#smrgKİTABEVİ Dayanışma Etiği - 2024
Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
Tarcan Matbaacılık
Dizi Adı:
ISBN-10:
6256339026
Kargoya Teslim Süresi:
4&6
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
183
Basım Yeri:
Bursa
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2024
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
112,00
Havale/EFT ile:
108,64
Bu üründen 1 adet satın alınmıştır.
Siparişiniz 4&6 iş günü arasında kargoda
1199225462
611094
https://www.simurgkitabevi.com/dayanisma-etigi-2024
Dayanışma Etiği - 2024 #smrgKİTABEVİ
112.00
Ahlakın kaynağının ne olduğu sorusuna şimdiye kadar verilmiş cevaplar ikna edici değildir. Ahlak ne töresel uygunluktan ne sağduyudan ne akıldan ne empatiden ne de benzeri bir kavramdan sökün ediyor olamaz. Bunun gibi evrensel ahlak kurallarından ya da ahlak yasalarından söz etmenin somut bir karşılığı yoktur. Spekülasyon olmayan bir etik teorisi inşa etmek için antropolojiye başvurmak gerekir. Buna yine bir antropoloji çalışması olan çağdaş avcı-toplayıcılar hakkında yapılan araştırmalar eklenmelidir. Evveli toplumlar ve çağdaş avcı-toplayıcı toplumların ilişkileri dayanışma zemini üzerinde yükselir, örülür. Dayanışmanın, toplumsal ilişkilerin zemini olduğu bu toplumlarda, bizim ahlak sorunu olarak tartıştığımız olgular yoktur. Evveli toplumların, çağdaş avcı-toplayıcıların ahlaki yapılanmasına benzer bir toplumu büyük ölçekte öngörmek mümkündür. Bunun için modern dünyada dayanışmanın nasıl ve nerede ortaya çıktığını tespit etmek gerekir. Bu yaklaşımla, antropoloji alanından çıkıp, iktisadın alanına girilir. Bu noktada da Paris Kömünü'nden başlayarak tecrübesi edinilmiş komün yapılarını araştırmak gerekir. Dayanışma Etiği, bu üç alanı üç ayrı bölümde işleyerek yeni bir etik teorisi sunuyor.
Ahlakın kaynağının ne olduğu sorusuna şimdiye kadar verilmiş cevaplar ikna edici değildir. Ahlak ne töresel uygunluktan ne sağduyudan ne akıldan ne empatiden ne de benzeri bir kavramdan sökün ediyor olamaz. Bunun gibi evrensel ahlak kurallarından ya da ahlak yasalarından söz etmenin somut bir karşılığı yoktur. Spekülasyon olmayan bir etik teorisi inşa etmek için antropolojiye başvurmak gerekir. Buna yine bir antropoloji çalışması olan çağdaş avcı-toplayıcılar hakkında yapılan araştırmalar eklenmelidir. Evveli toplumlar ve çağdaş avcı-toplayıcı toplumların ilişkileri dayanışma zemini üzerinde yükselir, örülür. Dayanışmanın, toplumsal ilişkilerin zemini olduğu bu toplumlarda, bizim ahlak sorunu olarak tartıştığımız olgular yoktur. Evveli toplumların, çağdaş avcı-toplayıcıların ahlaki yapılanmasına benzer bir toplumu büyük ölçekte öngörmek mümkündür. Bunun için modern dünyada dayanışmanın nasıl ve nerede ortaya çıktığını tespit etmek gerekir. Bu yaklaşımla, antropoloji alanından çıkıp, iktisadın alanına girilir. Bu noktada da Paris Kömünü'nden başlayarak tecrübesi edinilmiş komün yapılarını araştırmak gerekir. Dayanışma Etiği, bu üç alanı üç ayrı bölümde işleyerek yeni bir etik teorisi sunuyor.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.