Tam anlamıyla ulusal bilinç henüz oluşmamıştı. Türk topluluklarının şu veya bu davaya hizmet etmesinde, şu veya bu yandan çıkmasında şaşılacak hiçbir şey yoktu. Bu olay Asya'da Türklerle Moğollar arasında, veya Türklerle Persler arasında öyle sık yenilenmişti ki, o dönemde uygarlık aşaması birbirine oldukça yakın bulunan Türklerle Slavlar arasında yinelenmesi büyük olasılıktı. O dönemde Sırp, Macar veya Bulgar topluluklarından söz ederken bugün bu toplulukların tüm Slav, Macar veya Türk-Bulgar dili konuşan savaşçılardan oluştuğuna inanma eğilimi vardır.
Bunun gibi, ilk Osmanlı ordularında her ulustan, her dinden alaylar sultanların hesabına savaş alanına girmiş, Ankara Savaşı'na ve Sırbistan'dan ve Bulgaristan'dan gelme Hıristiyan müttefiklerin de katıldığı İstanbul'un fethine değin bu böyle sürüp gitmiştir. (Kitaptan)
Tam anlamıyla ulusal bilinç henüz oluşmamıştı. Türk topluluklarının şu veya bu davaya hizmet etmesinde, şu veya bu yandan çıkmasında şaşılacak hiçbir şey yoktu. Bu olay Asya'da Türklerle Moğollar arasında, veya Türklerle Persler arasında öyle sık yenilenmişti ki, o dönemde uygarlık aşaması birbirine oldukça yakın bulunan Türklerle Slavlar arasında yinelenmesi büyük olasılıktı. O dönemde Sırp, Macar veya Bulgar topluluklarından söz ederken bugün bu toplulukların tüm Slav, Macar veya Türk-Bulgar dili konuşan savaşçılardan oluştuğuna inanma eğilimi vardır.
Bunun gibi, ilk Osmanlı ordularında her ulustan, her dinden alaylar sultanların hesabına savaş alanına girmiş, Ankara Savaşı'na ve Sırbistan'dan ve Bulgaristan'dan gelme Hıristiyan müttefiklerin de katıldığı İstanbul'un fethine değin bu böyle sürüp gitmiştir. (Kitaptan)