#smrgSAHAF Dünyada ve Türkiye'de Masonluk ve Masonlar -

Stok Kodu:
1199055078
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
550 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
5
Basım Tarihi:
2004
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199055078
441072
Dünyada ve Türkiye'de Masonluk ve Masonlar -
Dünyada ve Türkiye'de Masonluk ve Masonlar - #smrgSAHAF
0.00
Biz bu kitabı hazırlarken masonluğu övmek ya da yermek gibi bir ön yargı ile harekete geçmedik. İşe, öğrenmek için girdik Bilmediğimiz ve çok kişinin de bilmediğini gördüğümüz bir konuyu aydınlığa çıkarmak için yola çıktık. Dolayısıyla önce okuyup araştırma ve soruşturmaya başladık. Kaynaklara inmeye çalıştık. Bu işin yandaşları ne diyor, karşıtları ne diyor olabildiğince her birini yansıtmaya çalıştık. İkincide değilse bile üçüncü baskıda kaynaklarımızı daha zenginleştirdik, kimi ilk yanlışlarımızı da uyarıldığımız ölçüde giderdik.

Kâğıdın köşesine "HKEMBL" harfleri yazılmış. Görünce sanırsınız ki, Marksistli-Leninstli sol fraksiyonlardan birinin kısaltılmış adıdır. Bilemediniz, değil.

- Ankara vadisindeki belirli geometrik noktada yapılacak çalışmamıza katılarak bize ışık tutmanızı... Yazının bu bölümünü de okuyunca "tamam" dersiniz;

- Gizli örgüt çalışması...

Hayır, hayır, yine bilemediniz. Gizli örgüt çalışması da değil bu. Ya ne? "Türk Yükselme Derneği" adıyla "mason örgütü"nün toplantılarından birinin çağrı mektubu. "HKEMBL" ne demek?

"Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası" demek.

Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası üçgül kolu "Ankara vadisindeki belirli bir geometrik nokta"da buluşup, "hariciler hakkında" karar verecekmiş.

Kimmiş bu "hariciler?" "Hariciler" de, mason olmak için başvuruda bulunanlara verilen admış.. Loca toplantısında "kardeşlik sofrası" kurulurmuş, yemek yenilirmiş, falan da filan.. Demokratik bir ülkede bu tür örgütler kurulabilir. İsteyen bu localara girer, isteyen girmez. Bunlar Batı'daki her ülkede bulunan "seçkin kulüpler"dir. İtalya'da P-2 Mason Locası bir siyasal güçtür. İçinde Mafya vardır, Vatikan vardır, generaller vardır, istihbarat örgütü üyeleri ve ' işadamları vardır.

Cumhuriyet döneminde mason locaları 1935 yılında Atatürk'ün emri ile kapatılmıştır. İlhami SOYSAL, 'Türkiye'de ve Dünyada Masonluk ve Masonlar" başlıklı kitabında, 27 Aralık 1938 tarihli "Yedi Gün Dergisi"ne dayanarak, Atatürk ile "Mason Üstad-ı Azami" Dr. Mim Kemal Öke arasında geçen şu konuşmayı aktarmaktadır;

- Tanık olarak, o konuşmanın geçtiği Atatürk'ün masasında Ağaoğlu Ahmet, Köprülü Fuat, İsmail Hakkı (Muhtemelen Tonguç) Eğitim Bakanı Hikmet (Batur) bulunduğu belirtilen o yazıda, Atatürk ile Dr. Mim. Kemal Öke arasında masonluk konusunda bir tartışma geçtiği ve Atatürk'ün masonluğun ilkelerinin Halk Partisi'nin ilkesine tıpatıp uyduğu yolundaki sözler üzerine;"O halde masonluğun hikmet-i vücudu yoktur" dediği, M. Kemal'in ise bunun üzerine masonluğun uluslararası niteliğinden söz ettiği ve Mustafa Kemal'den; "Ben bu cemiyete girmem. Ben başkalarının yaptığı prensiplere göre değil ancak kendi prensiplerime uyarım" yanıtını aldığı, Mim Kemal'i susturduğu ileri sürülmektedir. Bizde masonluk siyasal olaylarda ne kadar etkilidir? Bunu bilmeye olanak yoktur. Cumhuriyet öncesinde "ittihatçı" diye bilinen askeri ve sivil siyasetçiler arasında çok yaygın olan masonluk, mason localarının, 1948 yılında yeniden açıldıktan sonra siyasetler arasında, büyük üstadlığa, Adnan Menderes'in Başbakanlık Müsteşarı ve o zamanki adıyla "Milli Emniyet" Başkanlığı yapan Ahmet Salih Korur aracılığı ile yayılmıştır. 1960 yılında bir ihtilal ile devrilen ve 1986'da generallerin ve harp okulu öğrencilerinin tabutunun başında nöbet tuttukları bir devlet töreni ile gömülen eski Cumhurbaşkanlarından Celâl Bayar'ın da eski bir mason olduğu biliniyor.

