#smrgKİTABEVİ Devrimin Zamanı - 2005
Yazar bu metinlerde, Marx'ın "kapitalist ölçü olarak zaman" nosyonuna ilişkin, bizzat geliştirdiği "proleter özdeğerleme" ve "işbirliği halindeki çokluk kümeleri" gibi kavramlara ilişkin aporia dediği felsefi zorlukları okura açıklayacak yerde, bu zorluklar üzerinde yazarak düşünüyor, kapitalizmin zamanının egemenliğini tespit edip devrimci bir zaman anlayışı öneriyor. Negri'ye göre, "Materyalist, dinamik ve kolektif bir zaman algılayışı olmaksızın devrimi düşünmek dahi mümkün değildir." Bu yeni zaman düzeni kapitalizmin dönüşümünü anlamak için kilit önem taşır. Emeğin ve artıdeğerin ölçülmesinde kullanılan temel birim çalışma saatidir. Ancak kapitalizmin bu zaman anlayışı gerçek emeği soyuta indirger; başka bir deyişle emeğin ardında yatan çeşitlilik; kompleks, üretken güç, niceliksel bir birime indirgemiş, böylece niteliğin yerini nicelik almış olur. Kapitalizmin geçirdiği dönüşümde zaman, yavaş yavaş bir ölçü olma özelliğini dahi yitirmiş, hayatın ve üretimin özü haline gelmiştir.
Kairos, Alma Venus, Multitudo'ya geldiğimizde artık küresel kapitalizm farklı boyutlara ulaşmış, içinde üç temel yönetim biçimini -monarşi, aristokrasi ve demokrasi- barındıran, sınırsız ve merkezsiz bir İmparatorluk halini almıştır. Çokluk da imparatorluğun öznesidir. Çokluk artık bir İmparatorluğun ötesinde bir "dışarı"nın olmadığını kabul edecek, "içeriden" onu kemirecek ve İmparatorluğun siyasi bileşenlerinin kompozisyonunda değişiklikler talep edecektir. Negri'nin zaman felsefesinde yoksulluk ve aşk da birbirine sıkıca bağlıdır. Aşk kurucu ontolojik bir güçtür, biyopolitik bir güç; zamanın ve uzamın kurucusu, ortak olanın kurucu praksisidir.
"Çelişki ve antagonizm biçimleri içinde yaşıyoruz," der Negri. "Burada komünist zaman hakikati ve kavramı bize güvenli bir fiziksel zaman yörüngesi olmaktan çok, havai fişekler ve parlamalar olarak görünecektir." Bu kitabın da her bölümü havai fişeklerden ve parlamalardan oluşmaktadır. (Arka kapaktan)
Yazar bu metinlerde, Marx'ın "kapitalist ölçü olarak zaman" nosyonuna ilişkin, bizzat geliştirdiği "proleter özdeğerleme" ve "işbirliği halindeki çokluk kümeleri" gibi kavramlara ilişkin aporia dediği felsefi zorlukları okura açıklayacak yerde, bu zorluklar üzerinde yazarak düşünüyor, kapitalizmin zamanının egemenliğini tespit edip devrimci bir zaman anlayışı öneriyor. Negri'ye göre, "Materyalist, dinamik ve kolektif bir zaman algılayışı olmaksızın devrimi düşünmek dahi mümkün değildir." Bu yeni zaman düzeni kapitalizmin dönüşümünü anlamak için kilit önem taşır. Emeğin ve artıdeğerin ölçülmesinde kullanılan temel birim çalışma saatidir. Ancak kapitalizmin bu zaman anlayışı gerçek emeği soyuta indirger; başka bir deyişle emeğin ardında yatan çeşitlilik; kompleks, üretken güç, niceliksel bir birime indirgemiş, böylece niteliğin yerini nicelik almış olur. Kapitalizmin geçirdiği dönüşümde zaman, yavaş yavaş bir ölçü olma özelliğini dahi yitirmiş, hayatın ve üretimin özü haline gelmiştir.
Kairos, Alma Venus, Multitudo'ya geldiğimizde artık küresel kapitalizm farklı boyutlara ulaşmış, içinde üç temel yönetim biçimini -monarşi, aristokrasi ve demokrasi- barındıran, sınırsız ve merkezsiz bir İmparatorluk halini almıştır. Çokluk da imparatorluğun öznesidir. Çokluk artık bir İmparatorluğun ötesinde bir "dışarı"nın olmadığını kabul edecek, "içeriden" onu kemirecek ve İmparatorluğun siyasi bileşenlerinin kompozisyonunda değişiklikler talep edecektir. Negri'nin zaman felsefesinde yoksulluk ve aşk da birbirine sıkıca bağlıdır. Aşk kurucu ontolojik bir güçtür, biyopolitik bir güç; zamanın ve uzamın kurucusu, ortak olanın kurucu praksisidir.
"Çelişki ve antagonizm biçimleri içinde yaşıyoruz," der Negri. "Burada komünist zaman hakikati ve kavramı bize güvenli bir fiziksel zaman yörüngesi olmaktan çok, havai fişekler ve parlamalar olarak görünecektir." Bu kitabın da her bölümü havai fişeklerden ve parlamalardan oluşmaktadır. (Arka kapaktan)