#smrgKİTABEVİ Dünden Bugüne Türk - Ermeni İlişkileri - 2006
Ermenilere en sadık millet (Millet-i Sadıka) tanımlaması yapılması nasıl tarihi bir gerçek ise özellikle 19. yüzyıl sonu ve 20. yüzyıl başında tatsız olayların olduğu da bir gerçektir. Tarihteki olumlu ilişkilerin olduğu dönem de, tatsızlıkların gerçekleştiği dönem de duygusallıktan uzak, dönemin şartları, güç dengeleri, propagandalar gibi faktörler göz önüne alınarak değerlendirmeye tabi tutulmalıdır. Tarihte tatsızlıklar olduğu gibi, Türkler ve Ermeniler arasında kardeşlikte ve uyumla dolu uzunca bir dönem de olmuştur. Bu nedenle geçmişe sadece olumsuzluklar penceresinden bakılarak, geleceği gölgeleyecek şekilde değerlendirilmesi, olayın kısır bir "kan davası" şekline dönüştürülmesi, Türkler, Ermeniler bölge halkı ve hatta dünya barışı için doğru ve adil bir yaklaşım değildir. Doğru olan yaklaşım, bardağın dolu tarafına bakarak, olayları devrin parametreleri içinde değerlendirmek, geleceğe umutla bakmak, barış ve işbirliği teşvik edecek olumlu adımlar atmaktır. Ermeni sorunu ile ilgili çözüm bulabilmek için sorunun teşhisi önem arz etmektedir. Günümüzde Ermeni sorununu sadece tarihi bir olay olarak tanımlamak çok dar ve eksik bir tanımlama olacaktır. Sorun günümüzde tarihi olayların ötesinde, bir çok dünya ülkesinin iç ve dış politika ajandasında bir gündem maddesi, uluslararası politikanın önemli bir konusu, dış politika ve psikolojik savaş malzemesi ve Diaspora Ermenileri için bir varlık ideolojisidir. Bu nedenle sorunun çözümü bağlamında atılacak adımlar tüm bu unsurları içeren kapsayıcı çözümer, projeler olmalıdır.
Ermenilere en sadık millet (Millet-i Sadıka) tanımlaması yapılması nasıl tarihi bir gerçek ise özellikle 19. yüzyıl sonu ve 20. yüzyıl başında tatsız olayların olduğu da bir gerçektir. Tarihteki olumlu ilişkilerin olduğu dönem de, tatsızlıkların gerçekleştiği dönem de duygusallıktan uzak, dönemin şartları, güç dengeleri, propagandalar gibi faktörler göz önüne alınarak değerlendirmeye tabi tutulmalıdır. Tarihte tatsızlıklar olduğu gibi, Türkler ve Ermeniler arasında kardeşlikte ve uyumla dolu uzunca bir dönem de olmuştur. Bu nedenle geçmişe sadece olumsuzluklar penceresinden bakılarak, geleceği gölgeleyecek şekilde değerlendirilmesi, olayın kısır bir "kan davası" şekline dönüştürülmesi, Türkler, Ermeniler bölge halkı ve hatta dünya barışı için doğru ve adil bir yaklaşım değildir. Doğru olan yaklaşım, bardağın dolu tarafına bakarak, olayları devrin parametreleri içinde değerlendirmek, geleceğe umutla bakmak, barış ve işbirliği teşvik edecek olumlu adımlar atmaktır. Ermeni sorunu ile ilgili çözüm bulabilmek için sorunun teşhisi önem arz etmektedir. Günümüzde Ermeni sorununu sadece tarihi bir olay olarak tanımlamak çok dar ve eksik bir tanımlama olacaktır. Sorun günümüzde tarihi olayların ötesinde, bir çok dünya ülkesinin iç ve dış politika ajandasında bir gündem maddesi, uluslararası politikanın önemli bir konusu, dış politika ve psikolojik savaş malzemesi ve Diaspora Ermenileri için bir varlık ideolojisidir. Bu nedenle sorunun çözümü bağlamında atılacak adımlar tüm bu unsurları içeren kapsayıcı çözümer, projeler olmalıdır.