Günümüzün ünlü "hürriyet kahramanı" Süleyman Demirel'in Ankara'da "Bilgi Locası"nın "43 sıra 48 matrıkul numarası"nda bulunan kaydı, az kalsın, bu Türk büyüğüne siyaset kapılarını kapatıyordu. Neyse Demirel'in imdadına "büyük üstat Necdet Egeran" yetişti. Egeran, Demirel'e "mason olmadığını" bildiren bir yazı verdi. Demirel, AP Genel Başkanı seçildiği kongrede bu yazıyı göstererek "mason olmadığını" ileri sürdü.

Bu "sahte belge olayı" masonlar arasında sonradan büyük çatışmalara yol açtı. Bu örnekler, mason örgütlerinin siyasete ne ölçüde karıştıklarını, devlet katında nasıl etkinlik sağlamaya çalıştıklarını gösteriyor.

Batı'daki her ülkede mason örgütleri var. Demokratik bir ülkede, Marksist partiler de, dinsel örgütler de, mason dernekleri de kurulabilir. Benim yadırgadığım nokta, koca koca adamların "Ankara vadisindeki geometrik noktada yapılacak çalışma" gibi çocukça yazışmalar yapabilmeleri ve yine çocukça törenler düzenleyebilmeleridir. Herhalde, toplumda elde ettikleri bunca ayrıcalık ve etkinlik, bu komik ve çocukça yazışmalara ve törenlere katlanmaya değiyor diye düşünüyorlar. Düşünüyorlar ki, vadiydi, geometrik noktaydı, hariciydi gibi "gizli örgüt kodları" ile yazışıp buluşuyorlar.

- Ankara vadisindeki geometrik nokta...

Bu gizlilik niye?

Biz bu kitabı hazırlarken masonluğu övmek ya da yermek gibi bir ön yargı ile harekete geçmedik. İşe, öğrenmek için girdik Bilmediğimiz ve çok kişinin de bilmediğini gördüğümüz bir konuyu aydınlığa çıkarmak için yola çıktık. Dolayısıyla önce okuyup araştırma ve soruşturmaya başladık. Kaynaklara inmeye çalıştık. Bu işin yandaşları ne diyor, karşıtları ne diyor olabildiğince her birini yansıtmaya çalıştık. İkincide değilse bile üçüncü baskıda kaynaklarımızı daha zenginleştirdik, kimi ilk yanlışlarımızı da uyarıldığımız ölçüde giderdik.

Kâğıdın köşesine "HKEMBL" harfleri yazılmış. Görünce sanırsınız ki, Marksistli-Leninstli sol fraksiyonlardan birinin kısaltılmış adıdır. Bilemediniz, değil.

- Ankara vadisindeki belirli geometrik noktada yapılacak çalışmamıza katılarak bize ışık tutmanızı... Yazının bu bölümünü de okuyunca "tamam" dersiniz;

- Gizli örgüt çalışması...

Hayır, hayır, yine bilemediniz. Gizli örgüt çalışması da değil bu. Ya ne? "Türk Yükselme Derneği" adıyla "mason örgütü"nün toplantılarından birinin çağrı mektubu. "HKEMBL" ne demek?

"Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası" demek.

Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası üçgül kolu "Ankara vadisindeki belirli bir geometrik nokta"da buluşup, "hariciler hakkında" karar verecekmiş.

Kimmiş bu "hariciler?" "Hariciler" de, mason olmak için başvuruda bulunanlara verilen admış.. Loca toplantısında "kardeşlik sofrası" kurulurmuş, yemek yenilirmiş, falan da filan.. Demokratik bir ülkede bu tür örgütler kurulabilir. İsteyen bu localara girer, isteyen girmez. Bunlar Batı'daki her ülkede bulunan "seçkin kulüpler"dir. İtalya'da P-2 Mason Locası bir siyasal güçtür. İçinde Mafya vardır, Vatikan vardır, generaller vardır, istihbarat örgütü üyeleri ve ' işadamları vardır.

Cumhuriyet döneminde mason locaları 1935 yılında Atatürk'ün emri ile kapatılmıştır. İlhami SOYSAL, 'Türkiye'de ve Dünyada Masonluk ve Masonlar" başlıklı kitabında, 27 Aralık 1938 tarihli "Yedi Gün Dergisi"ne dayanarak, Atatürk ile "Mason Üstad-ı Azami" Dr. Mim Kemal Öke arasında geçen şu konuşmayı aktarmaktadır;

- Tanık olarak, o konuşmanın geçtiği Atatürk'ün masasında Ağaoğlu Ahmet, Köprülü Fuat, İsmail Hakkı (Muhtemelen Tonguç) Eğitim Bakanı Hikmet (Batur) bulunduğu belirtilen o yazıda, Atatürk ile Dr. Mim. Kemal Öke arasında masonluk konusunda bir tartışma geçtiği ve Atatürk'ün masonluğun ilkelerinin Halk Partisi'nin ilkesine tıpatıp uyduğu yolundaki sözler üzerine;"O halde masonluğun hikmet-i vücudu yoktur" dediği, M. Kemal'in ise bunun üzerine masonluğun uluslararası niteliğinden söz ettiği ve Mustafa Kemal'den; "Ben bu cemiyete girmem. Ben başkalarının yaptığı prensiplere göre değil ancak kendi prensiplerime uyarım" yanıtını aldığı, Mim Kemal'i susturduğu ileri sürülmektedir. Bizde masonluk siyasal olaylarda ne kadar etkilidir? Bunu bilmeye olanak yoktur. Cumhuriyet öncesinde "ittihatçı" diye bilinen askeri ve sivil siyasetçiler arasında çok yaygın olan masonluk, mason localarının, 1948 yılında yeniden açıldıktan sonra siyasetler arasında, büyük üstadlığa, Adnan Menderes'in Başbakanlık Müsteşarı ve o zamanki adıyla "Milli Emniyet" Başkanlığı yapan Ahmet Salih Korur aracılığı ile yayılmıştır. 1960 yılında bir ihtilal ile devrilen ve 1986'da generallerin ve harp okulu öğrencilerinin tabutunun başında nöbet tuttukları bir devlet töreni ile gömülen eski Cumhurbaşkanlarından Celâl Bayar'ın da eski bir mason olduğu biliniyor.

Günümüzün ünlü "hürriyet kahramanı" Süleyman Demirel'in Ankara'da "Bilgi Locası"nın "43 sıra 48 matrıkul numarası"nda bulunan kaydı, az kalsın, bu Türk büyüğüne siyaset kapılarını kapatıyordu. Neyse Demirel'in imdadına "büyük üstat Necdet Egeran" yetişti. Egeran, Demirel'e "mason olmadığını" bildiren bir yazı verdi. Demirel, AP Genel Başkanı seçildiği kongrede bu yazıyı göstererek "mason olmadığını" ileri sürdü.

Bu "sahte belge olayı" masonlar arasında sonradan büyük çatışmalara yol açtı. Bu örnekler, mason örgütlerinin siyasete ne ölçüde karıştıklarını, devlet katında nasıl etkinlik sağlamaya çalıştıklarını gösteriyor.

Batı'daki her ülkede mason örgütleri var. Demokratik bir ülkede, Marksist partiler de, dinsel örgütler de, mason dernekleri de kurulabilir. Benim yadırgadığım nokta, koca koca adamların "Ankara vadisindeki geometrik noktada yapılacak çalışma" gibi çocukça yazışmalar yapabilmeleri ve yine çocukça törenler düzenleyebilmeleridir. Herhalde, toplumda elde ettikleri bunca ayrıcalık ve etkinlik, bu komik ve çocukça yazışmalara ve törenlere katlanmaya değiyor diye düşünüyorlar. Düşünüyorlar ki, vadiydi, geometrik noktaydı, hariciydi gibi "gizli örgüt kodları" ile yazışıp buluşuyorlar.

- Ankara vadisindeki geometrik nokta...

Bu gizlilik niye?

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat