#smrgKİTABEVİ Düğümler - 2024
“Kendime saygı duymuyorum bana saygı duyan birine saygı duyamam. Ancak bana saygı duymayan birine saygı duyabilirim.
Jack'e saygı duyuyorum çünkü o bana saygı duymuyor.
Tom'u aşağılıyorum çünkü o beni aşağılamıyor.
Ancak aşağılık biri benim gibi aşağılık birine saygı duyabilir.
Aşağıladığım birini sevemem.
Jack'i sevdiğime göre onun beni sevdiğine inanamam.
Nasıl kanıtlayabilir ki?”
YAZAR Ronald David Laing (1927-1989), İskoçya'da doğdu. Glasgow Üniversitesi Tıp Bölümü'nü bitirdikten sonra orduda psikiyatri uzmanı olarak görev yaptı. Glasgow Kraliyet Akıl Hastanesi ve Glasgow Üniversitesi Psikolojik Tıp Bölümü'nde çalıştığı 1953-56 yıllarında kronik şizofrenlerin davranışlarını gözlemledi. İlk kitabı Bölünmüş Benlik'te (1960; Pinhan, 2012) şizofrenide görülen psikoz belirtilerinin insanın varoluşundan duyduğu güvensizlik sonucu ortaya çıkan bir savunma tepkisi olduğunu ileri sürdü. Psikiyatr ve psikanalistlerin, özellikle hastalık sınıflandırması ve tedavi aracılığıyla bireyi damgalayarak içinden çıkılmaz durumlara yol açtığını savunan Laing, döneminin Yeni Sol akımını etkilemiştir ve terimi kendisi kabul etmese de "anti-psikiyatri" adı verilen akımın önde gelen kuramcısı kabul edilir.
“Kendime saygı duymuyorum bana saygı duyan birine saygı duyamam. Ancak bana saygı duymayan birine saygı duyabilirim.
Jack'e saygı duyuyorum çünkü o bana saygı duymuyor.
Tom'u aşağılıyorum çünkü o beni aşağılamıyor.
Ancak aşağılık biri benim gibi aşağılık birine saygı duyabilir.
Aşağıladığım birini sevemem.
Jack'i sevdiğime göre onun beni sevdiğine inanamam.
Nasıl kanıtlayabilir ki?”
YAZAR Ronald David Laing (1927-1989), İskoçya'da doğdu. Glasgow Üniversitesi Tıp Bölümü'nü bitirdikten sonra orduda psikiyatri uzmanı olarak görev yaptı. Glasgow Kraliyet Akıl Hastanesi ve Glasgow Üniversitesi Psikolojik Tıp Bölümü'nde çalıştığı 1953-56 yıllarında kronik şizofrenlerin davranışlarını gözlemledi. İlk kitabı Bölünmüş Benlik'te (1960; Pinhan, 2012) şizofrenide görülen psikoz belirtilerinin insanın varoluşundan duyduğu güvensizlik sonucu ortaya çıkan bir savunma tepkisi olduğunu ileri sürdü. Psikiyatr ve psikanalistlerin, özellikle hastalık sınıflandırması ve tedavi aracılığıyla bireyi damgalayarak içinden çıkılmaz durumlara yol açtığını savunan Laing, döneminin Yeni Sol akımını etkilemiştir ve terimi kendisi kabul etmese de "anti-psikiyatri" adı verilen akımın önde gelen kuramcısı kabul edilir.