#smrgKİTABEVİ Dersaadet Saadet Kapısı İstanbul - İstanbul, The Gate To Bliss -
Ve Dersaadet: Saadet Kapısı İstanbul yüz yıl öncesinin İstanbul'undan bir nefesi bugüne üflüyor...
Saray ressamı Fausto Zonaro'nun resimlediği, Thalasso'nun dönemi İstanbul'unu anlatan yirmi kadar denemesinden oluşan kitap, Paris'teki basımından yüz yıl sonra ilk kez dilimize çevriliyor ve okur ile buluşuyor. Bugün İstanbul'da yaşayanların, yaşadıkları kentin yüz yıl öncesi ahvaline dair duyuş/ bakış geliştirmeye ihtiyacının olduğu kanaatindeyim.
Bu bağlamda değerli araştırmacı Ömer Faruk Şerifoğlu'nun titiz çalışması sayesinde yayına hazırlanan kitap, İstanbul'un yaşam kültüründe yüz yıl öncesine dair önemli bilgiler aktarıyor.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür A.Ş. 'kitap'a' dair geliştirdiği duyarlılıkla, 2010 Avrupa Kültür Başkenti sürecinde de okuru kitapla buluşturma, kültürü yaygın ve kalıcı kılma adına ciddi adımlarla yol almaya devam etmektedir.
Dersaadet, bu yoculuğun önemli ve kalıcı bir kilometre taşı olacaktır.
İyi okumalar...- Nevzat Bayhan
Akdeniz'in doğusunda yaşayan Batı kökenli insanlar için kullanılan “Levanten” sözcüğünün İstanbul için özel bir anlamı vardır. Varlıklarını günümüze kadar sürdürebilen levantenler, İstanbul Türkçesine kattıkları sözcük dağarcığı, yaşam tarzları ve kültürümüz hakkında kaleme aldıkları ile toplumumuzun önemli bir parçası haline gelmişlerdir. İtalyan kökenli bir levanten olan Adolphe Thalasso, İstanbul'da renkli bir hayat yaşamış, Doğulu ve Batılı pek çok edebiyatçı ve sanatçı ile dostluklar kurmuş, en önemlisi de, Osmanlı resim sanatının ve İstanbul'un, Batı'da tanıtılması için birbirinden değerli kitap ve makalelere imza atmıştır. Thalasso'nun edebi metinlerinin Zonaro'nun fırçasıyla hayat bulduğu Dersaadet'i okurken eski İstanbul'un tadını alacaksınız.
“19.yüzyılın son çeyreği ile 20.yüzyılın başlarında İstanbul ve Paris arasında gidip gelmeli bir hayat yaşamış olan Adolphe Thalasso, yaşamının sonuna kadar, kendisini doğum yeri olan İstanbul'a ait hissetmiştir. Nitekim edebi eserleri dışındaki bütün eserleri Osmanlı'da resim, müzik ve tiyatro konuları üzerinedir.
Osmanlı resim sanatı ve tiyatrosu üzerine yaptığı araştırmalar bugün bile konu ile ilgilenenler için temel kaynaklar olarak kabul edilmektedir.
Adolphe Thalasso'nun hemen hepsini Fransızca yazdığı kitaplarının arasında özellikle üç tanesi kayda değerdir: 1906 tarihli Les Premiers Salons De Peinture de Constantinople (İstanbul'un İlk Resim salonları), 1908 tarihli Déri Sé'adet ou Stamboul (Dersaadet: Saadet Kapısı İstanbul), ve üzerinde baskı tarihi bulunmayan, ancak 1910-11'de yayımladığını tespit ettiğimiz L' Art Ottoman(Osmanlı Sanatı).
Les Premiers Salons De Peinture de Constantinople ve L' Art Ottoman Türkçe ve İngilizce çevirilerinden oluşan Osmanlı Sanatı- Türkiye'nin ressamları 2008'de Kültür A.Ş. tarafından yayınlamıştır.
Eser, Thalasso'nun en şöhretli ve zor rastlanır eserlerinden olan Déri Sé'adet ou Stamboul: Portre du Bonheur (Dersaadet: Saadet Kapısı İstanbul),kitabının Türkçe ve İngilizce versiyonudur."
