#smrgKİTABEVİ Devlet Aklı Kimin Aklı? : Geri Kalmışlık ve Despotizm Kıskacında İmpartatorluğun Çüküşü - 2025

Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
ISBN-10:
6254183461
Kargoya Teslim Süresi:
4&6
Hazırlayan:
Stok Kodu:
1199234944
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
448
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
180,00
Havale/EFT ile: 174,60
Siparişiniz 4&6 iş günü arasında kargoda
1199234944
621893
Devlet Aklı Kimin Aklı? : Geri Kalmışlık ve Despotizm Kıskacında İmpartatorluğun Çüküşü -        2025
Devlet Aklı Kimin Aklı? : Geri Kalmışlık ve Despotizm Kıskacında İmpartatorluğun Çüküşü - 2025 #smrgKİTABEVİ
180.00
Bu kitap, Osmanlı İmparatorluğu'nun çöküşünden itibaren Türkiye'nin siyasi ve sosyal düşünce tarihinde sürekli gündeme gelen, hem devletin hem de toplumsal yapıların arka planındaki temel dinamikleri anlamaya çalışan bir bakış açısıyla “Devlet Aklı” kavramını mercek altına alıyor. Koray Demir, devlet aklının tarihsel süreçte nasıl bir “vatanseverlik turnusolu” olarak kullanıldığını, toplumsal bütünlüğü tehdit ettiği iddia edilen unsurları bastırmak için ne derece pragmatik bir araç haline getirildiğini derinlemesine analiz ediyor. “Devlet Aklı”nın, çoğu zaman gerçekte halkın ve devletin iyiliğini amaçlamaktan çok iktidar sahiplerinin güçlerini koruma refleksinden beslendiğini belirtiyor. Demir'e göre “Devlet Aklı” olarak adlandırılan bu kavram, daha ziyade güç odaklarının kendi endişeleri ve korkularına karşı geliştirdikleri bir savunma mekanizması olarak karşımıza çıkmakta. Kitap, Devlet Aklının yasal sınırların ötesinde bir hareket kabiliyeti ile iktidarı elinde tutanların eliyle sürekli bir “beka” argümanı olarak nasıl meşrulaştırıldığını tartışıyor. “Bir işin ‘doğru, adil, meşru, hukuki olarak yapılmasını istemek' ile ‘toplumsal bütünlüğü bozmak' arasında bir ikileme sokulan milli ve yerli insan, her seferinde ‘toplumsal bütünlüğü bozma' ithamından uzak durmayı seçmiştir. Fikrin tebliğcileri bu fikirlerinin yanına hemen ‘beka' kelimesini ekleyip yönetici erkten ‘şüphe' duyulmasının önüne geçmek istemektedirler.”
Bu kitap, Osmanlı İmparatorluğu'nun çöküşünden itibaren Türkiye'nin siyasi ve sosyal düşünce tarihinde sürekli gündeme gelen, hem devletin hem de toplumsal yapıların arka planındaki temel dinamikleri anlamaya çalışan bir bakış açısıyla “Devlet Aklı” kavramını mercek altına alıyor. Koray Demir, devlet aklının tarihsel süreçte nasıl bir “vatanseverlik turnusolu” olarak kullanıldığını, toplumsal bütünlüğü tehdit ettiği iddia edilen unsurları bastırmak için ne derece pragmatik bir araç haline getirildiğini derinlemesine analiz ediyor. “Devlet Aklı”nın, çoğu zaman gerçekte halkın ve devletin iyiliğini amaçlamaktan çok iktidar sahiplerinin güçlerini koruma refleksinden beslendiğini belirtiyor. Demir'e göre “Devlet Aklı” olarak adlandırılan bu kavram, daha ziyade güç odaklarının kendi endişeleri ve korkularına karşı geliştirdikleri bir savunma mekanizması olarak karşımıza çıkmakta. Kitap, Devlet Aklının yasal sınırların ötesinde bir hareket kabiliyeti ile iktidarı elinde tutanların eliyle sürekli bir “beka” argümanı olarak nasıl meşrulaştırıldığını tartışıyor. “Bir işin ‘doğru, adil, meşru, hukuki olarak yapılmasını istemek' ile ‘toplumsal bütünlüğü bozmak' arasında bir ikileme sokulan milli ve yerli insan, her seferinde ‘toplumsal bütünlüğü bozma' ithamından uzak durmayı seçmiştir. Fikrin tebliğcileri bu fikirlerinin yanına hemen ‘beka' kelimesini ekleyip yönetici erkten ‘şüphe' duyulmasının önüne geçmek istemektedirler.”
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat