O yaşlarda hakkında fazla bir şey bilmediğimiz ya da öğrenmediğimiz Dede Korkut, Türklerin gelenek ve göreneklerini, yaşama biçimlerini, değer yargılarını yansıtan hikâyelerin anlatıcısı, derleyip toparlayıcısı olan bir Türk "ata"sıdır.
14. ve 15. yüzyıllarda yazıya geçirilen, ama öncesinin çok ötelerde olduğu bilinen bu hikâyelere "destan" da denilmektedir. Dildeki yalınlık ve açıklık, anlatımındaki akıcılık, bu yapıtın bugünlere ulaşmasını sağlamıştır.
Doğa sevgisi, insanca olan her şeye verilen değer gibi evrensel temaların yanında, hikâyelerin her satırına ozanca bir duyarlık da sinmiştir.
Özgün adı Kitâb-ı Dedem Korkud alâ Lisân-ı Taife-i Oğuzân olan bu başyapıt, Adnan Binyazar tarafından yalınlaştırılıp genç okurlarımıza kazandırıldı.
O yaşlarda hakkında fazla bir şey bilmediğimiz ya da öğrenmediğimiz Dede Korkut, Türklerin gelenek ve göreneklerini, yaşama biçimlerini, değer yargılarını yansıtan hikâyelerin anlatıcısı, derleyip toparlayıcısı olan bir Türk "ata"sıdır.
14. ve 15. yüzyıllarda yazıya geçirilen, ama öncesinin çok ötelerde olduğu bilinen bu hikâyelere "destan" da denilmektedir. Dildeki yalınlık ve açıklık, anlatımındaki akıcılık, bu yapıtın bugünlere ulaşmasını sağlamıştır.
Doğa sevgisi, insanca olan her şeye verilen değer gibi evrensel temaların yanında, hikâyelerin her satırına ozanca bir duyarlık da sinmiştir.
Özgün adı Kitâb-ı Dedem Korkud alâ Lisân-ı Taife-i Oğuzân olan bu başyapıt, Adnan Binyazar tarafından yalınlaştırılıp genç okurlarımıza kazandırıldı.