Tarihte ilk olan şeyler ve bunların emektarı insanlar her zaman hatırlanmayı hak ederler ve asla unutulmamalıdırlar. Bununla beraber, konu ‘ilkler' olunca kişi, kurum ve milletlerin ilk oldukları iddiası, bunların hangisinin doğru olduğunu ya da olayın tarihini belirlemeyi güçleştirebiliyor. Aynı olaydan değişik kaynaklarda, farklı özne veya tarih olarak bahsedilmesi de hiç şüphesiz ayrı bir zorluk. Öte yandan gözden kaçan, dağınık, eksik ya da tek yönlü ele alınmış tarihî gerçeklere ulaşmak kadar elde edilen bilgilerin tasnifi de önemli. Üstelik bilgilerin bizzat işin kaynağından yetişmiş bir araştırmacının süzgecinden sunulması konunun doğru anlaşılmasında mühim bir rol oynuyor. Hiç şüphesiz, uzun yılların saha tecrübelerinin yansıdığı satırlar da en az eserdeki bilgiler kadar kıymetli paylaşımları bünyesinde barındırıyor.
Popüler tarih meraklılarından bahriye tarihi üzerine akademik araştırma yapanlara kadar geniş bir okur kitlesine hitap eden bu eser, Dünya ve Türk bahriye tarihinin bir bütün ve karşılaştırmalı olarak anlaşılmasına imkân sağlayacak şekilde düzenlenen çatısı ve kronolojik anlatımıyla alanında bir ilk olma özelliğini taşıyor. Eser, bahriye tarihine dair bugüne kadar bilmediğimiz ilklerden haberdar olmamızı sağlarken zengin referansları ve hamasetten uzak tavrıyla gerçekliğin sağlam temelleri üzerinde yükseldiğini de fark ettiriyor.
İlkçağlardan günümüze geniş bir zaman diliminde harp araç gereçlerinden teşkilat yapılarına kadar Dünya ve Türk bahriye tarihindeki ilkleri ve değişimleri takip edebileceğiniz bu kitap, sahadaki ciddi bir boşluğu doldurarak konuya ilgi duyan herkes için mühim bir başvuru kaynağı olmayı sizce de fazlasıyla hak etmiyor mu? Ne dersiniz?..