#smrgKİTABEVİ Doğu - Batı İkileminde ATÜT ve Politik Marksizm - 2023
Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
ISBN-10:
6052604106
Kargoya Teslim Süresi:
3&6
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
304
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2023
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
172,50
Havale/EFT ile:
167,33
Siparişiniz 3&6 iş günü arasında kargoda
1199219016
605664
https://www.simurgkitabevi.com/dogu-bati-ikileminde-atut-ve-politik-marksizm-2023
Doğu - Batı İkileminde ATÜT ve Politik Marksizm - 2023 #smrgKİTABEVİ
172.50
“Doğu-Batı İkileminde ATÜT ve Politik Marksizm” başlıklı kitapta, yazarın, “kültür savaşımı” tezlerine alternatif bir yaklaşım arayışıyla Marksist tezleri ve Marksizm içerisindeki tartışmaları araştırmaya yöneldiği izlenmektedir. Cumhuriyet tarihinin, 2000'lerin başından itibaren egemen olan merkez-çevre teorisinin ötesinde nasıl anlaşılabileceği sorunsalının, yazarı, burjuva devrim teorilerini uluslararası ölçekte, karşılaştırmalı bir şekilde araştırmaya ittiği anlaşılmaktadır.
Temelde, Doğu'da Batı'daki gibi “burjuva devrimlerinin” olup olamayacağını sorgulayan ATÜT tartışmaları; farklı ülkelerde, aydınların içerisinde yaşadıkları toplumu ve ülkeyi daha ileriye götürebileceklerine yönelik duydukları inancın görece olarak daha yüksek olduğu 80 öncesi dönemde, toplumların nasıl değişebileceği sorunsalı çerçevesinde canlanmıştı. Yazara göre, her ne kadar sınıfsal bakış açısıyla yaklaşsa da, ATÜT tezleri, Doğu ve Batı'yı kendi içinde ayrıştırmakta yetersiz kalmış ve ikisini yekpare bütünler olarak ele almıştı.
Doğu'nun nasıl kalkınacağı ve Batı'ya yetişip geçebileceği sorunu az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin değişmez gündemlerinden biri olagelmiştir. Doğu-Batı tartışmalarında, Doğu'nun Batı'ya benzeyip benzemediğiyle ya da hangisinin daha üstün olduğuyla ilgili çeşitli cevaplar verilmiş ancak Batı'nın ne derece yekpare olduğu sorusu yeteri kadar gündeme gelmemişti. Politik Marksistler, bu önemli probleme parmak basarak, genel olarak Batı'nın, özel olarak İngiltere ve Fransa'nın çok farklı gelişim çizgilerinin olduğuna dikkat çekmişlerdi.
Temelde, Doğu'da Batı'daki gibi “burjuva devrimlerinin” olup olamayacağını sorgulayan ATÜT tartışmaları; farklı ülkelerde, aydınların içerisinde yaşadıkları toplumu ve ülkeyi daha ileriye götürebileceklerine yönelik duydukları inancın görece olarak daha yüksek olduğu 80 öncesi dönemde, toplumların nasıl değişebileceği sorunsalı çerçevesinde canlanmıştı. Yazara göre, her ne kadar sınıfsal bakış açısıyla yaklaşsa da, ATÜT tezleri, Doğu ve Batı'yı kendi içinde ayrıştırmakta yetersiz kalmış ve ikisini yekpare bütünler olarak ele almıştı.
Doğu'nun nasıl kalkınacağı ve Batı'ya yetişip geçebileceği sorunu az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin değişmez gündemlerinden biri olagelmiştir. Doğu-Batı tartışmalarında, Doğu'nun Batı'ya benzeyip benzemediğiyle ya da hangisinin daha üstün olduğuyla ilgili çeşitli cevaplar verilmiş ancak Batı'nın ne derece yekpare olduğu sorusu yeteri kadar gündeme gelmemişti. Politik Marksistler, bu önemli probleme parmak basarak, genel olarak Batı'nın, özel olarak İngiltere ve Fransa'nın çok farklı gelişim çizgilerinin olduğuna dikkat çekmişlerdi.
“Doğu-Batı İkileminde ATÜT ve Politik Marksizm” başlıklı kitapta, yazarın, “kültür savaşımı” tezlerine alternatif bir yaklaşım arayışıyla Marksist tezleri ve Marksizm içerisindeki tartışmaları araştırmaya yöneldiği izlenmektedir. Cumhuriyet tarihinin, 2000'lerin başından itibaren egemen olan merkez-çevre teorisinin ötesinde nasıl anlaşılabileceği sorunsalının, yazarı, burjuva devrim teorilerini uluslararası ölçekte, karşılaştırmalı bir şekilde araştırmaya ittiği anlaşılmaktadır.
Temelde, Doğu'da Batı'daki gibi “burjuva devrimlerinin” olup olamayacağını sorgulayan ATÜT tartışmaları; farklı ülkelerde, aydınların içerisinde yaşadıkları toplumu ve ülkeyi daha ileriye götürebileceklerine yönelik duydukları inancın görece olarak daha yüksek olduğu 80 öncesi dönemde, toplumların nasıl değişebileceği sorunsalı çerçevesinde canlanmıştı. Yazara göre, her ne kadar sınıfsal bakış açısıyla yaklaşsa da, ATÜT tezleri, Doğu ve Batı'yı kendi içinde ayrıştırmakta yetersiz kalmış ve ikisini yekpare bütünler olarak ele almıştı.
Doğu'nun nasıl kalkınacağı ve Batı'ya yetişip geçebileceği sorunu az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin değişmez gündemlerinden biri olagelmiştir. Doğu-Batı tartışmalarında, Doğu'nun Batı'ya benzeyip benzemediğiyle ya da hangisinin daha üstün olduğuyla ilgili çeşitli cevaplar verilmiş ancak Batı'nın ne derece yekpare olduğu sorusu yeteri kadar gündeme gelmemişti. Politik Marksistler, bu önemli probleme parmak basarak, genel olarak Batı'nın, özel olarak İngiltere ve Fransa'nın çok farklı gelişim çizgilerinin olduğuna dikkat çekmişlerdi.
Temelde, Doğu'da Batı'daki gibi “burjuva devrimlerinin” olup olamayacağını sorgulayan ATÜT tartışmaları; farklı ülkelerde, aydınların içerisinde yaşadıkları toplumu ve ülkeyi daha ileriye götürebileceklerine yönelik duydukları inancın görece olarak daha yüksek olduğu 80 öncesi dönemde, toplumların nasıl değişebileceği sorunsalı çerçevesinde canlanmıştı. Yazara göre, her ne kadar sınıfsal bakış açısıyla yaklaşsa da, ATÜT tezleri, Doğu ve Batı'yı kendi içinde ayrıştırmakta yetersiz kalmış ve ikisini yekpare bütünler olarak ele almıştı.
Doğu'nun nasıl kalkınacağı ve Batı'ya yetişip geçebileceği sorunu az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin değişmez gündemlerinden biri olagelmiştir. Doğu-Batı tartışmalarında, Doğu'nun Batı'ya benzeyip benzemediğiyle ya da hangisinin daha üstün olduğuyla ilgili çeşitli cevaplar verilmiş ancak Batı'nın ne derece yekpare olduğu sorusu yeteri kadar gündeme gelmemişti. Politik Marksistler, bu önemli probleme parmak basarak, genel olarak Batı'nın, özel olarak İngiltere ve Fransa'nın çok farklı gelişim çizgilerinin olduğuna dikkat çekmişlerdi.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.