Hasan Yalçın'ın Selim Uslu imzasıyla yazdığı kitap. Kimlik, zamanımızın moda kavramlarından. Selim Uslu hayranlığı da bir kimlik. İşte onlardan biriyim. Selim Uslu, kanımca mizahımızın doruklarından biridir. O'nu kalıcı kılan, ülkemiz mizahına getirdiği yeni üslup kadar teorisyenliğidir de. Pratikten süzülen bir teorik birikim üzerinde yükselmesi, Selim Bey'in mizahına sağlam bir gerçeklik zemini kazandırırken, okuyucuya da ayrı bir tat verir... Mizahın yalnız güldürmediği aynı zamanda düşündürdüğü belirtilir. Selim Uslu'da mizahın üçüncü bir boyutu vardır: Dayanmak ve giderek tuzak kurmak. Selim, okuyucusuna dayanma gücü verir. Devletin gizli dosyalarında Selim'in "Marksist-Leninist ve hatta Maoist" olduğu yazılıdır. Selim, bu sayede devletin yalnız şeceresini değil, mezar taşını da okumuştur.
Bunu yazın bir kenara göreceksiniz, Selim, Sezar'ı, Cumhuriyet'in temsilcisi Brütüs gibi hançerleyecektir. Roma İmparatorluğu'nun yanından baktığınız zaman, bu eylem tarihin en ünlü "hainliği'dir. Cumhuriyet'in yanından baktığınız zaman, Brütüs büyük kahramandır. Selim, aslında Brütüs'tür.
Sezar'a ihanetin pususunda o fırsat anını kollamakta ve hazırlamaktadır. Dahası Selim Uslu, ihanetine okuyucuyu da ortak eder.
Okuyucuyu yavaş yavaş işlediği suçun failleri arasına çeker. -Doğu Perinçek (Arka kapaktan)