‘Düşünce ve Dil' yazıldığı sırada Plaget, konuşmanın gelişmesini ben - merkezciliğin bastırılması olarak yorumluyordu. Buna karşı Vygotsky hem indirgemeci bir materyalizmin kaba davranışçılığıyla, hem de psikolojik olayların tamamen bireye içsel koşullardan türediği yolundaki öznelcilikle mücadele içinde, insan bilinci ve aklının tarihsel belirlenimini vurguladı. Doğaya hakim olma süreci içinde, kendi kendimize hakim olmaya başlarız. Dışsal eylemin içselleştirilmesidir ki, düşünceyi doğurur; dışsal diyaloğun içselleştirilmesidir ki, düşüncenin akışını, dil denilen güçlü araçla donatır. Vygotsky'nin bu yaklaşımı, aynı zamanda, bilincin üstün çıkması, bireyin klasik Pavlovcu koşullu refleks sisteminin egemenliğinden sıyrılması mekanizmalarına da ışık tutmaktadır.
‘Düşünce ve Dil' yazıldığı sırada Plaget, konuşmanın gelişmesini ben - merkezciliğin bastırılması olarak yorumluyordu. Buna karşı Vygotsky hem indirgemeci bir materyalizmin kaba davranışçılığıyla, hem de psikolojik olayların tamamen bireye içsel koşullardan türediği yolundaki öznelcilikle mücadele içinde, insan bilinci ve aklının tarihsel belirlenimini vurguladı. Doğaya hakim olma süreci içinde, kendi kendimize hakim olmaya başlarız. Dışsal eylemin içselleştirilmesidir ki, düşünceyi doğurur; dışsal diyaloğun içselleştirilmesidir ki, düşüncenin akışını, dil denilen güçlü araçla donatır. Vygotsky'nin bu yaklaşımı, aynı zamanda, bilincin üstün çıkması, bireyin klasik Pavlovcu koşullu refleks sisteminin egemenliğinden sıyrılması mekanizmalarına da ışık tutmaktadır.