#smrgKİTABEVİ Düşüşten Sonra - 2021
Kapak Tasarım:
Adnan Elmasoğlu
Kondisyon:
Yeni
Basıldığı Matbaa:
Melisa Matbaacılık
Dizi Adı:
ISBN-10:
9786051856827
Kargoya Teslim Süresi:
3&6
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
245 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2021
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
77,05
Havale/EFT ile:
74,74
Siparişiniz 3&6 iş günü arasında kargoda
1199203497
589775
https://www.simurgkitabevi.com/dususten-sonra-2021
Düşüşten Sonra - 2021 #smrgKİTABEVİ
77.05
“BURCU: Pişmanlıklarınızı çok düşündünüz mü hastanede?
SELİM: Düşünmeden pişmanlıklar gelip tokat attılar. Biri bitiyor, diğeri başlıyor. Hâlâ da öyle. Tam uykuya dalarken veya uyanınca, televizyona bakarken... Ama değiştiremiyor insan hiçbir şeyi.”
Kaygılar ortasında yaşama tutunmaya çalışan bir anlatı...
Selim İleri hastane ve hastane sonrası günlerini en iyi bildiği şeyle, edebiyatla sorguluyor. Tek bir anla değişen küskün, örtük hayatına bakarken kırgınlıklarını, pişmanlıklarını, mutluluklarını, incittiklerini bir bir gözünün önüne getiriyor.
Düşüşten Sonra, çok sevilmiş bir yazarın alabildiğine yorgun iç dünyasını açıklıkla sunduğu bir kitap. Bu gizlisiz saklısız iç dökümünde insanlığın zaafları, acıları, düşbozumları, yitik sevinçleri içtenlikle dile getiriliyor.
“Akşama az kaldı. Akşam uzun koridorlarda hastalar tek başlarına. Akşamla birlikte yarını bekleyeceğim: Yarın yine gelecekler mi?
Hep yarın!
Hep yarın olsun! Yarın olsun!
Belki yine gelirler...”
SELİM: Düşünmeden pişmanlıklar gelip tokat attılar. Biri bitiyor, diğeri başlıyor. Hâlâ da öyle. Tam uykuya dalarken veya uyanınca, televizyona bakarken... Ama değiştiremiyor insan hiçbir şeyi.”
Kaygılar ortasında yaşama tutunmaya çalışan bir anlatı...
Selim İleri hastane ve hastane sonrası günlerini en iyi bildiği şeyle, edebiyatla sorguluyor. Tek bir anla değişen küskün, örtük hayatına bakarken kırgınlıklarını, pişmanlıklarını, mutluluklarını, incittiklerini bir bir gözünün önüne getiriyor.
Düşüşten Sonra, çok sevilmiş bir yazarın alabildiğine yorgun iç dünyasını açıklıkla sunduğu bir kitap. Bu gizlisiz saklısız iç dökümünde insanlığın zaafları, acıları, düşbozumları, yitik sevinçleri içtenlikle dile getiriliyor.
“Akşama az kaldı. Akşam uzun koridorlarda hastalar tek başlarına. Akşamla birlikte yarını bekleyeceğim: Yarın yine gelecekler mi?
Hep yarın!
Hep yarın olsun! Yarın olsun!
Belki yine gelirler...”
“BURCU: Pişmanlıklarınızı çok düşündünüz mü hastanede?
SELİM: Düşünmeden pişmanlıklar gelip tokat attılar. Biri bitiyor, diğeri başlıyor. Hâlâ da öyle. Tam uykuya dalarken veya uyanınca, televizyona bakarken... Ama değiştiremiyor insan hiçbir şeyi.”
Kaygılar ortasında yaşama tutunmaya çalışan bir anlatı...
Selim İleri hastane ve hastane sonrası günlerini en iyi bildiği şeyle, edebiyatla sorguluyor. Tek bir anla değişen küskün, örtük hayatına bakarken kırgınlıklarını, pişmanlıklarını, mutluluklarını, incittiklerini bir bir gözünün önüne getiriyor.
Düşüşten Sonra, çok sevilmiş bir yazarın alabildiğine yorgun iç dünyasını açıklıkla sunduğu bir kitap. Bu gizlisiz saklısız iç dökümünde insanlığın zaafları, acıları, düşbozumları, yitik sevinçleri içtenlikle dile getiriliyor.
“Akşama az kaldı. Akşam uzun koridorlarda hastalar tek başlarına. Akşamla birlikte yarını bekleyeceğim: Yarın yine gelecekler mi?
Hep yarın!
Hep yarın olsun! Yarın olsun!
Belki yine gelirler...”
SELİM: Düşünmeden pişmanlıklar gelip tokat attılar. Biri bitiyor, diğeri başlıyor. Hâlâ da öyle. Tam uykuya dalarken veya uyanınca, televizyona bakarken... Ama değiştiremiyor insan hiçbir şeyi.”
Kaygılar ortasında yaşama tutunmaya çalışan bir anlatı...
Selim İleri hastane ve hastane sonrası günlerini en iyi bildiği şeyle, edebiyatla sorguluyor. Tek bir anla değişen küskün, örtük hayatına bakarken kırgınlıklarını, pişmanlıklarını, mutluluklarını, incittiklerini bir bir gözünün önüne getiriyor.
Düşüşten Sonra, çok sevilmiş bir yazarın alabildiğine yorgun iç dünyasını açıklıkla sunduğu bir kitap. Bu gizlisiz saklısız iç dökümünde insanlığın zaafları, acıları, düşbozumları, yitik sevinçleri içtenlikle dile getiriliyor.
“Akşama az kaldı. Akşam uzun koridorlarda hastalar tek başlarına. Akşamla birlikte yarını bekleyeceğim: Yarın yine gelecekler mi?
Hep yarın!
Hep yarın olsun! Yarın olsun!
Belki yine gelirler...”
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.