#smrgKİTABEVİ Dermansız Sevda: Dewreş ile Adule - 2002

Kondisyon:
Yeni
Dizi Adı:
Tarihi Romanlar Dizisi: 28
ISBN-10:
9757076481
Stok Kodu:
1199039014
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
263 s.
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2002
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199039014
425051
Dermansız Sevda: Dewreş ile Adule -        2002
Dermansız Sevda: Dewreş ile Adule - 2002 #smrgKİTABEVİ
0.00
“Cudi'den Sincar Dağları'na geçtiler. Şeyh Adî türbesinin bulunduğu Laleş Tapınağı'nı ziyaret ettiler. Havanın sıcaklığı değil, ama Adulê'nin aşkı Dewrêş'in içini kaynatıyordu. Her gün biraz daha eriyordu. Gözleri iyice çukura kaçmış, avurtları çökmüş, boynu incelmiş, bacakları çıta gibi olmuştu. Dewrêş yanıyordu. Her gün Şengal Dağı'na çıkıyor, şarkı söylüyor, aşkını destanlaştırıyordu. Ne yağan yağmur, ne Zap Suyu, ne Dicle Nehri, ne de dağların zirvesindeki kar yüreğindeki ateşi söndüremiyordu. Dewrêş her ibadet vakti dizlerini toprağa dayıyor, ellerini havaya kaldırıyor, tanrıdan yardım istiyor, Şeyh Adî'ye yalvarıyordu. Dewrêş başını alıp dağlara çıktı. Bir derviş gibi Adulê'yi aradı, aradı. Başını ağaçlara, taşlara vurdu. Göz pınarları kurudu, nefesi kesildi. Uyku yüzü görmedi. Yaralı bir aslan gibi oradan oraya sendeleyip durdu.”

Yayımladığımız kitaptaki öykü halk arasında Dewreşe Evdi olarak bilinmektedir. Yazar öyküsü bilenlerle konuşmuştur. Farklı bölgelerden insanlar da öyküyü zenginleştirmişlerdir. Sonuçta çok farklı anlatımlar ortaya çıkmıştır. Yazar, bu anlatımlardan gerçeğe en yakın olanının Kobanlı dengbej Bakiye Xıdo'nun dillendirdiği destan olduğuna ve onun esas alınması gerektiğine karar vermiştir.

Bu kitap Ezidi halkının ağıtıdır aynı zamanda. Yitenlere, gidenlere selam olsun.

“Cudi'den Sincar Dağları'na geçtiler. Şeyh Adî türbesinin bulunduğu Laleş Tapınağı'nı ziyaret ettiler. Havanın sıcaklığı değil, ama Adulê'nin aşkı Dewrêş'in içini kaynatıyordu. Her gün biraz daha eriyordu. Gözleri iyice çukura kaçmış, avurtları çökmüş, boynu incelmiş, bacakları çıta gibi olmuştu. Dewrêş yanıyordu. Her gün Şengal Dağı'na çıkıyor, şarkı söylüyor, aşkını destanlaştırıyordu. Ne yağan yağmur, ne Zap Suyu, ne Dicle Nehri, ne de dağların zirvesindeki kar yüreğindeki ateşi söndüremiyordu. Dewrêş her ibadet vakti dizlerini toprağa dayıyor, ellerini havaya kaldırıyor, tanrıdan yardım istiyor, Şeyh Adî'ye yalvarıyordu. Dewrêş başını alıp dağlara çıktı. Bir derviş gibi Adulê'yi aradı, aradı. Başını ağaçlara, taşlara vurdu. Göz pınarları kurudu, nefesi kesildi. Uyku yüzü görmedi. Yaralı bir aslan gibi oradan oraya sendeleyip durdu.”

Yayımladığımız kitaptaki öykü halk arasında Dewreşe Evdi olarak bilinmektedir. Yazar öyküsü bilenlerle konuşmuştur. Farklı bölgelerden insanlar da öyküyü zenginleştirmişlerdir. Sonuçta çok farklı anlatımlar ortaya çıkmıştır. Yazar, bu anlatımlardan gerçeğe en yakın olanının Kobanlı dengbej Bakiye Xıdo'nun dillendirdiği destan olduğuna ve onun esas alınması gerektiğine karar vermiştir.

Bu kitap Ezidi halkının ağıtıdır aynı zamanda. Yitenlere, gidenlere selam olsun.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat