#smrgKİTABEVİ Devletin Yasal Olmayan Faaliyetleri: Susurluk Olayı'na Hukuk - Siyaset Kuramından Bakış -
Susurluk Olayı, modern devletin yasal temelde çalıştığı kabulünü sorgulanır hale getiren pek çok örnekten biridir. Ayşegül Sabuktay kitabında bu sorgulamayı kuramsal alana taşıyor ve yasal çalıştığı varsayılan modern anayasal devletin yasal olmayan faaliyetlerine kuramsal alanda görünürlük kazandırmayı amaçlıyor.
Kitap, Susurluk Olayı hakkında daha doğru bilgi üretmeyi, bilinmeyenleri ortaya çıkarmayı amaçlayan bir gazetecilik kitabı değil. Sabuktay bunun yerine, raporlarda, dava dosyalarında yer alan olguların hukuk-siyaset kuramındaki dört farklı yaklaşım açısından ne anlama geldiğini soruşturuyor. Bu yaklaşımlar Weber'in "biçimsel-ussal hukuk düzeni" anlayışı, Habermas'ın "demokratik hukuk devleti" kavramı, Scmitt'in siyaset-egemenlik kuramı ve "devlet aklı" doktrinidir.
Yasal olmayan faaliyetlerin deşifre edilmesinin, kamuoyunca bilinmesinin demokrasi açısından paha biçilmez bir kıymeti var. Ancak Sabuktay'ın bu incelemesi, bunun tek başına yetmeyeceğini, aynı zamanda olguları değerlendirebileceğimiz, muhakeme edebileceğimiz bir bakışa, bir akla, bir etiğe ihtiyacımız olduğunu gösteriyor.
Susurluk Olayı, modern devletin yasal temelde çalıştığı kabulünü sorgulanır hale getiren pek çok örnekten biridir. Ayşegül Sabuktay kitabında bu sorgulamayı kuramsal alana taşıyor ve yasal çalıştığı varsayılan modern anayasal devletin yasal olmayan faaliyetlerine kuramsal alanda görünürlük kazandırmayı amaçlıyor.
Kitap, Susurluk Olayı hakkında daha doğru bilgi üretmeyi, bilinmeyenleri ortaya çıkarmayı amaçlayan bir gazetecilik kitabı değil. Sabuktay bunun yerine, raporlarda, dava dosyalarında yer alan olguların hukuk-siyaset kuramındaki dört farklı yaklaşım açısından ne anlama geldiğini soruşturuyor. Bu yaklaşımlar Weber'in "biçimsel-ussal hukuk düzeni" anlayışı, Habermas'ın "demokratik hukuk devleti" kavramı, Scmitt'in siyaset-egemenlik kuramı ve "devlet aklı" doktrinidir.
Yasal olmayan faaliyetlerin deşifre edilmesinin, kamuoyunca bilinmesinin demokrasi açısından paha biçilmez bir kıymeti var. Ancak Sabuktay'ın bu incelemesi, bunun tek başına yetmeyeceğini, aynı zamanda olguları değerlendirebileceğimiz, muhakeme edebileceğimiz bir bakışa, bir akla, bir etiğe ihtiyacımız olduğunu gösteriyor.