumhuriyet başsavcısının makamını basıp kendisini gözaltına aldı. Polis ve jandarmaya bir başsavcının emirlerine uyulmaması talimatı verildi... Cemaatleri soruşturan Cumhuriyet başsavcısı, tarikatlara “tuzak” kurmakla, cemaatler hakkında istihbarat toplayan MİT elemanları ise cemaat üyelerini “fişlemekle” suçlandı! Savcının emriyle cemaat soruşturmasında yer alan askerler hakkında ise “terör örgütü üyesi” oldukları gerekçesiyle dava açıldı; hepsi hapishanelere konuldu... Yaşanan hesaplaşmada cemaatin neden bu kadar güçlü olduğu ise, cemaat liderinin “AKP bizi korumak zorundadır... Kimse riyakârlık yapmasın...” sözleriyle apaçık ortaya çıktı... Elinizdeki bu çalışma ise, cemaatleri özellikle siyasal ve parasal yönüyle soruşturmak isteyen Cumhuriyet savcıları ile cemaatleri destekleyenler arasındaki sert savaşımın belgelerle anlatılmasıdır.
İsmailağa Cemaati, müftü cinayetinden camide bıçaklı saldırı ve yaralamalara, yolsuzluk iddialı dava dosyalarından taciz ve tecavüz iddialı soruşturmalara kadar, tartışmalı pek çok olayın odağında yer aldı. Cemaat, seçimlerde destekleme kararı aldığı AKP hükümetinden başı sıkıştığı ilk anda bile başbakan yardımcısı düzeyinde “ilgi ve alaka” gördü. Onun içindir ki, İsmailağa ve Fethullah Gülen cemaatlerinin hesaplarının mercek altına alınmak istenmesi ortalığı ayağa kaldırdı; ardından Cumhuriyetin “ilk”ler tarihi yazılmaya başlandı: Adalet bakanının “emriyle” bir savcı, ilk kez bir Cumhuriyet başsavcısının makamını basıp kendisini gözaltına aldı. Polis ve jandarmaya bir başsavcının emirlerine uyulmaması talimatı verildi... Cemaatleri soruşturan Cumhuriyet başsavcısı, tarikatlara “tuzak” kurmakla, cemaatler hakkında istihbarat toplayan MİT elemanları ise cemaat üyelerini “fişlemekle” suçlandı! Savcının emriyle cemaat soruşturmasında yer alan askerler hakkında ise “terör örgütü üyesi” oldukları gerekçesiyle dava açıldı; hepsi hapishanelere konuldu... Yaşanan hesaplaşmada cemaatin neden bu kadar güçlü olduğu ise, cemaat liderinin “AKP bizi korumak zorundadır... Kimse riyakârlık yapmasın...” sözleriyle apaçık ortaya çıktı... Elinizdeki bu çalışma ise, cemaatleri özellikle siyasal ve parasal yönüyle soruşturmak isteyen Cumhuriyet savcıları ile cemaatleri destekleyenler arasındaki sert savaşımın belgelerle anlatılmasıdır.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat