Osman Özbek bu kitabında; Türkiye'nin düşmanlarını ya da kamburlarını; İstanbul'da 15-20 Kasım 2003'te yapılan kanlı terör eylemlerini; Kuzey Irak'ta ülkemizin kaybolan kırmızı çizgilerini ve yandaşımızda yer alan kayıtdışı yeni komşumuzu; Kıbrıs'ta gelinen son noktayı ve Kıbrıs'ta AB ile ABD'nin oynadıkları rolleri; yıllardır yaşamakta olduğumuz AB serüveni ile bitmeyen kriterlerini; IMF-Türkiye ilişkilerini irdeliyor.
Özbek, kitabında günümüz dünyasını değerlendirirken "Soğuk savaş dönemlerini geride bıraktıktan sonra artık, bir devleti, bir örgütü veya bir şahsı Türkiye'nin düşmanı ilan etmek pek de kolay olmadığı gibi, akılcı da değildir.. Çünkü artık düşmanın görüntüsü, örgütlenişi ve de yöntemleri değişmiştir..." diyor. Yazar bu savı daha da somutlaştırarak "Bu ülkede Genelkurmay Başkanının telefonlarının dinlenebilmesi bir iç tehdit ise, önlenememesi tehdidin dış kaynaklı, hatta dost kaynaklı olduğunu gösterir" diye ekliyor.
Osman Özbek, günümüzün can alıcı sorunlarından biri olan Kıbrıs sorununa da geniş yer veriyor ve şöyle bir değerlendirmede bulunuyor: "Kıbrıs davası sadece oradaki Türklerin korunması ve AB vatandaşı olmaları davası değildir Asıl sorun, Türkiye'nin stratejik çıkarları, Türkiye'nin kuşatılması sorunudur"
Kıbrıs konusunda BM'in Annan Planı'nı da değerlendiren yazar; "Girmeye can attığımız AB'nin ve desteğindeki BM'in Kıbrıs'ta plan diye dayattıktan ve ilhaktan ibarettir" diyor.
ABD'nin de AB gibi Türkiye'nin sorunlarına ilgisini irdeleyen y şöyle bir değerlendirmede bulunuyor: "ABD'nin Kuzey Irak'ta KADEK'le olan ilişkilerini merak edenler, bunun yanıtını, Kıbns'ta köy köy dolaşan ABD'lilerden ve konuştukları Türklerden öğrenebilirler!.."
Türkiye'nin içinde bulunduğu bütün olumsuz koşullara karşın umudunu yitirmeyi Osman Özbek, bu umudunu şöyle dillendiriyor "Türk toplumu içinde bulunduğumuz aşamada belki bir muharebeyi kaybediyor, ancak savaş daha uzun solukludur. Umudu ve direncini yitirmeyenler savaşı mutlaka kazanacaktır. Zafer; Cumhuriyete, demokrasiye, barışa ve insanlığa inanan, yanındaki ile kucaklaşıp, el ve güç birliği yapan halkımızın olacaktır" Dost" Kuşatmasındaki Türkiye. Türkiye'nin yakın geleceğiyle ilgilenen herkesin okuması gereken bir yapıt. (Arka kapaktan)
Osman Özbek bu kitabında; Türkiye'nin düşmanlarını ya da kamburlarını; İstanbul'da 15-20 Kasım 2003'te yapılan kanlı terör eylemlerini; Kuzey Irak'ta ülkemizin kaybolan kırmızı çizgilerini ve yandaşımızda yer alan kayıtdışı yeni komşumuzu; Kıbrıs'ta gelinen son noktayı ve Kıbrıs'ta AB ile ABD'nin oynadıkları rolleri; yıllardır yaşamakta olduğumuz AB serüveni ile bitmeyen kriterlerini; IMF-Türkiye ilişkilerini irdeliyor.
Özbek, kitabında günümüz dünyasını değerlendirirken "Soğuk savaş dönemlerini geride bıraktıktan sonra artık, bir devleti, bir örgütü veya bir şahsı Türkiye'nin düşmanı ilan etmek pek de kolay olmadığı gibi, akılcı da değildir.. Çünkü artık düşmanın görüntüsü, örgütlenişi ve de yöntemleri değişmiştir..." diyor. Yazar bu savı daha da somutlaştırarak "Bu ülkede Genelkurmay Başkanının telefonlarının dinlenebilmesi bir iç tehdit ise, önlenememesi tehdidin dış kaynaklı, hatta dost kaynaklı olduğunu gösterir" diye ekliyor.
Osman Özbek, günümüzün can alıcı sorunlarından biri olan Kıbrıs sorununa da geniş yer veriyor ve şöyle bir değerlendirmede bulunuyor: "Kıbrıs davası sadece oradaki Türklerin korunması ve AB vatandaşı olmaları davası değildir Asıl sorun, Türkiye'nin stratejik çıkarları, Türkiye'nin kuşatılması sorunudur"
Kıbrıs konusunda BM'in Annan Planı'nı da değerlendiren yazar; "Girmeye can attığımız AB'nin ve desteğindeki BM'in Kıbrıs'ta plan diye dayattıktan ve ilhaktan ibarettir" diyor.
ABD'nin de AB gibi Türkiye'nin sorunlarına ilgisini irdeleyen y şöyle bir değerlendirmede bulunuyor: "ABD'nin Kuzey Irak'ta KADEK'le olan ilişkilerini merak edenler, bunun yanıtını, Kıbns'ta köy köy dolaşan ABD'lilerden ve konuştukları Türklerden öğrenebilirler!.."
Türkiye'nin içinde bulunduğu bütün olumsuz koşullara karşın umudunu yitirmeyi Osman Özbek, bu umudunu şöyle dillendiriyor "Türk toplumu içinde bulunduğumuz aşamada belki bir muharebeyi kaybediyor, ancak savaş daha uzun solukludur. Umudu ve direncini yitirmeyenler savaşı mutlaka kazanacaktır. Zafer; Cumhuriyete, demokrasiye, barışa ve insanlığa inanan, yanındaki ile kucaklaşıp, el ve güç birliği yapan halkımızın olacaktır" Dost" Kuşatmasındaki Türkiye. Türkiye'nin yakın geleceğiyle ilgilenen herkesin okuması gereken bir yapıt. (Arka kapaktan)