Burada, din sistemlerinin, sosyal ilişkileri etkilemekle birlikte, kökçe, toplumların üretim sürecindeki niteliklere ve sosyal organizasyonlarına göre biçimlendiği görüşü temellendirilmek istenmiştir.
Bu çalışma, İslamığın, gelişmiş bir tarım ekonomisinin ürünü olan bir hukuk sistemi özelliği taşıdığı ve bu ekonominin belirlediği bir toplumun üretim ilişkilerine aykırı düşmediği yargısından hareketle, Türkiye'de gerçek laikliğin yalnız hukuki tedbirlerle değil, geçerlikteki üretim ilişkilerinde köklü bir yapı değişikliğiyle sağlanabileceği tezini savunmak amacındadır. (Arka kapaktan)
Burada, din sistemlerinin, sosyal ilişkileri etkilemekle birlikte, kökçe, toplumların üretim sürecindeki niteliklere ve sosyal organizasyonlarına göre biçimlendiği görüşü temellendirilmek istenmiştir.
Bu çalışma, İslamığın, gelişmiş bir tarım ekonomisinin ürünü olan bir hukuk sistemi özelliği taşıdığı ve bu ekonominin belirlediği bir toplumun üretim ilişkilerine aykırı düşmediği yargısından hareketle, Türkiye'de gerçek laikliğin yalnız hukuki tedbirlerle değil, geçerlikteki üretim ilişkilerinde köklü bir yapı değişikliğiyle sağlanabileceği tezini savunmak amacındadır. (Arka kapaktan)