Milyarlarca kişi özgürlüklerin ihlal edildiği; insan haklarının çiğnendiği; tutuklama, işkence, yargısız infaz, yolsuzluk, iktisadi verimsizlik, fakirlik, cehalet, bulaşıcı hastalık ve toplumsal adaletsizliğin kol gezdiği otoriter rejimlerde yaşıyor. Diktatörlük insanlığa tehdit oluşturan ve kesinlikle mücadele edilmesi gereken bir hastalıktır. Bir hastalığın tedavisinde ilk adım nedenlerin, ortaya çıkış koşullarının, semptomların ve hem halklarda hem de diktatörün kendisinde meydana gelen komplikasyonların araştırılmasıdır. Bu kitapta bunu yapmaya çalışacağız.
Epey bir süredir ülkeler liderleriyle, liderlerinin siyasi tercihleriyle ve önüne -izm gelen ideolojilerle anılıyor ve anlaşılmaya çalışıyorlar. Bu, aslında toplumsal oluşumların liderlere indirgenebildiği ve diktatörlüğe meyyal bir siyasi kompozisyona da işaret ediyor. Uzun yıllara yayılan demokratik mücadeleler sonucu oluşmuş kurumlar ve gelenekler liderler tarafından aşındırılıyor ve gereksizleştiriliyor.
Ülkemizde Yakupyan Apartmanı romanıyla bilinen el-Asvani, Diktatörlük Sendromu adlı bu kitabında liderlerin yükselişinin şekillendirdiği siyasi ortamda, diktatörlüğe evrilme potansiyelinin nedenlerini ve sonuçlarını irdeliyor, toplumların bu liderlere karşı nasıl “bağışıklık” kazanabileceğinin tahliline girişiyor.