Diyarbakır'ın ilk yerleşim yeri olan İçkale'deki Vi-rantepe'de bulunan Artuklu saraylarında, Artuklu hükümdarı Melik Salih Mahmut (1200-1222) döneminde Ebu'l-İz adındaki bilginin yaptığı söz ve saz alemlerinde hizmet eden, saz çalan makine adamlar, kullanılan otomatik kaplar, fıskiyeler, ağzından şarap dökülen tavus kuşları, su terazileri o günkü kültür ve medeni-yet düzeyinin Diyarbakır'da hangi seviyede olduğunun bir göstergesidir.
Diyarbakır'ın Ergani içerisinde dünyaya gelen Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan ve döneminin mate-matikçisi Mahmud can, edip ve bilgin Kadı Mesihüddin İsa Sâvcı, Ali Kuşçu, İdris-i Bitlisi ve Kitab-ı Diyarbakıriyya yazarı Tahranlı Ebubekir, Akkoyunlu döneminin Diyarbakır'a bıraktığı en önemli izlerdir.
İstanbul'daki Sultanahmet Camii'nin eşsiz yazılarını yazan Kasım Gubâri, büyük bir kahraman, âlim, şair ve sanatkar Çeteci Abdullah Paşa, “Mir'at ül-İber” adlı umumi tarihi yazan Said Paşa ve bu değerli şahsın oğlu, Türk nesrini en iyi şekilde kullanan, Batarya ile Ateş ve Fırâk-ı Irak'ın yazarı Süleyman Nazif, 20 bin ciltlik kütüphane armağan eden Ali Emiri Efendi, Atatürk'ün “Benim fikirlerimin babası” dediği, Türkiye'de sosyolojinin kurucusu büyük mütefekkir Ziya Gökalp bu şehirde yetişmiş değerli şahsiyetlerdir.
Elinizdeki kitap, yirmi yıllık bir çalışmanın sonucu olarak pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış Diyarbakır şehrinin tarihine bir nebze de olsa ışık tutmaktadır.
Diyarbakır'ın ilk yerleşim yeri olan İçkale'deki Vi-rantepe'de bulunan Artuklu saraylarında, Artuklu hükümdarı Melik Salih Mahmut (1200-1222) döneminde Ebu'l-İz adındaki bilginin yaptığı söz ve saz alemlerinde hizmet eden, saz çalan makine adamlar, kullanılan otomatik kaplar, fıskiyeler, ağzından şarap dökülen tavus kuşları, su terazileri o günkü kültür ve medeni-yet düzeyinin Diyarbakır'da hangi seviyede olduğunun bir göstergesidir.
Diyarbakır'ın Ergani içerisinde dünyaya gelen Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan ve döneminin mate-matikçisi Mahmud can, edip ve bilgin Kadı Mesihüddin İsa Sâvcı, Ali Kuşçu, İdris-i Bitlisi ve Kitab-ı Diyarbakıriyya yazarı Tahranlı Ebubekir, Akkoyunlu döneminin Diyarbakır'a bıraktığı en önemli izlerdir.
İstanbul'daki Sultanahmet Camii'nin eşsiz yazılarını yazan Kasım Gubâri, büyük bir kahraman, âlim, şair ve sanatkar Çeteci Abdullah Paşa, “Mir'at ül-İber” adlı umumi tarihi yazan Said Paşa ve bu değerli şahsın oğlu, Türk nesrini en iyi şekilde kullanan, Batarya ile Ateş ve Fırâk-ı Irak'ın yazarı Süleyman Nazif, 20 bin ciltlik kütüphane armağan eden Ali Emiri Efendi, Atatürk'ün “Benim fikirlerimin babası” dediği, Türkiye'de sosyolojinin kurucusu büyük mütefekkir Ziya Gökalp bu şehirde yetişmiş değerli şahsiyetlerdir.
Elinizdeki kitap, yirmi yıllık bir çalışmanın sonucu olarak pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış Diyarbakır şehrinin tarihine bir nebze de olsa ışık tutmaktadır.