#smrgKİTABEVİ Diyarbakır Sözlü Basın Tarihi : Olaylar, İnsanlar, Gazeteler, Gazeteciler - 2021

Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
ISBN-10:
9786257426589
Kargoya Teslim Süresi:
3&6
Hazırlayan:
Ayşe İlgen , Hakan Temiztürk
Stok Kodu:
1199051819
Boyut:
16x24
Sayfa Sayısı:
205
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2021
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
indirimli
101,50
Havale/EFT ile: 98,46
Siparişiniz 3&6 iş günü arasında kargoda
1199051819
437814
Diyarbakır Sözlü Basın Tarihi : Olaylar, İnsanlar, Gazeteler, Gazeteciler -        2021
Diyarbakır Sözlü Basın Tarihi : Olaylar, İnsanlar, Gazeteler, Gazeteciler - 2021 #smrgKİTABEVİ
101.50
Gazete insanoğlunun hayatında yüzyıllardır yer almaktadır. 1610'lu yıllarda Orta Avrupa'da ortaya çıkan ilk gazeteler ticarî faaliyetlerden bahsetmiştir. Yaklaşık iki yüzyıl sonra Osmanlı Devleti sınırları içinde çıkacak olan ilk gazetelerden farklı olarak, Avrupa'daki bu gazeteler, bir bakıma toplumun ihtiyaçlarını karşılamak için kurulmuştur. Türk basın tarihinin başlangıcından yaklaşık 30 yıl sonra ise Osmanlı ülkesinin dört bir yanında ‘vilayet gazeteleri' çıkmaya başlamıştır. Yerel basının ortaya çıkışı da böyle olmuştur. Bu dönemde yayımlanan 22 vilayet gazetesinden biri de “Diyarbekir gazetesi”dir (3 Ağustos 1869). Gazetenin, vilayet gazetesi olarak başlayan yayın hayatı tam 94 yıl sürmüştür. Diyarbekir gazetesi ile 1869 yılında başlayan Diyarbakır basın tarihi, geride bıraktığı 150 yıllık süreçte onlarca gazete ve dergi ile bugünlere ulaştı. Diyarbakır'da günümüzde de 10'dan fazla gazete ve çeşitli dergiler çıkıyor. Basın tarihi açısından bu kadar eskiye dayanan ve özellikle bölge gazetecileri tarafından “Türkiye'nin İstanbul ve Ankara'dan sonra üçüncü basın merkezi” olarak adlandırılan Diyarbakır, siyasi atmosferi, stratejik konumu dolayısıyla her daim basının ilgi odağı oldu. Medyada daha ziyade terör haberleri, kaos ve kargaşa ile kendine yer bulan –ne yazık ki- Diyarbakır'da, gazetecilik mesleğini icra etmenin kendine göre zorlukları ise hep oldu. Bu zorlukları, emeklisi ve çalışanıyla yaşayan gazetecilerin ağzından edinilen bilgi, hatıra, gözlem ve tecrübelerle okuyucuya aktaran ve ‘sözlü basın tarihi' olarak nitelenen bu türden çalışmaların, değerli olduğunu düşünüyoruz. Böylece, insanların hayatlarıyla mukayyet olan bilgi, hatıra, gözlem ve tecrübelerin yitip gitmesi önlenmiş oluyor. Diyarbakır Sözlü Basın Tarihi, bazen yazılmaya gerek görülmeyen, önemsenmeyen, değer taşımadığı düşünülen, ihmal edilen, ‘herkesin bildiği' varsayılan sözler, anekdotlar ve hatıraları içerdiği için önem arz etmekte. Kitap ayrıca, bölge sosyolojisi, kültürü, ekonomisi ve basın hayatını yakından tanımak isteyen okurlar için değerli bir çalışma.
Gazete insanoğlunun hayatında yüzyıllardır yer almaktadır. 1610'lu yıllarda Orta Avrupa'da ortaya çıkan ilk gazeteler ticarî faaliyetlerden bahsetmiştir. Yaklaşık iki yüzyıl sonra Osmanlı Devleti sınırları içinde çıkacak olan ilk gazetelerden farklı olarak, Avrupa'daki bu gazeteler, bir bakıma toplumun ihtiyaçlarını karşılamak için kurulmuştur. Türk basın tarihinin başlangıcından yaklaşık 30 yıl sonra ise Osmanlı ülkesinin dört bir yanında ‘vilayet gazeteleri' çıkmaya başlamıştır. Yerel basının ortaya çıkışı da böyle olmuştur. Bu dönemde yayımlanan 22 vilayet gazetesinden biri de “Diyarbekir gazetesi”dir (3 Ağustos 1869). Gazetenin, vilayet gazetesi olarak başlayan yayın hayatı tam 94 yıl sürmüştür. Diyarbekir gazetesi ile 1869 yılında başlayan Diyarbakır basın tarihi, geride bıraktığı 150 yıllık süreçte onlarca gazete ve dergi ile bugünlere ulaştı. Diyarbakır'da günümüzde de 10'dan fazla gazete ve çeşitli dergiler çıkıyor. Basın tarihi açısından bu kadar eskiye dayanan ve özellikle bölge gazetecileri tarafından “Türkiye'nin İstanbul ve Ankara'dan sonra üçüncü basın merkezi” olarak adlandırılan Diyarbakır, siyasi atmosferi, stratejik konumu dolayısıyla her daim basının ilgi odağı oldu. Medyada daha ziyade terör haberleri, kaos ve kargaşa ile kendine yer bulan –ne yazık ki- Diyarbakır'da, gazetecilik mesleğini icra etmenin kendine göre zorlukları ise hep oldu. Bu zorlukları, emeklisi ve çalışanıyla yaşayan gazetecilerin ağzından edinilen bilgi, hatıra, gözlem ve tecrübelerle okuyucuya aktaran ve ‘sözlü basın tarihi' olarak nitelenen bu türden çalışmaların, değerli olduğunu düşünüyoruz. Böylece, insanların hayatlarıyla mukayyet olan bilgi, hatıra, gözlem ve tecrübelerin yitip gitmesi önlenmiş oluyor. Diyarbakır Sözlü Basın Tarihi, bazen yazılmaya gerek görülmeyen, önemsenmeyen, değer taşımadığı düşünülen, ihmal edilen, ‘herkesin bildiği' varsayılan sözler, anekdotlar ve hatıraları içerdiği için önem arz etmekte. Kitap ayrıca, bölge sosyolojisi, kültürü, ekonomisi ve basın hayatını yakından tanımak isteyen okurlar için değerli bir çalışma.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat