Dinin Türkiye bağlamındaki yeri ve statüsü, çoklukla laik/seküler söylem akışının etkisi altında müzakere konusu yapılmaktadır. Muhataralı geçiş dönemlerinde, dinin sosyal yapısı hakkında yer yer sosyal bilimcilerin argüman desteğine de başvurularak çoğunlukla manipülatif kısmen de eleştirel sayılabilecek bir muhalif dil üretilmekle kalınmamış aynı zamanda dini atıf zinciri içinde yer alabilecek olası toplumsallaşma çabaları da gözden düşürülmeye ve bastırılmaya çalışılmıştır.
Bu çalışmada, sadece kendi doğal mecrasında değil daha sıra dışı hatta yer yer paradoksal sayılabilecek şartlarda bile varlığını dikkate değer bir kararlılıkla sürdürme azminde olan dinin, belli başlı boyutlarının günümüzde karşı karşıya geldiği toplumsallaşma süreçleri üzerinde durulmaktadır.
Dinin Türkiye bağlamındaki yeri ve statüsü, çoklukla laik/seküler söylem akışının etkisi altında müzakere konusu yapılmaktadır. Muhataralı geçiş dönemlerinde, dinin sosyal yapısı hakkında yer yer sosyal bilimcilerin argüman desteğine de başvurularak çoğunlukla manipülatif kısmen de eleştirel sayılabilecek bir muhalif dil üretilmekle kalınmamış aynı zamanda dini atıf zinciri içinde yer alabilecek olası toplumsallaşma çabaları da gözden düşürülmeye ve bastırılmaya çalışılmıştır.
Bu çalışmada, sadece kendi doğal mecrasında değil daha sıra dışı hatta yer yer paradoksal sayılabilecek şartlarda bile varlığını dikkate değer bir kararlılıkla sürdürme azminde olan dinin, belli başlı boyutlarının günümüzde karşı karşıya geldiği toplumsallaşma süreçleri üzerinde durulmaktadır.