Dünya siyaseti, son dönemde tarihteki en hızlı ve en kapsamlı dönüşüm süreçlerinden birini yaşıyor. Soğuk Savaş yıllarında bloklar arasında karşılıklı güç dengesine dayalı bir düzen kurulmuştu. Tek kutuplu dünya sistemi ise başlangıçta beklenenin aksine düzen değil adeta kaos üretti. Dünyanın farklı yerlerinde yeni çatışma konuları ve alanları ortaya çıktı. Son yirmi yıldır dünya sürekli yeni krizlerle baş etmek zorunda kalıyor. İnsanlığın asıl ihtiyaç duyduğu ise adaletli bir düzen. Türkiye dünya genelinde yaşanan pek çok krizin etkilerini yakından hissediyor. Krizlerle baş etme kapasitesi ve gücü Türkiye'nin önümüzdeki dönemde güçlü bir pozisyon elde edebilmesi için oldukça faydalı olabilecek.
Bu kitaptaki yazılar dünyanın farklı yerlerinde yaşanan kriz ve çatışmalar nedenleri ve sonuçlarıyla anlama çabasından ortaya çıktı. Farklı zamanlarda kaleme alınmış olsalar da en baştan itibaren bütünlük sergilemesine ve bir perspektif sunmasına çaba harcandı. Kitap, bu yönüyle, yalnızca akademik camiaya değil dünyadaki değişim süreçleri anlamak isteyen her yaştan ve her kesimden okuyucuya hitap ediyor.