Ömer Faruk Şerifoğlu
Ve Dersaadet: Saadet Kapısı İstanbul yüz yıl öncesinin İstanbul'undan bir nefesi bugüne üflüyor...
Saray ressamı Fausto Zonaro'nun resimlediği, Thalasso'nun dönemi İstanbul'unu anlatan yirmi kadar denemesinden oluşan kitap, Paris'teki basımından yüz yıl sonra ilk kez dilimize çevriliyor ve okur ile buluşuyor. Bugün İstanbul'da yaşayanların, yaşadıkları kentin yüz yıl öncesi ahvaline dair duyuş/ bakış geliştirmeye ihtiyacının olduğu kanaatindeyim.
Bu bağlamda değerli araştırmacı Ömer Faruk Şerifoğlu'nun titiz çalışması sayesinde yayına hazırlanan kitap, İstanbul'un yaşam kültüründe yüz yıl öncesine dair önemli bilgiler aktarıyor.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür A.Ş. 'kitap'a' dair geliştirdiği duyarlılıkla, 2010 Avrupa Kültür Başkenti sürecinde de okuru kitapla buluşturma, kültürü yaygın ve kalıcı kılma adına ciddi adımlarla yol almaya devam etmektedir.
Dersaadet, bu yoculuğun önemli ve kalıcı bir kilometre taşı olacaktır.
İyi okumalar...- Nevzat Bayhan
Akdeniz'in doğusunda yaşayan Batı kökenli insanlar için kullanılan “Levanten” sözcüğünün İstanbul için özel bir anlamı vardır. Varlıklarını günümüze kadar sürdürebilen levantenler, İstanbul Türkçesine kattıkları sözcük dağarcığı, yaşam tarzları ve kültürümüz hakkında kaleme aldıkları ile toplumumuzun önemli bir parçası haline gelmişlerdir. İtalyan kökenli bir levanten olan Adolphe Thalasso, İstanbul'da renkli bir hayat yaşamış, Doğulu ve Batılı pek çok edebiyatçı ve sanatçı ile dostluklar kurmuş, en önemlisi de, Osmanlı resim sanatının ve İstanbul'un, Batı'da tanıtılması için birbirinden değerli kitap ve makalelere imza atmıştır. Thalasso'nun edebi metinlerinin Zonaro'nun fırçasıyla hayat bulduğu Dersaadet'i okurken eski İstanbul'un tadını alacaksınız.
“19.yüzyılın son çeyreği ile 20.yüzyılın başlarında İstanbul ve Paris arasında gidip gelmeli bir hayat yaşamış olan Adolphe Thalasso, yaşamının sonuna kadar, kendisini doğum yeri olan İstanbul'a ait hissetmiştir. Nitekim edebi eserleri dışındaki bütün eserleri Osmanlı'da resim, müzik ve tiyatro konuları üzerinedir.
Osmanlı resim sanatı ve tiyatrosu üzerine yaptığı araştırmalar bugün bile konu ile ilgilenenler için temel kaynaklar olarak kabul edilmektedir.
Adolphe Thalasso'nun hemen hepsini Fransızca yazdığı kitaplarının arasında özellikle üç tanesi kayda değerdir: 1906 tarihli Les Premiers Salons De Peinture de Constantinople (İstanbul'un İlk Resim salonları), 1908 tarihli Déri Sé'adet ou Stamboul (Dersaadet: Saadet Kapısı İstanbul), ve üzerinde baskı tarihi bulunmayan, ancak 1910-11'de yayımladığını tespit ettiğimiz L' Art Ottoman(Osmanlı Sanatı).
Les Premiers Salons De Peinture de Constantinople ve L' Art Ottoman Türkçe ve İngilizce çevirilerinden oluşan Osmanlı Sanatı- Türkiye'nin ressamları 2008'de Kültür A.Ş. tarafından yayınlamıştır.
Eser, Thalasso'nun en şöhretli ve zor rastlanır eserlerinden olan Déri Sé'adet ou Stamboul: Portre du Bonheur (Dersaadet: Saadet Kapısı İstanbul),kitabının Türkçe ve İngilizce versiyonudur."
Ömer Faruk Şerifoğlu