“Devlet adamlarına nasihatler, Sarı Mehmet Paşa'nın kendi tecrübelerinden hareketle vezirlere yazdığı bir tür nasihatnamedir. Mehmet Paşa söylemek istediklerini dokuz başlık altında ifade etmiştir. Bu başlıklar ana hatlarıyla; yönetim tarzı, yöneten- yönetilen ilişkileri, paydaşların ahlaki tutumları ve kimi bürokratik yapılardır. İlişki ve yapılarda görülen aksaklıkların muhtemel sonuçları, sağlıklı yapı için öneriler, yer yer ayet ve hadislerle, kelam-ı kibarlar veya manzum örneklerle desteklenerek işlenmiştir. Yazarın dikkat çektiği hususlar ve getirdiği öneriler bugün de güncelliğini korumaktadır.
Mehmet Paşa eserini dokuz bab'da ele almıştır. Birinci bölümde sadrazamların davranış ve ahlakını, ikinci bölümde makamların halleri ve rüşvetin zararlarını, üçüncü bölümde hazine defterdarı ve makam sahiplerinin nasıl davranacaklarını, dördüncü bölümde Bektaşi ocağını,beşinci bölümde halkın hallerini ve gariplere zulmün zararlarını anlatır. Altıncı bölümde sınır kalelerinin ve komutanların hallerini, yedinci bölümde cimrilik ve cömertliği, hırs ve tamahı, kibir ve hasedi, tevazu ve gururu, iyi ve kötü huyları ve riyayı, sekizinci bölümde sadık dostluğu, gıybet ve dedikodunun zararlarını, dokuzuncu bölümde de büyük tımar sahiplerinin ve tımarın hallerini ele alır.
Eserde nasihat ile siyaset iç içedir. Sadrazamların nasıl davranması gerektiği hususu siyasetnamenin konusu ise ahlakının nasıl olması gerektiği hususu da nasihatnamenin konusu olarak karşımıza çıkar.” - Ferhat Koç
İnsanoğlu beşer olması hasebiyle Hz. Âdem'den beri benzer bireysel ve toplumsal özellikler gösterir; zaafları, arzuları, korkuları, istekleri, çeldiricileri hemen hemen aynıdır. Bu istek ve davranışların, zaafların belki ismi değişir, kalıbı değişir, zamanı değişir ama esası değişmez.
Toplumun ortak yaşamında görünür hâle gelen zafiyetler ve buna bağlı olarak ortaya çıkan aksaklıklar sağduyulu birçok insanı konu üzerinde düşünmeye ve çözümler üretmeye sevk etmiştir. Eli kalem tutan bu kişiler, tecrübelerinden ve genel geçer kaide ve kurallardan hareketle çözüm önerileri sunmaya çalışmışlardır. önerilerin önemli bir kısmı toplumun değer yargılarında referans aldığı kutsal metinlerden yapılan çıkarımlara dayanır.
Elinizdeki eser, Osmanlının inkıraz döneminde bürokraside görev almış, devlet işleyişindeki aksaklıkları görmüş ve yaşamış bir devlet adamının problemlerin kaynağına ve çözümüne dönük düşünce ve önerilerini içine alır. Kitabın yazarı Defterdar Mehmet Paşa, devlet yönetiminde bulunan zevatın hareket tarzından bireyin hasletlerine ve kaçınması gereken kötü huylarına kadar birçok hususa dikkat çekmiştir. Gerek yöneticilerin ve gerekse bireylerin toplumsal hayatta hassasiyet göstermeleri gereken ana prensipleri akıcı bir dille ve dayanaklarıyla ifade etmiştir. Okuyucu, okuma işlemini tamamladığında bugün yaşadığı birçok problemin geçmişte de yaşandığını görecek ve onların tecrübelerinden istifade etme imkânı bulacaktır.
“Devlet adamlarına nasihatler, Sarı Mehmet Paşa'nın kendi tecrübelerinden hareketle vezirlere yazdığı bir tür nasihatnamedir. Mehmet Paşa söylemek istediklerini dokuz başlık altında ifade etmiştir. Bu başlıklar ana hatlarıyla; yönetim tarzı, yöneten- yönetilen ilişkileri, paydaşların ahlaki tutumları ve kimi bürokratik yapılardır. İlişki ve yapılarda görülen aksaklıkların muhtemel sonuçları, sağlıklı yapı için öneriler, yer yer ayet ve hadislerle, kelam-ı kibarlar veya manzum örneklerle desteklenerek işlenmiştir. Yazarın dikkat çektiği hususlar ve getirdiği öneriler bugün de güncelliğini korumaktadır.
Mehmet Paşa eserini dokuz bab'da ele almıştır. Birinci bölümde sadrazamların davranış ve ahlakını, ikinci bölümde makamların halleri ve rüşvetin zararlarını, üçüncü bölümde hazine defterdarı ve makam sahiplerinin nasıl davranacaklarını, dördüncü bölümde Bektaşi ocağını,beşinci bölümde halkın hallerini ve gariplere zulmün zararlarını anlatır. Altıncı bölümde sınır kalelerinin ve komutanların hallerini, yedinci bölümde cimrilik ve cömertliği, hırs ve tamahı, kibir ve hasedi, tevazu ve gururu, iyi ve kötü huyları ve riyayı, sekizinci bölümde sadık dostluğu, gıybet ve dedikodunun zararlarını, dokuzuncu bölümde de büyük tımar sahiplerinin ve tımarın hallerini ele alır.
Eserde nasihat ile siyaset iç içedir. Sadrazamların nasıl davranması gerektiği hususu siyasetnamenin konusu ise ahlakının nasıl olması gerektiği hususu da nasihatnamenin konusu olarak karşımıza çıkar.” - Ferhat Koç
İnsanoğlu beşer olması hasebiyle Hz. Âdem'den beri benzer bireysel ve toplumsal özellikler gösterir; zaafları, arzuları, korkuları, istekleri, çeldiricileri hemen hemen aynıdır. Bu istek ve davranışların, zaafların belki ismi değişir, kalıbı değişir, zamanı değişir ama esası değişmez.
Toplumun ortak yaşamında görünür hâle gelen zafiyetler ve buna bağlı olarak ortaya çıkan aksaklıklar sağduyulu birçok insanı konu üzerinde düşünmeye ve çözümler üretmeye sevk etmiştir. Eli kalem tutan bu kişiler, tecrübelerinden ve genel geçer kaide ve kurallardan hareketle çözüm önerileri sunmaya çalışmışlardır. önerilerin önemli bir kısmı toplumun değer yargılarında referans aldığı kutsal metinlerden yapılan çıkarımlara dayanır.
Elinizdeki eser, Osmanlının inkıraz döneminde bürokraside görev almış, devlet işleyişindeki aksaklıkları görmüş ve yaşamış bir devlet adamının problemlerin kaynağına ve çözümüne dönük düşünce ve önerilerini içine alır. Kitabın yazarı Defterdar Mehmet Paşa, devlet yönetiminde bulunan zevatın hareket tarzından bireyin hasletlerine ve kaçınması gereken kötü huylarına kadar birçok hususa dikkat çekmiştir. Gerek yöneticilerin ve gerekse bireylerin toplumsal hayatta hassasiyet göstermeleri gereken ana prensipleri akıcı bir dille ve dayanaklarıyla ifade etmiştir. Okuyucu, okuma işlemini tamamladığında bugün yaşadığı birçok problemin geçmişte de yaşandığını görecek ve onların tecrübelerinden istifade etme imkânı bulacaktır.