#smrgKİTABEVİ Doğamızın İyilik Melekleri : Şiddet Neden Azaldı -
Kapak Tasarım:
Füsun Turcan Elmasoğlu
Kondisyon:
Yeni
Basıldığı Matbaa:
Melisa Matbaacılık
Dizi Adı:
Tarih
ISBN-10:
9786051719122
Kargoya Teslim Süresi:
3&6
Boyut:
16x24
Sayfa Sayısı:
822 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2019
Çeviren:
İlkay Alptekin Demir
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
197,65
Havale/EFT ile:
191,72
Siparişiniz 3&6 iş günü arasında kargoda
1199104305
490094
https://www.simurgkitabevi.com/dogamizin-iyilik-melekleri-siddet-neden-azaldi
Doğamızın İyilik Melekleri : Şiddet Neden Azaldı - #smrgKİTABEVİ
197.65
Yirminci yüzyıl tarihin en kanlı dönemiydi iddiası, ateizm, Darwin, devlet yönetimi, bilim, kapitalizm, komünizm, ilerleme ideali ve erkek cinsiyetin de aralarında bulunduğu pek çok şeytan itham edilirken başvurulan klişelerden biri. Peki ama bu doğru mu?
Pinker tam tersini savunuyor. Avcı-toplayıcı toplumların, ilkel kabilelerin ya da "devletsiz toplulukların" insan öldürmeye daha az eğilimli oldukları şeklindeki klişe, pek çok istatistiksel veriyle çürütülüyor. Peki insanın doğası iyi mi kötü mü?
Şiddetin kaynağı ekonomik eşitsizlik mi?
Yoksulluk arttıkça insanlar şiddete daha mı eğilimli oluyorlar?
Oysa 1960'larda şiddetin zirve yaptığı dönemde Batı toplumlarında eşitsizlik katsayısı hiç olmadığı kadar minimumdaydı. İçimizdeki kötülüğü açığa çıkaran eşitsiz toplum mu yoksa doğuştan mı kötüyüz?
Hobbes ile Rousseau arasındaki yüzyıllardır süren bu tartışmayı Pinker bir üst boyuta taşıyarak, modern analizlerle aydınlatıyor. Hümanist devrimin insanı ehlileştirdiğini savunan Pinker, Aydınlanmanın insanın doğasının iyi tarafını nasıl ortaya çıkardığını göstererek, kimi Aydınlanma düşmanlarının saldırılarının geçersizliğini ispatlıyor.
Pinker tam tersini savunuyor. Avcı-toplayıcı toplumların, ilkel kabilelerin ya da "devletsiz toplulukların" insan öldürmeye daha az eğilimli oldukları şeklindeki klişe, pek çok istatistiksel veriyle çürütülüyor. Peki insanın doğası iyi mi kötü mü?
Şiddetin kaynağı ekonomik eşitsizlik mi?
Yoksulluk arttıkça insanlar şiddete daha mı eğilimli oluyorlar?
Oysa 1960'larda şiddetin zirve yaptığı dönemde Batı toplumlarında eşitsizlik katsayısı hiç olmadığı kadar minimumdaydı. İçimizdeki kötülüğü açığa çıkaran eşitsiz toplum mu yoksa doğuştan mı kötüyüz?
Hobbes ile Rousseau arasındaki yüzyıllardır süren bu tartışmayı Pinker bir üst boyuta taşıyarak, modern analizlerle aydınlatıyor. Hümanist devrimin insanı ehlileştirdiğini savunan Pinker, Aydınlanmanın insanın doğasının iyi tarafını nasıl ortaya çıkardığını göstererek, kimi Aydınlanma düşmanlarının saldırılarının geçersizliğini ispatlıyor.
“Olağanüstü önemli bir kitap.” – The New York Times Book Review
Yirminci yüzyıl tarihin en kanlı dönemiydi iddiası, ateizm, Darwin, devlet yönetimi, bilim, kapitalizm, komünizm, ilerleme ideali ve erkek cinsiyetin de aralarında bulunduğu pek çok şeytan itham edilirken başvurulan klişelerden biri. Peki ama bu doğru mu?
Pinker tam tersini savunuyor. Avcı-toplayıcı toplumların, ilkel kabilelerin ya da "devletsiz toplulukların" insan öldürmeye daha az eğilimli oldukları şeklindeki klişe, pek çok istatistiksel veriyle çürütülüyor. Peki insanın doğası iyi mi kötü mü?
Şiddetin kaynağı ekonomik eşitsizlik mi?
Yoksulluk arttıkça insanlar şiddete daha mı eğilimli oluyorlar?
Oysa 1960'larda şiddetin zirve yaptığı dönemde Batı toplumlarında eşitsizlik katsayısı hiç olmadığı kadar minimumdaydı. İçimizdeki kötülüğü açığa çıkaran eşitsiz toplum mu yoksa doğuştan mı kötüyüz?
Hobbes ile Rousseau arasındaki yüzyıllardır süren bu tartışmayı Pinker bir üst boyuta taşıyarak, modern analizlerle aydınlatıyor. Hümanist devrimin insanı ehlileştirdiğini savunan Pinker, Aydınlanmanın insanın doğasının iyi tarafını nasıl ortaya çıkardığını göstererek, kimi Aydınlanma düşmanlarının saldırılarının geçersizliğini ispatlıyor.
Pinker tam tersini savunuyor. Avcı-toplayıcı toplumların, ilkel kabilelerin ya da "devletsiz toplulukların" insan öldürmeye daha az eğilimli oldukları şeklindeki klişe, pek çok istatistiksel veriyle çürütülüyor. Peki insanın doğası iyi mi kötü mü?
Şiddetin kaynağı ekonomik eşitsizlik mi?
Yoksulluk arttıkça insanlar şiddete daha mı eğilimli oluyorlar?
Oysa 1960'larda şiddetin zirve yaptığı dönemde Batı toplumlarında eşitsizlik katsayısı hiç olmadığı kadar minimumdaydı. İçimizdeki kötülüğü açığa çıkaran eşitsiz toplum mu yoksa doğuştan mı kötüyüz?
Hobbes ile Rousseau arasındaki yüzyıllardır süren bu tartışmayı Pinker bir üst boyuta taşıyarak, modern analizlerle aydınlatıyor. Hümanist devrimin insanı ehlileştirdiğini savunan Pinker, Aydınlanmanın insanın doğasının iyi tarafını nasıl ortaya çıkardığını göstererek, kimi Aydınlanma düşmanlarının saldırılarının geçersizliğini ispatlıyor.
“Olağanüstü önemli bir kitap.” – The New York Times Book Review
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.