#smrgKİTABEVİ Dönüşüm -
Kafka'nın Dönüşüm'ü, insanın yabancılaşma deneyiminin modern edebiyattaki en etkili hikâyelerinden birini, belki de en güçlü mecazını sunar. Pazarlamacılık yapan bir genç adamın sabah uyandığında kendisini bir haşereye dönüşmüş bulması, gerçekten ölümsüz bir sahne, provokatif bir fantezidir. Uzun öykü, kahramanının bir haşere olarak ailesi ve orta sınıf hayatı içinde var olma çabasıyla sürecektir. Dönüşüm, yabancılaşma meselesinin yanı sıra insanın “uyum kabiliyeti”yle, konformizmle büyük bir hesaplaşmadır. Bununla beraber, onun bencilliğiyle, çıkarcılığıyla, gaddarlığı, “kurtluğu”yla da... Bilinç dışına tuttuğu aynalarla da olağanüstü çarpıcı olan anlatı, Kafka'nın en popüler eseri olarak bilinir.
FRANZ KAFKA 3 Temmuz 1883'te Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'na bağlı Prag kentinde Aşkenaz Musevi bir ailenin oğlu olarak dünyaya geldi. Ailesi Prag'da perakendecilik ve mağazacılık işindeydi. Üç kız kardeşi olan Kafka, ilkokuldan itibaren Almanca eğitim gördü; liseyi Kinsky Sarayı yakınlarındaki Altstädter Deutsches Gymnasium'da bitirdi. 1901 yılında Prag Karl Üniversitesi'nin Alman edebiyatı bölümüne girdi; daha sonra hukuk fakültesine yazıldı. İleride yakın dostu ve editörü olacak Max Brod ile üniversite yıllarında tanıştı. Üniversite yıllarında denemeler ve öyküler kaleme aldıysa da bunları tamamlamadı ve yayımlamadı. Üniversiteden sonra bir yıl avukatlık yaptı; önce Trieste merkezli bir sigorta şirketinde, 1908'de ise Bohemya devletine (daha sonra Çekoslovakya Cumhuriyeti'ne) ait bir kamu sigorta şirketinde çalışmaya başladı.
Edebiyatla yarı zamanlı ilgilenmek durumundaydı. Hayatı ve edebiyatı babasının baskın karakterinden, kadınlarla olan inişli çıkışlı ve kötü biten ilişkilerinden etkilendi. Kendisinden dört yaş küçük Felice Bauer ile 1912'de tanıştı, 1914 ve 1916'da iki kez nişanlandılar ama evlenmediler. 1919 yılında yirmi sekiz yaşında bir memur olan Julie Wohryzek ile kısa bir nişanlılığı oldu. Eserlerini Çekçeye çevirecek olan gazeteci Milena Jesenská ile bu dönemde tanıştı. Jesenská Viyana'da yaşadığı için ilişkileri uzun sürmedi.
Kafka'nın hayatının son yılları uzun sağlık izinleriyle sanatoryumlarda geçti; bazen aylarca senatoryumda kalıyor ve burada yazıyordu. 1922 yılında sigorta şirketinden sabit bir aylıkla emekli oldu ve bir dağ otelinde konakladı, burada Şato'yu yazdı. Dora Diamant adlı bir Musevi ile tanıştı, bir süre Berlin'de yaşadılar. Ancak kötüleşen sağlık durumu nedeniyle bu kez Viyana yakınlarında bir sanatoryuma yattı ve burada 3 Haziran 1924 günü hayata gözlerini yumdu. 11 Haziran'da cenazesi Prag'da Yeni Musevi Mezarlığı'na defnedildi.
Öykülerinin çok küçük bir kısmı o yaşarken yayımlanabilmiştir: Dönüşüm (1915), Hüküm (1916) Ceza Sömürgesi (1919) ve Bir Köy Hekimi (1920). Max Brod'a vasiyeti, tüm yazdıklarının –yayımlananlar dahil– yok edilmesiydi; ancak Brod'un buna içi el vermedi. Yazarın tamamlanmamış üç romanı olan Dava (1925), Şato (1926) ve Amerika (1927) Max Brod'un editörlüğüyle yayımlandı. Diğer kısa öyküleri de zaman içerisinde okurla buluştu. Eserleri bugün edebiyatta modernizmin yapıtaşlarından sayılmaktadır.
Kafka'nın Dönüşüm'ü, insanın yabancılaşma deneyiminin modern edebiyattaki en etkili hikâyelerinden birini, belki de en güçlü mecazını sunar. Pazarlamacılık yapan bir genç adamın sabah uyandığında kendisini bir haşereye dönüşmüş bulması, gerçekten ölümsüz bir sahne, provokatif bir fantezidir. Uzun öykü, kahramanının bir haşere olarak ailesi ve orta sınıf hayatı içinde var olma çabasıyla sürecektir. Dönüşüm, yabancılaşma meselesinin yanı sıra insanın “uyum kabiliyeti”yle, konformizmle büyük bir hesaplaşmadır. Bununla beraber, onun bencilliğiyle, çıkarcılığıyla, gaddarlığı, “kurtluğu”yla da... Bilinç dışına tuttuğu aynalarla da olağanüstü çarpıcı olan anlatı, Kafka'nın en popüler eseri olarak bilinir.
FRANZ KAFKA 3 Temmuz 1883'te Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'na bağlı Prag kentinde Aşkenaz Musevi bir ailenin oğlu olarak dünyaya geldi. Ailesi Prag'da perakendecilik ve mağazacılık işindeydi. Üç kız kardeşi olan Kafka, ilkokuldan itibaren Almanca eğitim gördü; liseyi Kinsky Sarayı yakınlarındaki Altstädter Deutsches Gymnasium'da bitirdi. 1901 yılında Prag Karl Üniversitesi'nin Alman edebiyatı bölümüne girdi; daha sonra hukuk fakültesine yazıldı. İleride yakın dostu ve editörü olacak Max Brod ile üniversite yıllarında tanıştı. Üniversite yıllarında denemeler ve öyküler kaleme aldıysa da bunları tamamlamadı ve yayımlamadı. Üniversiteden sonra bir yıl avukatlık yaptı; önce Trieste merkezli bir sigorta şirketinde, 1908'de ise Bohemya devletine (daha sonra Çekoslovakya Cumhuriyeti'ne) ait bir kamu sigorta şirketinde çalışmaya başladı.
Edebiyatla yarı zamanlı ilgilenmek durumundaydı. Hayatı ve edebiyatı babasının baskın karakterinden, kadınlarla olan inişli çıkışlı ve kötü biten ilişkilerinden etkilendi. Kendisinden dört yaş küçük Felice Bauer ile 1912'de tanıştı, 1914 ve 1916'da iki kez nişanlandılar ama evlenmediler. 1919 yılında yirmi sekiz yaşında bir memur olan Julie Wohryzek ile kısa bir nişanlılığı oldu. Eserlerini Çekçeye çevirecek olan gazeteci Milena Jesenská ile bu dönemde tanıştı. Jesenská Viyana'da yaşadığı için ilişkileri uzun sürmedi.
Kafka'nın hayatının son yılları uzun sağlık izinleriyle sanatoryumlarda geçti; bazen aylarca senatoryumda kalıyor ve burada yazıyordu. 1922 yılında sigorta şirketinden sabit bir aylıkla emekli oldu ve bir dağ otelinde konakladı, burada Şato'yu yazdı. Dora Diamant adlı bir Musevi ile tanıştı, bir süre Berlin'de yaşadılar. Ancak kötüleşen sağlık durumu nedeniyle bu kez Viyana yakınlarında bir sanatoryuma yattı ve burada 3 Haziran 1924 günü hayata gözlerini yumdu. 11 Haziran'da cenazesi Prag'da Yeni Musevi Mezarlığı'na defnedildi.
Öykülerinin çok küçük bir kısmı o yaşarken yayımlanabilmiştir: Dönüşüm (1915), Hüküm (1916) Ceza Sömürgesi (1919) ve Bir Köy Hekimi (1920). Max Brod'a vasiyeti, tüm yazdıklarının –yayımlananlar dahil– yok edilmesiydi; ancak Brod'un buna içi el vermedi. Yazarın tamamlanmamış üç romanı olan Dava (1925), Şato (1926) ve Amerika (1927) Max Brod'un editörlüğüyle yayımlandı. Diğer kısa öyküleri de zaman içerisinde okurla buluştu. Eserleri bugün edebiyatta modernizmin yapıtaşlarından sayılmaktadır.