1199137653
523645
https://www.simurgkitabevi.com/doguda-siyasetin-dinamikleri-1946-2011
Doğuda Siyasetin Dinamikleri: 1946 - 2011 - #smrgKİTABEVİ
0.00
Kürt Sorunu ya da "Doğu Sorunu", Osmanlı İmparatorluğu'nun son döneminden başlayarak günümüze kadar Türkiye'nin başlıca siyasi, ekonomik ve toplumsal sorunlarından biri olmuştur. 1940'lara kadar sadece doğudaki bazı isyanlarla kendini gösteren bu sorun belli bir ölçüde lokal bir problem olarak görülmüş ve dolayısıyla "doğu sorunu" olarak adlandırılmıştır. Bugün ise bu sorun geldiği nokta itibariyle çok boyutlu çok karmaşık bir hale dönüşmüştür. Sorunun siyasi, ekonomik, toplumsal boyutlarının yanında 1980'lerden başlayan şiddet ve terör boyutuyla birlikte çözümü daha da karmaşık bir hale gelmiştir. Bu çalışmada temelde çok partili dönemden başlayarak 2011 seçimlerine kadar doğuda siyaseti belirleyen ekonomik, toplumsal ve siyasal faktörler ele alınmıştır. Fakat çok partili dönemde siyasetin nasıl şekillendiğini açıklayabilmek için Kürt sorununun tarihsel süreç içerisinde nasıl ortaya çıktığı, çalışmanın birinci bölümünde kısaca özetlenmiştir. İkinci bölümde ise doğunun sosyo-ekonomik yapısı kısaca ele alınmıştır. Bu yapının siyaseti nasıl etkilediği üzerinde durulmuştur. Üçüncü bölümde Türkiye'de çok partili döneme geçiş ele alınmıştır. Çalışmanın diğer bölümlerinde yaklaşık onar yıllık dönemlerle Türkiye'deki önemli toplumsal gelişmelerin seçim sonuçlarını nasıl etkilediği, her seçim döneminde Türkiye geneliyle Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi karşılaştırılarak analiz edilmiştir. Çalışmanın son bölümleri geniş ölçüde Kürt kimliğini öne çıkaran siyasal partilerin siyaset sahnesine çıkmasıyla Türkiye'de doğu ile batı arasındaki siyasal kırılmanın nasıl şekillendiği üzerine odaklanmaktadır. Bu kitapta yazar bütün bu süreci yöneten dili ve bakış açısını masaya yatırıp eleştirel bir okumaya tabi tutmaktadır. Bu kitapta yazar bütün bu süreci yöneten dili ve bakış açısını masaya yatırıp eleştirel bir okumaya tabi tutmaktadır.et döneminde ikilemleri, çelişkileri, kalem kavgalarıyla hafızalarda yer etmiş; kimi zaman övülüp samimi bulunmuş, bazen de nesnellikten uzak olmakla suçlanmış, buna karşılık daima ses getirmiş bir eleştirmendir. Her söylediği doğru olduğu için değil, fakat eleştiriye ve şiir teorisine ait görüşleri, kavramları iyi ifade edebildiği, açık seçik ortaya koyabildiği için Ataç'ın, eleştiri ve şiirin ne olduğunu ve ne olmadığını anlama konusunda başvurulabilecek en iyi kaynaklardan biri olduğunu söyleyebiliriz. Elinizdeki eser, Ataç'ın ele aldığı metinlerde hangi noktalara yoğunlaştığını ve eleştirmenliğinin zaman içerisinde nereye doğru evrildiğini göstermeye çalışmıştır.
Kürt Sorunu ya da "Doğu Sorunu", Osmanlı İmparatorluğu'nun son döneminden başlayarak günümüze kadar Türkiye'nin başlıca siyasi, ekonomik ve toplumsal sorunlarından biri olmuştur. 1940'lara kadar sadece doğudaki bazı isyanlarla kendini gösteren bu sorun belli bir ölçüde lokal bir problem olarak görülmüş ve dolayısıyla "doğu sorunu" olarak adlandırılmıştır. Bugün ise bu sorun geldiği nokta itibariyle çok boyutlu çok karmaşık bir hale dönüşmüştür. Sorunun siyasi, ekonomik, toplumsal boyutlarının yanında 1980'lerden başlayan şiddet ve terör boyutuyla birlikte çözümü daha da karmaşık bir hale gelmiştir. Bu çalışmada temelde çok partili dönemden başlayarak 2011 seçimlerine kadar doğuda siyaseti belirleyen ekonomik, toplumsal ve siyasal faktörler ele alınmıştır. Fakat çok partili dönemde siyasetin nasıl şekillendiğini açıklayabilmek için Kürt sorununun tarihsel süreç içerisinde nasıl ortaya çıktığı, çalışmanın birinci bölümünde kısaca özetlenmiştir. İkinci bölümde ise doğunun sosyo-ekonomik yapısı kısaca ele alınmıştır. Bu yapının siyaseti nasıl etkilediği üzerinde durulmuştur. Üçüncü bölümde Türkiye'de çok partili döneme geçiş ele alınmıştır. Çalışmanın diğer bölümlerinde yaklaşık onar yıllık dönemlerle Türkiye'deki önemli toplumsal gelişmelerin seçim sonuçlarını nasıl etkilediği, her seçim döneminde Türkiye geneliyle Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi karşılaştırılarak analiz edilmiştir. Çalışmanın son bölümleri geniş ölçüde Kürt kimliğini öne çıkaran siyasal partilerin siyaset sahnesine çıkmasıyla Türkiye'de doğu ile batı arasındaki siyasal kırılmanın nasıl şekillendiği üzerine odaklanmaktadır. Bu kitapta yazar bütün bu süreci yöneten dili ve bakış açısını masaya yatırıp eleştirel bir okumaya tabi tutmaktadır. Bu kitapta yazar bütün bu süreci yöneten dili ve bakış açısını masaya yatırıp eleştirel bir okumaya tabi tutmaktadır.et döneminde ikilemleri, çelişkileri, kalem kavgalarıyla hafızalarda yer etmiş; kimi zaman övülüp samimi bulunmuş, bazen de nesnellikten uzak olmakla suçlanmış, buna karşılık daima ses getirmiş bir eleştirmendir. Her söylediği doğru olduğu için değil, fakat eleştiriye ve şiir teorisine ait görüşleri, kavramları iyi ifade edebildiği, açık seçik ortaya koyabildiği için Ataç'ın, eleştiri ve şiirin ne olduğunu ve ne olmadığını anlama konusunda başvurulabilecek en iyi kaynaklardan biri olduğunu söyleyebiliriz. Elinizdeki eser, Ataç'ın ele aldığı metinlerde hangi noktalara yoğunlaştığını ve eleştirmenliğinin zaman içerisinde nereye doğru evrildiğini göstermeye çalışmıştır.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.