#smrgSAHAF Duran Her Şey Hareket Ediyor - İstanbul Yazıları - 2019
Atilla Yücel, kitaba yazdığı önsözde şöyle diyor: “İstanbul Yazıları, üzerinde binlerce, on binlerce yazının, yapıtın, düşün inşa edildiği bir gerçekliğin, İstanbul'un kent mekânı ve mimarlık ile ilgili görünümleri üzerine üretilmiş bazı satırların bir derlemesi. İstanbul bir kent, aynı zamanda bir kavram, aynı zamanda, yüzyıllar boyunca oluşmuş bir tarihsel birikime dayanan bir kültürün, bir aidiyetin adı, bir külliyatın nesnesi, belki bir mitos. Bugünün karmaşık megapol gerçekliği, farklı dönemlerdeki daha sade bir kozmopolit varoluşun küresel dinamikler sonucunda her gün yeniden biçim kazanmakta olan bir başka katmanı. İstanbul külliyatı edebiyattan düşünceye ve bilime bu katmanlaşmanın farklı dönemlerini, farklı izlerini, farklı izlenimlerini içeriyor.
İstanbul Yazıları bu zengin ve farklılıklar içeren külliyat içinde bir küçük halka olduğu kadar yazar açısından aynı zamanda kendi düşünce ve yazın yaşamının bir halkası, başka mekânlarla, başka deneyimlerle, başka düşüncelerle ve başka metinlerle ilişkileri var. Çünkü her metin nesnesini dile getirirken kendi öyküsünü ve kendi gerçekliğini de içinde barındırır ve örtülü biçimde de olsa ifşa eder.”
Atilla Yücel, kitaba yazdığı önsözde şöyle diyor: “İstanbul Yazıları, üzerinde binlerce, on binlerce yazının, yapıtın, düşün inşa edildiği bir gerçekliğin, İstanbul'un kent mekânı ve mimarlık ile ilgili görünümleri üzerine üretilmiş bazı satırların bir derlemesi. İstanbul bir kent, aynı zamanda bir kavram, aynı zamanda, yüzyıllar boyunca oluşmuş bir tarihsel birikime dayanan bir kültürün, bir aidiyetin adı, bir külliyatın nesnesi, belki bir mitos. Bugünün karmaşık megapol gerçekliği, farklı dönemlerdeki daha sade bir kozmopolit varoluşun küresel dinamikler sonucunda her gün yeniden biçim kazanmakta olan bir başka katmanı. İstanbul külliyatı edebiyattan düşünceye ve bilime bu katmanlaşmanın farklı dönemlerini, farklı izlerini, farklı izlenimlerini içeriyor.
İstanbul Yazıları bu zengin ve farklılıklar içeren külliyat içinde bir küçük halka olduğu kadar yazar açısından aynı zamanda kendi düşünce ve yazın yaşamının bir halkası, başka mekânlarla, başka deneyimlerle, başka düşüncelerle ve başka metinlerle ilişkileri var. Çünkü her metin nesnesini dile getirirken kendi öyküsünü ve kendi gerçekliğini de içinde barındırır ve örtülü biçimde de olsa ifşa eder.”