#smrgKİTABEVİ Descartes Bağlamında Tartışılan Delilik : Cogito, Söylem ve Metin - 2020
Foucault'nun Deliliğin Tarihi adlı eserinde “Büyük Kapatılma” alt başlıklı bölümde delilerin kapatılmalarını meşru kılan düşüncenin kökeninde Kartezyen Görüş'ün ve bunun da kökeninde Meditasyonlar'da ortaya serilen akıl kavramsallaştırmasının olduğu yönlü düşünce hesaba katılınca, Meditasyonlar'ın Kartezyen Görüş'ün Manifestosu olduğu açıklık kazanmış olur. Modern Düşüncenin başlıca mimarı sayılan Descartes ve onun temel metni Meditasyonlar 20.yüzyıl felsefesinde Modernite Eleştirileri'nin teorik merkezinde yer almıştır. Bundan dolayı da çalışmamızın merkez metni Meditasyonlar'dır. Diğer yandan bu metni ve buradan doğan tartışmaları farklı bağlamlarda değerlendiren Foucualt ve Derrida'nın aynı konunun etrafında nasıl dolandıklarını görmek bir takım yöntemsel çıkarımlara ulaşmamıza da kaynaklık sağladı. Foucault Descartes'ın metnini delilerin akıl-dışına itilmelerinin teorik zemininin hazırlanışı olarak okurken, Derrida ise bu metinde deliliğin dışlanmadığını daha iyi örnekler (düş örneği gibi) uğruna ihmal edilmiş olduğunu savunur.
Böylece Çağdaş Felsefe'nin ve Modern Düşünce'nin hangi ortak temalar üzerinden nasıl farklılaştıklarını görmek günümüz felsefesinin üzerine oturduğu temelleri görmek açısından yararlı olacaktır.
Foucault'nun Deliliğin Tarihi adlı eserinde “Büyük Kapatılma” alt başlıklı bölümde delilerin kapatılmalarını meşru kılan düşüncenin kökeninde Kartezyen Görüş'ün ve bunun da kökeninde Meditasyonlar'da ortaya serilen akıl kavramsallaştırmasının olduğu yönlü düşünce hesaba katılınca, Meditasyonlar'ın Kartezyen Görüş'ün Manifestosu olduğu açıklık kazanmış olur. Modern Düşüncenin başlıca mimarı sayılan Descartes ve onun temel metni Meditasyonlar 20.yüzyıl felsefesinde Modernite Eleştirileri'nin teorik merkezinde yer almıştır. Bundan dolayı da çalışmamızın merkez metni Meditasyonlar'dır. Diğer yandan bu metni ve buradan doğan tartışmaları farklı bağlamlarda değerlendiren Foucualt ve Derrida'nın aynı konunun etrafında nasıl dolandıklarını görmek bir takım yöntemsel çıkarımlara ulaşmamıza da kaynaklık sağladı. Foucault Descartes'ın metnini delilerin akıl-dışına itilmelerinin teorik zemininin hazırlanışı olarak okurken, Derrida ise bu metinde deliliğin dışlanmadığını daha iyi örnekler (düş örneği gibi) uğruna ihmal edilmiş olduğunu savunur.
Böylece Çağdaş Felsefe'nin ve Modern Düşünce'nin hangi ortak temalar üzerinden nasıl farklılaştıklarını görmek günümüz felsefesinin üzerine oturduğu temelleri görmek açısından yararlı olacaktır.