#smrgKİTABEVİ Darağacından Notlar -
Çekoslovakya Komünist Partisi'nin önderlerinden Fuçik, 24 Nisan 1942'de, Gestapo'nun düzenlediği bir baskında tutuklandı. Pankra Hapishanesi'nde geçirdiği işkence dolu günlerden sonra Berlin'e götürülerek, 25 Ağustos 1943'te bir Nazi mahkemesi tarafından ölüm cezasına çarptırıldı. 8 Eylül 1943'te asılarak idam edildi.
Fuçik'in bu kitabını, ona hücresinde kâğıt kalem sağlayan ve pek çoğunu sigara kâğıtlarına yazdığı notları gizlice dışarıya çıkaran iki Çek gardiyana borçluyuz. Ve kuşkusuz, toplama kampından sağ çıkmayı başaran karısı Augustina Fuçik'in, farklı kişilere dağıtılmış bu notları bir araya getirmesine...
Darağacından Notlar, celladın ilmiğinin gölgesi altında yazılmış, az rastlanır yapıtlardan. Prag'daki Pankra Hapishanesi'nin bir hücresinde gizlice tutulmuş notlardan oluşsa da, yalnızca bir komünist önder ve direnişçinin değil, aynı zamanda bir gazeteci ve edebiyat eleştirmeninin kaleminden çıkmış bir günce.
Fuçik'in, her gün ağır sorgulamalar ve işkencelere uğradığı, her an idam edilmeyi beklediği günlerde bile zaman zaman düşgücünün uçsuz bucaksızlığına yelken açabilmesi, elimizdeki kitaba benzersiz edebî tatlar katıyor, bu ölüm güncesini sıradan bir siyasal manifesto olmaktan çıkarıp ölümsüz kılıyor.
Celal Üster'in çevirisi ve -çevirinin ilginç öyküsünü içeren- sunuşuyla.
Çekoslovakya Komünist Partisi'nin önderlerinden Fuçik, 24 Nisan 1942'de, Gestapo'nun düzenlediği bir baskında tutuklandı. Pankra Hapishanesi'nde geçirdiği işkence dolu günlerden sonra Berlin'e götürülerek, 25 Ağustos 1943'te bir Nazi mahkemesi tarafından ölüm cezasına çarptırıldı. 8 Eylül 1943'te asılarak idam edildi.
Fuçik'in bu kitabını, ona hücresinde kâğıt kalem sağlayan ve pek çoğunu sigara kâğıtlarına yazdığı notları gizlice dışarıya çıkaran iki Çek gardiyana borçluyuz. Ve kuşkusuz, toplama kampından sağ çıkmayı başaran karısı Augustina Fuçik'in, farklı kişilere dağıtılmış bu notları bir araya getirmesine...
Darağacından Notlar, celladın ilmiğinin gölgesi altında yazılmış, az rastlanır yapıtlardan. Prag'daki Pankra Hapishanesi'nin bir hücresinde gizlice tutulmuş notlardan oluşsa da, yalnızca bir komünist önder ve direnişçinin değil, aynı zamanda bir gazeteci ve edebiyat eleştirmeninin kaleminden çıkmış bir günce.
Fuçik'in, her gün ağır sorgulamalar ve işkencelere uğradığı, her an idam edilmeyi beklediği günlerde bile zaman zaman düşgücünün uçsuz bucaksızlığına yelken açabilmesi, elimizdeki kitaba benzersiz edebî tatlar katıyor, bu ölüm güncesini sıradan bir siyasal manifesto olmaktan çıkarıp ölümsüz kılıyor.
Celal Üster'in çevirisi ve -çevirinin ilginç öyküsünü içeren- sunuşuyla.