#smrgSAHAF Ders Kitaplarında Toplumsal Cinsiyet: Cumhuriyetin İlk Yıllarından Günümüze - 2005
Firdevs Gümüşoğlu'nun araştırmasında çarpıcı örneklerle sergilediği gibi, 1930'dan 19401ı yılların ilk yarısına kadar kadın tipleri, gerek alfabelerde gerekse diğer ders kitaplarında yepyeni bir ülkenin kuruluşuna katılan, 'özgüveni tam' yurttaşlar olarak çiziliyor. Cumhuriyetin devrimci dinamizmi, çağdaş uygarlık düzeyine ulaşmada anahtar olan laiklik ilkesi; ülke kaynaklarına dayanan bağımsızlıkçı ekonomik politika ve dış politikada tam bağımsızlık ilkesi, bu onurlu ülkenin ödün veremeyeceği değerler olarak belirleniyor.
Gümüşoğlu, 1950'den sonraki değişimin öyküsünü ise, kitaplardaki resimlerde, aile içi işbölümünde yaratılmaya çalışılan özgür ve bağımsız kadın imajından nasıl bir geriye dönüşün yaşandığını ve cinsiyetçiliğin nasıl hortlatıldığını gösteren fotoğraf örnekleriyle belgeliyor.
Cumhuriyetin öncülerinin verdiği eşsiz savaşımı ve 1950 sonrasında bilinçli olarak yaratılan engellerin, hem demokrasimiz hem de kadınların insan Hakları açısından ne denli köreltici ve geriletici olduğunu bir kez daha anımsatan bir çalışma...
Cumhuriyet döneminin Aydınlanmacı eşitlik felsefesi ile geleneksel ideolojinin cinsiyetçiliğinin savaşımının çarpıcı bir örneği ve ülkemizdeki 'Kadın Araştırmaları'na önemli bir katkıdır. -Prof. Dr. Necla Arat (Arka kapaktan)
Firdevs Gümüşoğlu'nun araştırmasında çarpıcı örneklerle sergilediği gibi, 1930'dan 19401ı yılların ilk yarısına kadar kadın tipleri, gerek alfabelerde gerekse diğer ders kitaplarında yepyeni bir ülkenin kuruluşuna katılan, 'özgüveni tam' yurttaşlar olarak çiziliyor. Cumhuriyetin devrimci dinamizmi, çağdaş uygarlık düzeyine ulaşmada anahtar olan laiklik ilkesi; ülke kaynaklarına dayanan bağımsızlıkçı ekonomik politika ve dış politikada tam bağımsızlık ilkesi, bu onurlu ülkenin ödün veremeyeceği değerler olarak belirleniyor.
Gümüşoğlu, 1950'den sonraki değişimin öyküsünü ise, kitaplardaki resimlerde, aile içi işbölümünde yaratılmaya çalışılan özgür ve bağımsız kadın imajından nasıl bir geriye dönüşün yaşandığını ve cinsiyetçiliğin nasıl hortlatıldığını gösteren fotoğraf örnekleriyle belgeliyor.
Cumhuriyetin öncülerinin verdiği eşsiz savaşımı ve 1950 sonrasında bilinçli olarak yaratılan engellerin, hem demokrasimiz hem de kadınların insan Hakları açısından ne denli köreltici ve geriletici olduğunu bir kez daha anımsatan bir çalışma...
Cumhuriyet döneminin Aydınlanmacı eşitlik felsefesi ile geleneksel ideolojinin cinsiyetçiliğinin savaşımının çarpıcı bir örneği ve ülkemizdeki 'Kadın Araştırmaları'na önemli bir katkıdır. -Prof. Dr. Necla Arat (Arka kapaktan)